Tedavisi süren Parmaksız, "Adına 'Öykü' dedik. İsminin anlamının bu kadar derin olacağını bilemezdim. Gerçekten de öyküsüyle dünyaya geldi. Anne-kız savaşımızı kazandık" dedi. Kentte, bir otomobil firmasında çalışan Murat Parmaksız (41) ile evli olan, 1 çocuk annesi sigorta acentesi çalışanı Gülcan Parmaksız, 2'nci çocuğuna hamile kaldı. Gebeliğinin 18'inci haftasında meme kanseri olduğunu öğrenen Parmaksız, vakit kaybetmeden tedaviye başladı. Parmaksız'ın göğsündeki kötü huylu kitle operasyonla alındı, ardından meme koruyucu cerrahi yöntemi uygulandı. Gebelik sürecinde uygulanan kemoterapiyle de tedaviye devam edildi. Parmaksız, 3 Ocak'ta sezaryenle dünyaya 3 kilo 458 gram ağırlığında sağlıklı bir kız çocuğu getirdi.
'KORKMAYIN, DOKTORLARA GÜVENİN'
Yaşadığı zorlu süreci anlatan Gülcan Parmaksız, "Gebeyken sağ göğsümde kitle hissettim. 2'nci evre meme kanseri olduğu anlaşıldı. Çok üzüldüm, ağladım. İlk aklıma gelen de 'bebeğime bir şey olur mu?' düşüncesi oldu. Hekimlerim, sürecin en başından doğuma kadar beni rahatlattı. Ameliyatım başarıyla geçti, kitleyi aldılar. Doğum nedeniyle 2 ay ara vermiştik, 1 ay sonra kemoterapi tedavim sürecek. Bu süreçte anne-kız birbirimize bağlanacağız. Sonrasında tedaviye devam edeceğiz. Sağlıklı bir şekilde kızımı kucağıma aldım. Adına 'Öykü' dedik. İsminin anlamının bu kadar derin olacağını bilemezdim. Öyküsüyle geleceğini düşünmemiştim. Gerçekten de öyküsüyle dünyaya geldi. Anne- kız savaşımızı kazandık" dedi.
Kendisi gibi benzer süreci yaşayabilecek kişilere seslenen Parmaksız, doktorlara güvenip süreci yürütmeleri gerektiğini belirterek, kesinlikle korkmamaları gerektiğini dile getirdi.
'MEME KANSERİ AÇISINDAN YÜKSEK RİSKLİYDİ'
Gülcan Parmaksız'ın gebelik ve meme kanseri sürecini takip eden uzmanlardan Medicana International İzmir Hastanesi Medikal Onkoloji Uzmanı Uzm. Dr. Gülcan Bulut, "Hastamız 18 haftalık gebeyken memede kitle tespit ediliyor. Sonra operasyon uygulanıyor. Erken evre bir meme kanseri. Yaptığımız incelemede bunun yüksek riskli bir kanser olduğunu gördük. Sonrasında koruyucu tedaviye başlamamız gerekiyordu. Normalde gebelik sonuna bırakabilirdik ancak bekleyemezdik. Meme kanseri açısından yüksek riskliydi. Kemoterapi sürecine başladık. 22'nci haftada başladık. 34'üncü hafta da tamamladık. 21 günde bir uygulanan kemoterapi sürecini de başarılı atlattı. Bebek, sağlıklı dünyaya geldi. Annenin sağlıklı memesinden de ilk sütünü verebildik" dedi.
'ARTIK MEME KANSERİ ÇOK SIK GÖRMEKTEYİZ'
Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı Op. Dr. Gayem İnayet Çelik ise, "Anne ve bebek de çok sağlıklı. Anne kemoterapinin yan etkilerini yaşadı. Çocukla ilgili ise hiçbir sıkıntı olmadı. Takipleri gayet iyiydi. Bu nedenle hiç erken almaya karar vermedik, gelişimini tamamlamasını bekledik. Anne çok pozitif bir insan olduğu ve hastalığıyla en baştan mücadeleye başladığı için çok fazla sorun yaşamadı" diye konuştu. Genel Cerrahi Doç. Dr. Varlık Erol da, "Günümüzde değişen çevre şartları nedeniyle artık meme kanseri çok sık görmekteyiz. Bütün hastalarımıza önerilerimiz hem muayenelerini aksatmamaları ki; hastalığı ilk tespit eden de kendileri. Bu nedenle bütün kadınlarımıza ayda 1 kendilerini muayene etmelerini öneriyorum. 40 yaşından sonra düzenli doktor gözetiminde muayene ve görüntüleme yöntemlerini kullanarak tarama yaptırmalarını tavsiye ediyorum" ifadelerini kullandı.