İnternet sitesinden paylaşılan manifestoda şu ifadelere yer verildi;
''Türkiye Cumhuriyeti ikinci yüzyılına girerken ekonomisiyle, demokrasisiyle, adaletiyle hak ettiği yerin çok uzağında. 20. Yüzyıla dünyanın ezilen uluslarına ilham kaynağı olmuş bir kurtuluş mücadelesiyle giren ve cumhuriyetle millet egemenliğini vazgeçilmez ilke kılan ülkemizde; 21. Yüzyılın ilk çeyreğinde millet egemenliği zayıflamış, devlet ve demokrasi dejenere edilmiş, halk fakirleşmiş, adalete güven kaybolmuş bir durumda. Bir yandan mevcut iktidarın sorumlu olduğu bu durumun kalıcılaşması ve toplumsal kutuplaşmanın derinleşmesi riskini yaşıyoruz, diğer yandan da, etkin ve iktidar alternatifi olmayı başaramayan bir muhalefet yapısıyla karşı karşıyayız.
DEMOKRASİNİN ASLİ BEKÇİLERİ
Devletin dejenere edildiği son yıllarda Türkiye’nin muhalif partileri demokrasinin korunmasında yetersiz kaldılar. Oysaki siyasi partiler demokrasinin asli bekçileridir; demokrasiyi koruma ve geliştirme sorumlulukları vardır. Muhalefet vatandaş için sadece bir alternatif değil, aynı zamanda demokrasi için vazgeçilmez bir denge ve denetleme unsurudur.
Öte yandan Türkiye muhalefetinin 2018’den beri çok önemli bir ittifak tecrübesi geliştirdiği görmezden gelinemez. Birleşe birleşe büyüyerek ülkeyi demokratikleştirmek için geliştirilmiş bu önemli adımlarla; zamanın ruhuyla uyumlu biçimde, demokrasi, adalet ve sosyal refah hedefleriyle cumhuriyetin ikinci yüzyılına dair vizyoner bir çaba ortaya kondu. Toplumun farklı kesimlerine açılmayı ve her siyasi kökenden yurttaşı demokrasi vizyonuyla buluşturmayı hedefleyen bu önemli tecrübe, tarihimizde bir ilk oldu.
Siyasi partiler demokrasinin asli bekçileridir; demokrasiyi koruma ve geliştirme sorumlulukları vardır.
DEĞİŞİM FIRSATI KAÇIRILDI
Ancak bu vizyon ve politikalarla girilen seçimlerde Türkiye’nin değişim fırsatı kaçırıldı. Muhalif seçmenin değişim talebi karşılanamadı. Rejimi değiştirecek güven ve umut tesis edilemedi. Ekonomik krizin yakıcı etkileri nedeniyle iktidarın en zayıf olduğu koşullarda hem parlamento hem de Cumhurbaşkanlığı seçimleri kaybedildi. Sonuçta değişim talep eden kesimlerde çok büyük bir hayal kırıklığı ve umutsuzluk ortaya çıktı.
Bu büyük mağlubiyetin sorumluluğunu hiçbir biçimde seçmene yükleyemeyeceğimiz gibi, yarınları adına kaygı duyan her vatandaşın gördüğü bu yalın gerçeği kabul etmeden ve yenilginin nedenleriyle yüzleşmeden gelecek için sağlıklı değerlendirmeler yapamayız.
TOPLUM MUHALEFETTEN DEĞİŞİM BEKLİYOR
Geldiğimiz noktada; Türkiye’nin geleceği için akılcı bir yaklaşıma ihtiyaç vardır. Değişimin temeli hiç kuşkusuz toplumsal taleptir. Sabırlı ve aklı öne koyan ama, bir o kadar da kararlı bir tutumla değişimin gerçekleşmesi pekala mümkündür. Bu ihtiyaç ortadayken, hiçbir şey olmamış gibi davranmak, eski yanlışlarda ısrar etmek, yenilgiden acı çeken milyonlarca vatandaşın duygularını anlamamak demektir.
Ülkemizin sürdürülebilir biçimde kalkınması, vatandaşlarımızın refah ve medeniyet yarışında hak ettiği noktaya erişmesi, devletimizin adil ve demokratik bir devlete dönüşmesi için muhalefet güçleri olarak değişmek ve çok güçlü bir alternatife dönüşmek zorundayız. Zira Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına girerken vatandaşın iktidarın merhametine terk edilmesi telafisi mümkün olmayan riskler doğuracaktır.
Sabırlı ve aklı öne koyan ama, bir o kadar da kararlı bir tutumla değişimin gerçekleşmesi pekala mümkündür. Muhalefette değişimin anahtarı Cumhuriyet Halk Partisi’dir.
Muhalefette değişimin anahtarı Cumhuriyet Halk Partisi’dir. CHP’de başlayacak kararlı bir değişim iradesi; politik tutumları sorgulamayı ve parti içi demokrasiyi kurumsallaştırmayı başardığı ölçüde muhalefetin genelinde bir yenilenme ve muhalefet evrenini büyütme iradesi ortaya çıkaracaktır.
DEĞİŞİME DAVET
Muhalefetteki değişim ve dönüşüm süreci, toplumun tüm kesimlerinin ortak geleceğine destek olacaktır. Bu mecra, “Nasıl bir Türkiye, nasıl bir CHP, nasıl bir siyaset, nasıl bir muhalefet?” sorularına yanıtlar aramak ve mümkün olan en yüksek sayıda vatandaşı değişim sürecine katılmaya davet etmek üzere tasarlanmıştır. Zira demokrasiyi geliştirmek, özgürlükleri korumak ve refahı artırmak sadece siyasi partilerin değil, aynı zamanda seçmenlerin de görevidir. Bu nedenle değişim sürecinde her coğrafya ve katmandan vatandaşımızın sesine kulak vermeyi, onların talep ve isteklerini siyasal zemine taşımayı olmadan olmaz bir görev kabul ediyoruz.
Bu mecra, mümkün olan en yüksek sayıda vatandaşı değişim sürecine katılmaya davet etmek üzere tasarlanmıştır.
Değişerek iktidar olma, ülkemizi demokrasi ve uygarlık yolunda yukarıya taşıma hedefiyle çıktığımız bu yol, tüm vatandaşlarımızın katılımına açıktır. Bu topraklarda birlik ve beraberlik içinde kardeşçe yaşamak, özgür ve müreffeh bir toplum, adil bir paylaşım sistemi ve demokratik bir devlet isteyen her vatandaşımızı bizlerle iletişim kurmaya, aşağıdaki butonu tıklayarak ulaşılacak form üzerinden değişimle ilgili görüş ve önerilerini paylaşmaya davet ediyoruz.
Saygılarımızla''
Azer eroğlu 5 Temmuz 2023 Çarşamba 07:18
|