Gürcistanlı Dariko Matkava ile Iraklı Nachkebia'nın iki çocuğundan biri olan 14 yaşındaki Tekla Nachkebia, yüksek ateş ve titreme şikayeti ile 2016 yılında ülkesinde hastaneye gitti. Doktorlar, Tekla Nachkebia'nın löseminin farklı türlerinden olan hem ALL hem de AML'yi taşıdığını belirledi. Ailesi, Tekla'nın hastalığı üzerine Türkiye'ye geldi. Ege Üniversitesi Hastanesi Çocuk Hemotolojisi Bölümü'nde 3 yıl boyunca lösemi tedavisi gören, kemoterapi alan Tekla, zorlu bir sürecin ardından yavaş yavaş sağlığına kavuştu. Önce İstanbul'dan uygun bir donör bulundu. İlik naklinden sonra bazı komplikasyonlar gelişti. Tekla'nın vücudu şişti, kasıldı ve yürüyemez hale geldi. Nakil olduktan sonra uzun süre yürüyemeyen Tekla, haftanın 4 günü aldığı fizyoterapinin ardından yeniden yürümeye başladı. İzmir'e geldiğinde tek kelime Türkçe konuşmayı bilmeyen, zamanla hem konuşmayı hem hem de yazmayı öğrenen Tekla'nın şimdi en büyük hayali okula gitmek.
'YA DOKTOR YA DA TELEVİZYONCU OLMAK İSTİYORUM'
Tedavi için Türkiye'ye geldiğini ve burayı çok sevdiğini belirten Tekla Nachkebia, "Buradaki insanlar çok güzeller, tatlılar. İlk zamanlar çok zorluk yaşadık, çünkü Türkçe konuşmayı bilmiyordum. Ama artık dili de öğrendim. Biraz anlaşıyoruz. Ben buradan gitmek istemiyorum. Sağlığıma tam olarak kavuştuğum zaman okula gitmek istiyorum. Ya doktor ya da televizyoncu olmak istiyorum. Bu iki meslek arasında karar veremedim" dedi. Tazo Nachkebia adında 11 yaşında bir kardeşi olan ve Bayraklı'da ailesi ile birlikte yaşayan Tekla, damarlarında Türk kanı dolaştığı için mutlu olduğunu dile getirdi.
'HERKESİN TROMBOSİT BAĞIŞI YAPMASI GEREKİYOR'
Lösemi hastalarına yardım götüren 'Bir Deniz Yıldızı' adlı oluşumun yöneticilerinden Yıldız Akuş (31), Tekla Nachkebia ile 3 yıl önce tanıştıklarını dil bilmedikleri için bir süre işaret dili ile anlaştıklarını ardından Tekla'nın Türkçe'yi öğrendiğini anlattı. Akuş, "Tekla AML ve ALL ile mücadele etti. Şu anda iyi durumda. Tekla artık Türk kanı taşıyor ve Türkiye'de kalmak istiyor. Biz de onu göndermek istemiyoruz" dedi. Lösemi hastası çocukların özellikle trombosit kana ihtiyaç duyduklarını anımsatan Akuş, bağış çağrısında bulunarak, şunları söyledi:
"Bağışlar gerçekten çok az. Bağışçılarımızın da yaşadıkları sorunlar var. Sürekli aynı kişiler kan veriyor. Böyle olunca kan değerleri düşüyor, ilaç almak zorunda kalıyorlar. Trombosit bulamadığımız zaman büyük sorunlar yaşıyoruz. Bu sürede beyin kanaması geçiren ve beyin ameliyatı olan çocuklar var. Herkesin trombosit bağışı yapması gerekiyor. Bir damla kana bile bu çocuklarımızın ihtiyacı var."