İstanbul’da toplanma alanı 1999 yılında 470 adet çok büyük çaplı toplanma alanı tanımlanmış, şimdi elimizde 77’si kalmış. Bugün sayılar şöyle; İstanbul genelinde 2864 park ve buna benzer alanların toplanma alanı şeklinde AFAD’a bildirildiği söyleniyor. Bu alanlar toplanma alanı şeklinde gerekli fiziksel şartlara sahip değil.
“ACİL TOPLANMA ALANLARIYLA İLGİLİ ŞEHRİMİZ SIKINTIDADIR, NOKTA!”
Toplanma alanı hususunda, 10 bin 22 adet olarak tanımlanıyor. Bu alanlara okul bahçeleri de konuyor. Acil toplanma alanlarıyla ilgili şehrimiz sıkıntıdadır, nokta. Çalışmalara bu şekilde bakmazsak eylemcilik yapmış oluruz. Biz 856 adet yeni toplanma alanı yapılabilecek yeni yerler tespit ettik. Bununla ilgili pazar günü bana sunum yapıldı. Pazartesi günü de katıldığın bir televizyon programında Sayın Cumhurbaşkanımız ile depremi konuşmak istediğimi söyledim. Gizli ajanda gibi. Her şeyi hissederiz ama depremi unuturuz.
NASIL HAZIRLIKLAR YAPILACAK?
Tabii hocamız da (Deprem Bilimci Prof. Dr. Ahmet Ercan) az önce Kandilli rasathanesi ile konuştuk, iş birliklerimizi tekrar konuşacağız. Bilimle ilgili konular açıkçası bir şehrin depremi yaşadığı anla ilgili konular var. Biz şununla ilgileniyoruz, İstanbul’un yapı stoku. Bunların nasıl güçlendirilmesi mümkün, nasıl bir sistemle kentsel dönüşümü ele almalıyız? Bakın çok yanlışlar yaptık. Eğri, oturup doğru konuşmalıyız. Kartal’daki gibi bir çok yapının tepemize yıkılması ihtimali varsa bu İstanbul için vahim bir durumdur. Birçok ilçemizde bu tarz riskli yapılarla karşılaşıyoruz. Yapı stokunu ele alacak yeni bir kentsel dönüşüm stratejisi geliştirmeliyiz. Şehrin yapı stokunu güçlendirmek zorundayız.
“EĞİTİM SEFERBERLİĞİ ORTAYA KOYMALIYIZ”
Fiziki olarak depreme hazırlık, az önce söylediğimiz deprem toplanma alanları ve güçlendirilmesi gereken kamu yapıları v.s. İBB olarak bizim lojistik planlamamız var. Muazzam bir lojistik merkezimiz var. Bunun gibi lojistik alanlarımızın olacağı bir sistem organize etmemiz gerekiyor. Başta okullar olmak üzere, kamu binalarında muazzam bir eğitim seferberliği ortaya koymamız lazım.
GSM ŞİRKETLERİNE UYARI
“7 yaşındaki kızımla depremi konuşurken ‘baba şöyle yaptım böyle yaptım’ diye kendini tarifleniyor. En küçüğünden en büyüğümüze kadar depremle ilgili ne yaptığımızı bilmemiz lazım. GSM operatörleri nasıl eksiksiz iletişim kurmamızı sağlayacağına ilişkin hazırlıklı olmalı. Taksiciler, otobüs şoförleri ne yapması gerekiyor bilmeli. İstanbul Türkiye’nin motor gücü. İstanbul’un moralsiz bir anı Türkiye’ye bedeller ödetir.
DEPREM ESNASINDA NEREDEYDİNİZ?
Yoldaydım ve havaalanına gidiyordum. Varınca insanların bir kısmı salonun dışındaydı. Depremi söyleyince herkes gibi refleks olarak çocuklarımın okulunu arattım. Ben de AKOM’u arayarak geleceğimi bildirdim. Herkes çocuğunu arıyor doğal olarak.
“KİMSE DEPREM POZİSYONU ALMADI, ÖYLE BİR GÖRÜNTÜYLE KARŞILAŞMADIM”
Biz gerçekten çok bilinçsiz bir gün daha yaşadık. Görüntüleri izledim. Tümüyle kaçıştık. Binlerce insan koridorlarda kaçıştık. Neredeyse sıfır bilinçteyiz. Neredeyse kimse deprem pozisyonunu almadı. Öyle bir görüntüyle karşılaşmadım.
Deprem esnasında kim nerede olacağını bilemez. Herkesin yaşadığı, okuduğu çalıştığı her binayla ilgili yapının sağlamlığıyla ilgili sorgulama yapmak zorunluluğu vardır. Bütün kamu kurumlarını da için katan bir süreç başlatmak zorundayız. Bununla yüzleşmek zorundayız. Kafamızı kuma sokamayız. Hızlı bir şekilde İstanbul’u daha az riskli hale getirebiliriz.