Torbalı ilçesinde ailesi tarafından hastaneye götürülen Ege Avcı'nın, gözündeki şaşılık nedeniyle ameliyat olmasına karar verildi. 10 Aralık 2018'de Torbalı Devlet Hastanesi'nde ameliyata alınan Ege'ye, anestezi sırasında oksijen yerine azot gazı verilince kalbi durdu, beyninde ödem oluştu. Yutkunma dahil tüm vücut fonksiyonlarını kaybeden Ege, yaklaşık 1.5 yıldır yoğun bir fizik tedavi programına katılıyor. Anne İpek Yeşilçam'ın kucağında taşıyarak özel eğitim merkezine getirdiği Ege, fiziksel, zihinsel ve duygusal gelişimlerine büyük katkı sağlayan hipoterapi yönteminden faydalanıyor. 8 yaşındaki Fıstık isimli Midilli atının üzerine bindirilen Ege, 15-20 dakika süren seanslarda içgüdüsel olarak atın üzerinde denge kurmaya çalışıyor.
'AT ÜZERİNDE RAHATLIYOR'
Yaşadıkları talihsiz olayın üzerinden 21 ay geçtiğini anlatan anne İpek Yeşilçam, oğlunun tedaviye olumlu yanıt vermeye başladığını söyledi. Yeşilçam, "Oğlum Aralık 2018'de şaşılık ameliyatına girmişti. Ameliyatta oksijen yerine azota maruz kaldı. Solunum ve kalp durmasına bağlı olarak ağır beyin hasarı oluştu, serepral palsi ve epilepsi teşhisi konuldu. Ege vücut fonksiyonlarının tamamını kaybetti. Yutma da dahil. Görme duyuları da etkilendi. Yaklaşık 1.5 yıldır fizik tedavi programına devam ediyoruz. İyi sonuçlar aldık" dedi.
Ege'nin 'ayağını çek ve uzat' gibi komutlara yanıt vermeye başladığını ifade eden Yeşilçam, kasılmaların da azaldığını dile getirdi. Ege'nin hipoterapiyi sevdiğini söyleyen anne Yeşilçam, "Atla terapiye yeni başladık. Sorun çıkarmıyor, uyumlu davranıyor ve atı seviyor. Ege sevmediği durumlarda kasılıp ağlar, duygularını çok belli eder. Ama atın üzerinde rahat davranıp iyi tepkiler veriyor. Mutlu gelişmeleri zamanla daha iyi göreceğiz" diye konuştu.
'YAVAŞ YAVAŞ BAŞ KONTROLÜNÜ SAĞLAMAYA BAŞLADI'
Hipoterapinin atın ritmik salınımlarıyla birlikte vücuttaki kasları geliştirmeye yönelik bir destekleyici program olduğunu belirten fizyoterapist Tuğba Peker Saltık da, bu yöntemle daha çok büyük kas gruplarını çalıştırdıklarını söyleyerek, "Bu ritmik salımlarla birlikte çocuk içgüdüsel olarak atın üzerinde denge kurmaya çalışıyor. Böylece kas grupları aktive ediliyor. Aynı zamanda duyusal olarak çalışıyoruz" dedi.
Atın sıcaklığının insan vücudunun sıcaklığından birkaç derece daha fazla olduğuna dikkat çeken Saltık, şunları anlattı:
"Hipoterapide çocuğa duyusal girdi vererek gevşemesini sağlıyoruz. Özel çocuklarımızda gözlenen mide, bağırsak problemleri ve idrar kaçırma sorunları aşılıyor. Hipoterapi bize avantaj sağlıyor. Çünkü çocuklar bunu tedavi olarak değil oyun olarak algılıyor. Çocuklarla iletişimi daha kolay sağlıyoruz. Ege bize 1.5 yıl önce serepral palsi ve epilepsi tanısıyla geldi. Ege'de yatak içi gevşetme ve pozisyonlama çalışmaları yaptık. Ege tam olmasa da yavaş yavaş baş kontrolünü sağlamaya başladı. Destekli oturtma çalışıyoruz. Normalde kendini çok kasan Ege, hipoterapiyle gevşeme sağladı. Atla terapi Ege'nin balgamını atmasını kolaylaştırıyor. Birkaç seansta vücut dengesini sağlamada güzel bir ilerleme kaydetti."
KORKAN ÇOCUKLARA MEKANİK AT TERAPİSİ
Özel eğitim merkezi müdürü Şenay Altaş ise hipoterapinin fizik tedaviden faydalanan öğrencilerin yanı sıra, zihinsel ya da işitme yetersizliği olan çocuklara önemli faydalar sağladığını belirtti. Canlı attan korkan çocuklar için mekanik atla terapi verdiklerini kaydeden Altaş, şöyle konuştu:
"Bu terapinin yaygın gelişimsel bozukluk teşhisiyle burada bulunan çocuklara faydası var. Hipoterapi destek tedavisi şeklinde diğer eğitime katkısı olan bir terapidir. Canlı attan ürken çocuklar ve kilosu yüksek olan çocuklara aynı titreşimi ve salınımı yaratan mekanik cihazımızda hipoterapi uyguluyoruz. Dokunma problemi olan özellikle otizmli çocuklarda bu cihazı kullanıyoruz. Çocukların gelişimine katkıda bulunuyor."
Candan Akyel 4 Ekim 2020 Pazar 23:07
|