İYİ Parti Genel Başkanı Dervişoğlu, Türkiye İşçi Sendikaları Konfederasyonu'nu (TÜRK-İŞ) ziyaret etti. TÜRK-İŞ Genel Başkanı Ergün Atalay ile görüşen Dervişoğlu, yaklaşık 1 saat süren görüşmenin ardından Atalay ile birlikte açıklamalarda bulundu. Dervişoğlu, Türkiye'nin ekonomik ve sosyal açıdan büyük sıkıntılarla karşı karşıya olduğunu söyleyerek, "Dolayısıyla toplanacak olan Asgari Ücret Komisyonu da 3 bileşenden oluşuyor. TÜRK-İŞ her zaman bu konuyla ilgili yüksek bir sorumluluk üstlenen önemli kuruluşlarımızdan bir tanesi. İleriye doğru yine geniş bir perspektiften bakarak asgari ücret belirlenmesi hususunda elbette ki onların görüşleri ve kanaatleri de bizim açımızdan çok büyük bir önem arz ediyor. Biliyorsunuz işveren sendikası bir tarafta, işçilerin diğer tarafta, hükümeti temsilen de bir heyet bulunuyor komisyonda. Bizim İYİ Parti olarak meseleye makul bir çerçeveden bakıp kamuoyuyla paylaştığımız bir asgari ücret belirlememiz var. Asgari ücretin 28 bin lira olarak belirlenmesinin hem işveren açısından hem de işçi açısından önemli olduğunu söyledik. Bu görüşlerimizi Sayın Başkanımızla da paylaştık. Önümüzdeki dönem içerisinde toplanacak Asgari Ücret Komisyonu'nda belirlediğimiz bu rakamın ele alınmasının faydaları üzerinde de değerlendirmelerde bulunduk. Elbette ki kendi sorumluluk alanlarında üzerlerine düşen her şeyi yapacaklarına yürekten inanıyorum. Ve bu Asgari Ücret Komisyonu'nun belirlediği asgari ücretin ülkemize, milletimize, devletimize, çalışanlarımıza, işverenlerimize hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Tekrar ediyorum; 28 bin liranın altında kalan bir rakam, bugünkü yaşam koşullarında ihtiyaçları karşılayabilecek bir rakam değil. 28 binin altındaki bir rakam bu ülkede çalışanları açlık sınırının altında yaşamaya mahkum edecektir. Çünkü enflasyon tahmin edilenin çok üzerinde seyrediyor" ifadelerini kullandı.
'İNSANCA YAŞAMA KOŞULLARINA ULAŞTIRILMASI LAZIM'
Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz'ın bugün katıldığı bir televizyon programında asgari ücrete ilişkin açıklaması sorulan Dervişoğlu, şöyle konuştu:
"Eğer Cumhurbaşkanı Yardımcısı, önerilen rakamları, atılmış rakamlar olarak gösteriyor ve öyle görüyorsa bana sorarsanız bu topluma karşı büyük bir ayıp işliyor. Çünkü onlar ne kadar hesaplıyorlarsa, biz de o kadar hesaplıyoruz. Enflasyon belli, ayrıca biz bütün dönemlerde hep şunu da ifade ettik. Asgari ücreti belirliyorlar; ama onların öngördükleri enflasyonun üzerinde bir rakam çıkıyor. 3'er aylık periyotlar halinde de asgari ücretlerin belirlenmesi hususunda önermelerimiz oldu. Bu geçmiş dönemde iki defa yapılıyordu, şimdi onu teke düşürdüler. Ekonomik program yapmak ya da yaptığını zannetmek güzel bir şey ama; Türkiye'de sosyal politikaların da oluşturulması lazım. İnsanların insanca yaşama koşullarına da ulaştırılması lazım. Çalışan için önerilen rakamı, atılmış rakamlar olarak görüp kendisinden başka bütün kurumları istiskal etmeye yönelik beyanlar, bizim tarafımızdan baktığımızda ciddiye alınacak beyanlar değildir."
'MAKULDE BULUŞMAYI ARZULUYORUZ'
İYİ Parti'nin makulü arayan bir siyasi parti olduğunu söyleyen Dervişoğlu, "Makuller üzerinde konuştuk. Hem TİSK'te (Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu) edindiğimiz intiba, hem TÜRK-İŞ'te edindiğimiz intiba, her iki kurumun da doğruyu aradığına yönelik. Biz yaptığımız açıklamalarda hep söyledik. Yüksek olursa işverene, düşük olursa işçiye zarar veren uygulamalarla karşı karşıya kalınıyor. Dolayısıyla makulü bulmak yolunda bir çaba içindeyiz. Ben bu işin bir bileşeni değilim. Ben bu işin doğru yürütülmesi için siyasi sorumluluk almaya gayret sarf eden biriyim. Herkes birbirinden rakam bekliyor. Dolayısıyla hükümetin de ortaya bir şey koyması lazım. Ona bağlı olarak da ortak bir zeminde bunu konuşulup tartışılması lazım. Makulde buluşmayı arzuluyoruz. Ne afaki rakamlarla ne de alt seviyede tutulması icap eden alanlarla değerlendirme yapmaktan uzak durmak lazım" dedi.
TÜRK-İŞ Genel Başkanı Atalay da "Ne bu 2024 yılı enflasyonu ne 2025 yılı enflasyonu açıklanan rakamları kabul etmek mümkün değil. Evvelden bu ücret belirleme ücretiydi. Şimdi geçim ücreti oldu. İnsanlar bu ücretle bir hafta geçinemiyorlar. Yani burada ülkeyi yönetenler, insanların neyle geçinip geçinmeyeceğini A'dan Z'ye iyi biliyorlar" açıklamasında bulundu.
Sayfa başına git