İYİ Parti Milli Güvenlik Politikaları Başkanı Aytun Çıray, İYİ Parti Teşkilat Başkanı Koray Aydın ve Grup Başkanvekili Müsavat Dervişoğlu, haftasonu İzmir’de yapılan toplantıda konuştu. Çıray, AK Parti'nin yanlış dış politikasının 'Türkiye'nin milli siyaseti olmadığını' vurgularken, "Türkiye'nin milli dış siyaseti muhalefetle birlikte geçmişte olduğu gibi 'Yurtta sulh, cihanda sulh' ilkesine sadık kalarak birlikte oluşturulan siyasettir. Türkiye de her şey Milli Güvenlik sorunu haline gelmeye başladı. Nitekim bunu Amerika görüşmesinde ve Suriye siyasetinin geldiği noktayı görüyoruz. Türkiye ekonomisi de Milli Güvenlik sorunu haline gelmeye başladı. Genç işsizler rakamları yüzde 20’lerde. 2001’de kriz döneminde bile işsizlik yüzde 9.5’u geçmemişti. Bu rakamlar Türkiye’nin iç barışını tehlikeye atabilecek ve Milli Güvenlik sorunu yaratabilecek rakamlardır" dedi.
Trump'ın Erdoğan’a yönelik ifadelerini de değerlendiren Çıray, "Trump, Erdoğan'ın şahsında hepimize hakaret etti bu cesareti nerden buldu biliyor musunuz? Türkiye’nin ölçüsüz borçlanmasından buldu. Her ne sebeple olursa olsun bizim siyasi terbiyemiz, millilik anlayışımız Türkiye’nin başındaki kişiye dışarıdan gelecek hakaretlerin karşılamakla geçecek. Karşılarız ama önce kendisi karşılayacak, gereğini yapacak. Biz kendisine bu kadar laftan sonra gitmemesi gerektiğini, hem parti sözcümüzle hem de genel başkanımızla hep birlikte söyledik. Çünkü siz oraya giderek pazarlık gücümüzü elimizden aldınız" diye konuştu.
KİMİSİ EYALET BAŞKANI GİBİ KONUŞUYOR..
İYİ Parti Grup Başkanvekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu ise isim vermeden İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı CHP'li Tunç Soyer ve Ekrem İmamoğlu'nu da eleştirdi. Dervişoğlu şunları söyledi:
“Seçilmiş belediye başkanlarını kutluyor, ama buradan bir uyarıda bulunmaktan kendimi alıkoyamıyorum. Onlar bizim belediye başkanlarımız gibi kendilerini ilgilendiren konularda konuşsunlar. Kimisi eyalet başkanı gibi konuşuyor, kimisi cumhurbaşkanı gibi konuşuyor. Bu konuştukları da zaten iktidar partisi tarafından radarla takip ediliyor, ifadeleri millet ittifakın ruhuna zarar veriyor. Bunlar söylemlerine çeki düzen versinler, kendilerini uyarıyorum; demokrasi açısından önemli bir kilit taşı olma özelliği taşıyan Kıbrıs la ilgili laf dile düştüğü gibi sarf edilmez. Biz belediye başkalarımızdan hizmet bekliyoruz. Biz, belediye başkanlarımızdan hizmet ve istihdam istiyoruz. 24 saat yaşanabilir şehir istiyoruz. Tarımın canlandırılması için hamleler istiyoruz. Biz büyükşehir belediye başkanımızdan körfezi, fuarı geri istiyoruz. İzmir’i sağlık tarım ve eğitim kenti olarak görmek istiyoruz. Kendi görev alanında bir takım sorumlulukları yerine getirmesini istiyor, İYİ Parti olarak da üzerimize düşeni yapacağımızı taahhüt ediyoruz. Ama yanlış laf, icraat ve uygulamalar söz konusu olursa başka partilere olan opsiyonumuzu onlara tanımayız, dillerine düşükleri gibi konuşurlarsa, dilime düştüğü gibi konuşurum.”