Habertürk yazarı Fatih Altaylı, adını anmadan Rasim Ozan Kütahyalı'nın "Ayşenur Arslan, Türk Mukavemet Teşkilatı'na 'Terör örgütü' dedi. Hapse atıyorlardı, biz devreye girdik. Nagehan (Alçı) da onu aradı. Uğur Dündar 28 Şubat soruşturmasında beni aramış adam. 'Rasim'cim, seni çok seviyoruz, izliyoruz. Çok delikanlı bir tarzın var.' Türkiye artık bu tiyatroyu bilsin" şeklindeki sözlerini değerlendirdi.
"Devlet ve adalet hiç bu kadar ayağa düşmemişti. Meğer Türkiye’de yargıya FETÖ’nün hakim olduğu günlerde hapse girmemek için yapılması gereken şey basitmiş. Dönemin etkili FETÖ’cülerinden, gazeteci kisvesi altında önümüze koyulmuş FETÖ’cülerden birini arıyorsunuz, o da sizi hapse girmekten koruyor" diyen Altaylı, şöyle devam etti:
'GÜÇ GÖSTERİSİ OLARAK İTİRAF EDİYORLAR'
"Bedeli mukabilinde mi, hayır işi olarak mı onu bilmiyoruz. Vay anam vay. Olaya bakar mısınız! Bunu ben söylemiyorum, birisi iddia etmiyor. Kendileri itiraf ediyorlar. Güç gösterisi olarak itiraf ediyorlar.
Devleti, adaleti nasıl pespaye hale getirdiklerini, nasıl ayağa düşürdüklerini marifet gibi bir bir ortaya döküyorlar. Ve yine kimseden ses yok.
'ANLI ŞANLI MEDYA PATRONLARI KENDİLERİNİ KURTARMA PEŞİNDEYDİ'
O günler çok uzak değil hatırlıyorum. Anlı şanlı medya patronları, o patronların anlı şanlı yöneticileri bu tiplerle yakınlık kurarak kendilerini kurtarma peşindeydi. Ben ve benim gibi birkaç kişi ise o gün de, bugün de bunlarla mücadele ediyorduk.
Muhabir arkadaşlar gelip 'Abi Zekeriya Öz’ün masasında senin adın yazan dosya var, CD var' diyordu. Ben ise gülüp geçiyordum. Bir gün bile bunlardan birini aramak aklımın ucundan geçmedi.
'İNANSAM DA MUHATAP OLMAZDIM'
Bu kadar pespaye, bu kadar kıro, görgüsüz, sonradan görme, ayak takımı ile muhatap olmadım. Aklıma bile gelmedi daha doğrusu. Böyle bir güçleri olduğuna da asla inanmadım. Hala da inanmıyorum. İnansam da muhatap olmazdım."