Ege Sanayici ve İş İnsanları Derneği (ESİAD) Turizm ve Hizmetler Yuvarlak Masası’nın katkılarıyla düzenlenen “Turizmde Sürdürülebilirlik” toplantısında, sertifikasyon süreci ve bu konuda işletmelere düşen görevler ele alındı. TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Elçisi Mazars Denge CEO’su İzel Levi Coşkun’un moderatörlüğünde gerçekleştirilen toplantıda, ESİAD Turizm ve Hizmetler Yuvarlak Masası Eş Başkanı Naile Göçen Çukurova, sektörün bugün geldiği nokta ve hedefleri hakkında bilgi verdi. Toplantıda, UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföy Yöneticisi Pelin Rodoplu, Bureau Veritas Türkiye Sürdürülebilirlik Müdürü Egemen Belet ve Anadolu Efes Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal da turizm işletmelerine sertifikasyon süreciyle ilgili bilgi verip önerilerde bulundu.
İYİ UYGULAMA ÖRNEKLERİ ARTMALI
Sürdürülebilirlik konusunda farkındalığı artırmayı ve bu konudaki iyi uygulama örneklerinin çoğalmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını belirten ESİAD Başkanı Sibel Zorlu, “Dünya Ekonomik Forumu raporuna göre turizm sektörünü dönüştüren eğilimler arasında sürdürülebilirlik de yer alıyor. Sürdürülebilirlik, turizm için adeta zorunluluk haline geldi. Dünya Turizm Örgütü, turizmi, BM sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin 17’sine de ulaşılmasında önemli bir araç olarak görüyor. WTTC (Dünya Seyahat ve Turizm Konseyi) verilerine göre turizm sektörü 2005’den 2035’e kadar karbondioksit emisyonlarını yüzde 50 oranında azaltma eğiliminde. Bu eğilimin turizm stratejileri belirlenirken göz önünde tutulması son derece önemli” diye konuştu. Turizm sektörünün Türkiye açısından büyük önem taşıdığını hatırlatan Zorlu, “Türkiye’nin turizm hedeflerine ulaşması bakımından küresel ölçekte kabul gören sürdürülebilir turizm kriterlerinin karşılanması konusuna hassasiyetle yaklaşılması gerekiyor. Ülkemiz turizminin daha da gelişmesi için sürdürülebilirlik kriterlerinin karşılanmasının yanı sıra dijitalleşme odaklı strateji izlenmesinin önemini de hatırlatmak istiyorum” dedi.
TURİST SAYISINDA 6’INCI GELİRLERDE 14’ÜNCÜYÜZ
ESİAD Turizm ve Hizmetler Yuvarlak Masası Eş Başkanı Naile Göçen Çukurova da turizm sektörü verilerine bakıldığında, 1980 yılında 2.2 milyon turist ve 1 milyar dolar gelir olduğunu, 2019 yılına gelindiğinde turist sayısının 52 milyona, turizm gelirinin de 34.6 milyar dolara yükseldiğini anlattı. Çukurova, “2023 yılında da aynı ivmeyle 60 milyon turist, 56 milyar dolar gelir hedefimiz var. Bu rakamlar bize turizmin Türkiye ekonomisindeki rolü, büyüklüğü hakkında bilgi veriyor. Milli gelirin yüzde 5’i doğrudan, yüzde 12’si ise dolaylı olarak turizmden kaynaklanıyor. Sektör olarak baktığımızda da hizmet sektöründeki en büyük pay turizm sektöründe. Dünyada da ziyaretçi sayısı bakımından 6’ncı sıradayken, gelirler bakımından 14’üncüyüz. Yani bu konuda biraz daha yol almamız gerekiyor. Mevsimsellik etkisiyle kapasitemizin yüzde 45’ini kullanır durumdayız. Turizmi 12 aya yayarak, rakamı yüzde 70’lere çıkarmak mümkün. Bunu yaparken de destinasyonlarımızı zenginleştirmeli; sağlık turizmi, üçüncü yaş turizmi gibi gerçekten katma değer yaratan sektörlere yönelmeliyiz. 5 yıl içinde 100 milyon turist, 120 milyar dolar gelir hedefine ulaşmak için fırsatlarımız var” diye konuştu.
