Erdoğan, "Buradan yine açıklıyorum benim bu rakamların resmi rakamlardır. Devlet yalan söylemez devlet gerçeği söyler. Biz tarımsal hasılada dünyada yedince Avrupa’da ise birinci sıradayız. Fındık, kiraz, incir kayısı ve ayva üretiminde dünya lideriyiz. Bu çok önemli. Dünyanın 195 farklı ülkesine 1690 tarım ürünü ihraç ediyoruz. Tarımsal ürün ihracatımız 3,7 milyar dolardan 17,7 milyar dolara çıkardık" ifadelerini kullandı.
Erdoğan'ın konuşmasından başlıklar şöyle:
"Halkımızın dile getirdiği her düşüncenin başımızın üzerinde yeri vardır. Bizim için değişmez hüküm Her işinizde istişare ediniz. Uzaktan eleştirmek yerine konuya bizzat dahil olup görüşlerini paylaşan herkese şahsım ve milletim adına teşekkür ediyorum. Elbette karar almak önemlidir. Asıl mesele alınan kararları takip edip hayata geçmesini sağlamaktır.
Tarım emekçilerimizin hakkını ancak bu şekilde ödeyebiliriz. Şûra kararlarını ortak bir çaba ile hayata geçirmemiz gerekir. Cumhurbaşkanı olarak Türk çiftçisini güçlendiren uygulamaların takipçisi olacağım.
Ziraat Bankamız çiftçilerimizle geniş kapsamlı ve kredide dayanışmayı sürdürecektir. Belki de sizlerle ortaklığa gidecek. İstiyoruz ki biz dışarıdan hayvan ithali yapmayalım.
Zaten biliyorsunuz bunun dışında da atılmış çok kararlı adımlar attık. Dünyamız iletişim ve ulaşım teknolojileri ile büyük bir değişim geçiriyor. 15 yıl öncesine kadar üzerinde yeterince durmadığımız birçok mesele insanlığın ana gündem maddeleri haline geldi. Dünyadaki ülkelerin bu sorunlarla yüzleştiğini görüyoruz. İklim değişikliği dünyayı etkiliyor. Tabiat, Batılı büyük şirketler nedeniyle hoyratça kullanılıyor. Su kaynaklarının kıtlaştığı, denizlerin kirlendiği, iklim değişikliğinin yaşandığı ürkütücü bir dönemdeyiz. Geçtiğimiz asırda yer altı kaynakları için mücadelenin aynısı şimdi tarım alanları ve su kaynakları için yaşıyor.Tarım alanları ve su kaynakları zengin ülkelerin istikrarsızlıkla boğuşmanın sebebi budur.
Ambarın anahtarı kimdeyse güç de ondadır denir. Temel tarım ürünlerinde dışa bağımlı olmak savunma sanayisinde bağımlı olmak kadar tehlikelidir. Ülkemiz için güvenlik riski oluşturacak hiçbir adıma bugüne kadar izin vermedik, vermeyeceğiz. İktidara geldiğimizden beri orman varlığımızın güçlendirilmesine özel önem veriyoruz.Tarım alanlarımızın miras yoluyla bölünmesini gelin hep birlikte engelleyelim.
Bu parçalanmayı engellersek güç kazanırız. Ülkemize savunmada, sanayide nasıl çağ atlattıysak tarımda da yeniliklere imza attık. Tarımsal destek verdik. Yaptıklarımızı söylüyorum.
Çiftçilerimize 137,7 milyar lira tarımsal destek sağladık.
Ana muhalefetin başındaki çıkıyor zaman zaman bir şeyler söylüyor. Devlet yalan söylemez. Meyve ürünlerinin tamamında kendimize yeter durumda olduğunu göreceğiz. Buğday konusunda yüzde 112 gibi bir oranı üretimde yakaladık. Bunlardan anlamaz. Böyle bir durum var. Tarımsal ürün ihracatımızı 17,7 milyar dolara çıkardık. Tarımda dış ticaret fazlamız yine ciddi bir rakama ulaştık. Modern seralarımızın yüzde 90'nını ihraç ettik.
Dünyanın üçüncü büyük tohum gen bankasını Ankara'da hizmete açtık. Bugün itibari 3400 türüne ait 120 bin örnek vardır. Genç nüfusun köyde yatırım yapması için 'Köye Dönüş Projesi'ni başlattık. Hibe desteğini devreye aldık. Ormanlarımızı da asla ihmal etmedik. Ülkemizin ağaç servetini arttırmak ve korumak için yatırım yaptık.
Bu böylece devam edecek. Bu yıl maalesef bölücü terör örgütü ormanlarımızı yaktığını ifade etti, onlar sakallarımızı keserken biz de onların kolunu kırmaya devam ettik. Malum 11 milyon fidanı ve ağacı tüm Türkiye'de diktik"