SONKALEİZMİR- İzmir, geçen yıl bugün saat 14.51'de meydana gelen depremle sarsıldı. Kandilli Rasathanesi'ne göre 6.9, AFAD'a göre 6.6 şiddetindeki depremde 117 yurttaş hayatını kaybederken, 1034 kişi de yaralandı. Merkez üssü İzmir'in Seferihisar İlçesi'ne 23 kilometre mesafedeki Ege Denizi açıkları olan depremin ardından Türkiye yasa boğuldu. Korkunç günün üzerinden tüm 1 yıl geçmesine rağmen yaşanan acılar halen hafızalarda tazeliğini koruyor.
Depremin en çok vurduğu, çok sayıda binanın yıkıldığı Bayraklı'da hayatını kaybeden yurttaşlar anısına tören düzenlendi. Depremin simgelerinden, Mansuroğlu Mahallesi'ndeki yıkılan Rıza Bey Apartmanı'nın önüne karanfiller bırakılmasının ardından İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal, CHP İzmir İl Başkanı Deniz Yücel, İYİ Parti TBMM Grup Başkan Vekili ve İzmir Milletvekili Müsavat Dervişoğlu, İzmir Baro Başkanı Özkan Yücel, İzmir Depremzedeleri Dayanışma Derneği (İZDEDA) Başkanı Haydar Özkan, CHP milletvekilleri, belediye başkanları, ilçe başkanları ve çok sayıda yurttaşın katılımıyla bir anma yürüyüşü yapıldı.
Rızabey Apartmanı önünden başlayan yürüyüş, Öğretmenevi Parkı'ndaki 30 Ekim Deprem Anıtı'nda son buldu.
Yürüyüş sonrasında tam depremin meydana geldiği saat 14.51'de sirenler çalındı. Sirenler eşliğinde gökyüzüne balonlar bırakılırken birçok yurttaş ve depremzede gözyaşlarını tutamadı. Saygı duruşu ve İstiklal Marşı'nın ardından ise Öğretmenevi Parkı içinde İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından, hayatını kaybeden yurttaşlar için yaptırılan deprem anıtının açılışı gerçekleştirildi. Tören alanında yiten canların anısına 117 koltuk üzerlerine karanfiller konularak boş bırakıldı. İzmir Büyükşehir Belediyesi'nce hazırlanan belgeselin ve yapılan çalışmalara ilişkin bir videonun gösterimi yapıldı.
"HAFIZAMIZA ACIDAN BİR İZ KAZIDI"
Törende konuşan İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, depremde ölen 117 kişiyi anıp ailelerine ve yakınlarına tekrar başsağlığı dilerken şunları söyledi:
"Şehrimizi derinden sarsan bu afet, yazık ki 2020 yılında dünyada meydana gelen depremler arasında en fazla insanın hayatını kaybettiği deprem olarak kayıtlara geçti. 30 Ekim depremi, İzmir’in hafızasına acıdan bir iz kazıdı. Derin acımızı unutmamak ve gelecek kuşaklara hatırlatmak için, bu anma merasimi kapsamında 30 Ekim Deprem Anıtı’nın açılışını gerçekleştiriyoruz. 30 Ekim, büyük bir afetin ve aynı zamanda İzmir’in gördüğü en destansı dayanışmalardan birinin tarihe not düşüldüğü gündür. Tüm İzmirlilerin, tek bir afetzedenin dahi sokakta kalmaması için nasıl büyük bir seferberlik içine girdiğini dün gibi hatırlıyorum. Bu dayanışma sayesinde evsiz kalan tüm vatandaşlarımız daha ilk gece bir çadıra yerleşti. Bir ay içinde ise tüm çadırlar söküldü, tüm mağdur vatandaşlarımız birer yuvaya kavuştu. Bunu, Bir Kira Bir Yuva kampanyamıza destek vererek siz başardınız. İzmir başardı. Tüm Türkiye başardı. Kıymetli hemşerilerim, 30 Ekim depremi gösterdi ki, İzmir’in en büyük önceliği dirençli bir kent olmak. Nitekim İzmir’de sadece bir yıl içerisinde; deprem, sel, orman yangını, fırtına, hortum gibi birçok afeti yaşadık. Yaşadığımız bu acı tecrübeler ülkemizin afet mevzuatında ve politikalarında bir an önce köklü değişikler yapılması gerektiğini işaret etti. Bununla beraber, afetlerin önlenmesinde ve yaraların sarılmasında yerel yönetimlerin önemini ortaya koydu. Biz bu bilinçle, bir yandan depremin açtığı yaraları sararken, diğer yandan afete hazır İzmir için adımlarımızı bir bir atıyoruz. 30 Ekim depremi yaşanmadan önce Deprem Risk Yönetimi ve Kentsel İyileştirme Daire Başkanlığı’nı kurmuştuk. Yaşadığımız bu büyük afet, İzmir’in böyle bir yapılanmaya ne çok ihtiyaç duyduğunu bir kere daha gösterdi. Ardından, afet yönetimini tüm paydaşlar ve sivil toplumla ortaklaşa yürütmek üzere İzmir Afet Platformu’nu oluşturduk. Böylelikle kamunun yetkilerini, sivil toplumun gönüllü gücüyle bir araya getirdik.”