SORUMLULUĞU AKSİYONA DÖNÜŞTÜRMELİYİZ
TÜSİAD Yönetim Kurulu Üyesi ve Kurumsal Sürdürülebilirlik Elçisi Mazars Denge CEO’su İzel Levi Coşkun, iklim krizinin yanı sıra su krizi, okyanusların kirlenmesi, biyoçeşitlilik kaybı, sosyal eşitsizlikler gibi çok sayıda sorun olduğunu belirterek, “Bireysel olarak da işletme olarak da bir farkındalıkla başlayıp bu farkındalığı bir sorumluluğa dönüştürmeli, sorumluluktan da aksiyona geçtiğimiz bir modelde hareket etmeliyiz” dedi.
10 ÜLKEDEN 9’UNDA GERİLEME VAR
UNDP Türkiye Kapsayıcı ve Sürdürülebilir Büyüme Portföy Yöneticisi Pelin Rodoplu, Birleşmiş Milletler’in insani gelişim raporuna göre son iki yıldır gerileme yaşandığını kaydetti. Rodoplu, “Her yıl yayınladığımız insani gelişim raporunda aslında insanlık için, dünyamızın geleceği için hedeflediğimiz gelişmeyi sağlayıp sağlamadığımıza bakıyoruz. Maalesef son iki yıldır endeks 2016 yılına dönüldüğünü gösteriyor. 10 ülkeden 9’unda bir gerileme söz konusu. Tabi ki hepimizin hem kurumlar hem de bireyler olarak yapabileceği şeyler var. Sürdürülebilirlik gündemi bundan sonra hep yanımızda olacak. Ama bunu nasıl içselleştireceğiz, kurumun tüm süreçlerine nasıl yedireceğiz, bunun yanında bireysel olarak sorumluluklarımızı nasıl yerine getireceğimiz de önemli noktalardan biri” diye konuştu.
İŞLETMELER NASIL BİR YOL İZLEYECEK?
Bureau Veritas Türkiye Sürdürülebilirlik Müdürü Egemen Belet, sertifikasyon konusunda beklentileri ve bu süreçte işletmelerin nasıl bir yol izleneceğini anlattı. Türkiye Sürdürülebilir Turizm Programı’na göre isteyen tesislerin kademeli olarak belge alabileceğini anlatan Belet, istenen 42 kriterin tamamının sağlandığı durumlarda turizm sertifikasının alınabileceğini söyledi. Belet, “Türkiye’de yaklaşık 20-22 bin turizm tesisi var. Bunların bir anda sertifika alması mümkün değil. Özellikle küçük otellerimizin buna hazır olması zaman alacaktır. Eğer firmalar bu kriterlerin 14’üne uygunluk sağlarsa, birinci aşama sertifikası alabilecek. Tüm tesisler için 2023 yılı sonuna kadar bu zorunlu. 29 kriter ile yüzde 70 uygunluk sağlandığında ikinci aşama sertifika alınabilecek. Bununla ilgili herhangi bir tarih açıklanmasa da biz 2025 sonu olacağını öngörüyoruz. 2030 yılına kadar Türkiye’deki tüm tesislerin yüzde 100 uygunluk belgesi alması zorunlu olacak” dedi.
200 BİN İNSANIN HAYATINA DOKUNDULAR
Grup olarak yürüttükleri “Gelecek Turizmde” programı hakkında bilgi veren Anadolu Efes Kurumsal İletişim ve İlişkiler Direktörü Selda Susal, “sosyal fayda projelerini çok önemsiyoruz. Bunlar aracılığıyla toplumsal değer ve sosyal etki yaratmaya odaklanıyoruz. Çeşitli odak alanlarımız var. Yaklaşık 40 yıldır sürdürülebilir tarım için çalışmalar yapıyoruz. Kültür-sanat, spor projelerimiz var. 2007 yılından bu yana da Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı ve Kültür ve Turizm Bakanlığı ile ‘Gelecek Turizmde’ programını yürütüyoruz. Bu programla Türkiye’de deniz, kum, güneş turizm anlayışını genişletmek, sürdürülebilir turizm modelini yerel kalkınmaya katkı sunacak bir araç haline getirmeyi amaçlıyoruz. Bu bağlamda 15 yılda 22 girişimi destekledik, 10 ayrı turizm rotasını hayata geçirdik. 2 milyon dolarlık bir yatırımla, yaklaşık 200 bin insanın hayatına dokunduk. 7 binden fazla insanımıza sürdürülebilir turizm eğitimleri verdik. 600 STK ve 23 üniversiteyle iş birliği yaptık. Bu projelerle bugüne kadar 16 ulusal ve uluslararası ödül aldık. Projelerimiz 3 yıl üst üste Avrupa’nın en beğenilen sosyal projeleri oldu” diye konuştu.