Ukrayna'nın başkenti Kiev'in 130 kilometre kuzeyindeki Çernobil kenti, 26 Nisan 1986'da insanlık tarihinin en korkunç çevre felaketlerinden birine sahne oldu. Pripyat şehri yakınlarındaki Çernobil Nükleer Santrali'nin dördüncü reaktöründe yaşanan patlama sonucu çevreye, 1945'te Hiroşima'ya atılan atom bombasının 50 katına eşit radyasyon yayıldı. Patlamanın ardından yayılan radyoaktif madde Türkiye dâhil birçok ülkeyi etkiledi. Çernobil nükleer faciası yaklaşık 200 bin kişinin doğrudan ya da dolaylı olarak ölümüne sebep oldu. Yüz binlerce çocuk sakat dünyaya geldi, kanser vakaları arttı. Bu nükleer faciadan etkilenenlerden biri de Çernobil kazasından bir yıl sonra dünyaya gelen Olga Kotik ve ailesi oldu. Çernobil Nükleer Santrali’nde şoför olarak çalışan Olga Kotik’in babası, patlamadan 2 gün önce şoför fazlalığı nedeniyle eve geri gönderilince canını kurtardı.
DURAN ADAM'A DESTEK
Faciadan 36 yıl sonra arkadaşıyla birlikte turist olarak Türkiye’ye gelen Olga Kotik, İzmir'in Gaziemir İlçesi'ne bağlı Emrez Mahallesi’ndeki eski kurşun döküm fabrikasında gömülü radyoaktif atıkların temizlenmesi için başlatılan "Duran Adam" eylemine destek verdi. Eylemi başlatan Gaziemir Belediye Başkanı CHP'li Halil Arda ile buluşan Kotik, “Babam eğer eve gönderilmeseydi şu anda ne o ne de ben yaşamıyor olacaktık” diyerek gözyaşları içinde yaşadıklarını anlattı.
14 YILDIR BİR ŞEY YAPILMAMASI ENDİŞE VERİCİ
Gaziemir’deki nükleer atıkları duyduğunda şoke olduğunu ve eyleme katılma kararı aldığını belirten Olga Kotik, “Bu olay dikkatimi çekti çünkü benim ülkem nükleer konusunda dünyada en büyük acıyı yaşayan ülke. Bu Ukrayna'nın tüm vatandaşları için önemli bir konu. Çünkü tüm vatandaşlarımızın üzerindeki etkisinin ne kadar büyük olduğunu biliyoruz. İnsanlar varsa hatalar da vardır. Sadece birinci öncelik her zaman insan hayatı olmalıdır. 21. Yüzyıl’da bu sorunun hala devam ettiğini, insan hayatını etkileyebilecek kimyasalların hala yurttaşların yakınında olduğunu ve hükümetin 14 yıl boyunca hiçbir şey yapmadığını duyduğumda şoke oldum ve dehşete düştüm. Öylece geçip gidemezdim” dedi.
GAZİEMİR'DEKİ ORANLAR ÜRKÜTÜCÜ
Gaziemir'deki alana ilişkin bilim insanlarının yaptığı çalışmalara baktığını ve atıklardan yayılan radyasyon oranını öğrendiğinde inanamadığını dile getiren Olga Kotik, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Gaziemir'deki radyasyon seviyesini öğrendim ve büyük bir şok yaşadım. Normal radyasyon seviyesi 0,1 iken buradaki oran 832! Düşünün 832. İnsanların sağlıklı ve güvende kalması için bu oranın 50'den fazla olmaması gerekir ve burada yaşayanların hemen yanındaki seviye 832. Bu konu beni çok etkiledi, çünkü Çernobil ile ilgili kişisel bir hikâyem var. Babam Sovyetler Birliği'nde şoför olarak çalışıyordu patlamadan iki gün önce yeterli şoför var denilerek eve gönderildi. Babam memleketine döndükten birkaç ay sonra annem hamile kaldı ve belki de babam geri gönderilmeseydi şu an burada durma imkânım olmazdı. Bekçiler ona eve gitmesini, yeterince şoförün olduğunu söylediler. Belki o insanların şimdi çocukları yoktur ve orada çalıştıkları için hayatta bile değillerdir.”
HÜKÜMETE ÇAĞRI
Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda’nın atıkların temizlenmesi için verdiği mücadelenin çok önemli olduğunu vurgulayan Olga Kotik, “Umarım hükümet bu durumda farklı davranır ve Sovyetler Birliği hükümetimizin hatalarını tekrarlamaz. Çünkü bu insanların hayatları tehlikede ve hastalıklarla karşı karşıyalar. Dünya teknolojik olarak çok ilerledi. Umarım hükümet bu teknolojiyi kullanarak burayı bir an önce temizler” dedi.