DİRENÇLİ KENT VURGUSU
Dirençli kent için adımlar attıklarını vurgulayan Soyer, “Kentimizin deprem kaynaklı afetlere karşı direncini geliştirmek için iki büyük çalışma başlattık. Bunlardan birincisi, yapı stok envanteri projemiz. Bu sayede yapıların mevcut durumlarının kimlik kartını çıkartıyor ve karekod uygulaması ile binayla ilgili tüm bilgileri herkes için erişilebilir hale getiriyoruz. Depreme hazırlık kapsamında kentimizde yapılacak ilk müdahale için bölgesel öncelikleri belirliyoruz. Bu kapsamda, İnşaat Mühendisleri Odası ile yaptığımız protokol çerçevesinde Bayraklı ilçemizde, 24 mahallemizdeki 33 bin 100 yapının inceleme çalışmalarını tamamladık. İkinci çalışmamız ise ülkemizin en kapsamlı deprem, tsunami ve zemin araştırma projesi. Orta Doğu Teknik Üniversitesi’nin koordinasyonu, İzmir Yüksek Teknoloji ve Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi’nin öncülüğünde, 10 üniversiteden 43 bilim insanı ve 18 uzman mühendis, İzmir’in sismik hareketlerini değerlendirerek aktif olan fayları belirliyor. Bu proje başlayana kadar, İzmir’in diri olan faylarına dair elimizde bilimsel, sağlıklı bir veri bulunmuyordu. Üniversitelerin ve uzmanların değerli çalışmaları sonucunda, İzmir'in depremselliği ile ilgili çok somut ve net bilgilere ulaşıyoruz. Araştırmalarımızı hem karada hem de körfezde eşzamanlı yürütüyoruz. Böylece dirençli bir kent olmak için gerekli planlamaları tamamlayarak şehrin yeni yapılaşma alanlarının yeri ve şekline doğru yön verebiliyoruz” dedi.
“DÜNYA BANKASI KREDİSİNİ DERHAL KULLANDIRACAĞIZ”
Başkan Soyer, depremzedeler için Dünya Bankası'dan kullandırmak istedikleri krediyle ilgili ise şunları söyledi:
"30 Ekim sonrasında hasarlı binalarımızın dönüşümü için gerekli finansman konusunda Belediyemiz; Hazine ve Maliye Bakanlığı ve İller Bankası’yla birlikte çalıştı. Yoğun bir müzakerenin sonucunda, Acil İyileştirme Kredisi için Dünya Bankası ile gerekli mutabakatları kısa sürede sağladık. Cumhurbaşkanlığı Strateji ve Bütçe Başkanlığı ve hükümetin diğer yetkili birimlerinin uygun görüşünü takiben, hasarlı binaların dönüşümü için krediyi vatandaşlarımıza derhal kullandıracağız. İzmir’in deprem odaklı afet risklerini azaltmanın en önemli araçlarından biri, hiç şüphesiz kentsel dönüşüm. Bu nedenle kentsel dönüşüm yatırımlarına İzmir tarihinde hiç olmadığı kadar hız verdik. Yaklaşık bin bağımsız bölümü teslim ettik ve 2500 bağımsız bölümün inşaatını başlattık. Belediye şirketimiz İzBeton’un yapım ihalelerine dahil olmasını sağlayarak İzmir’de kentsel dönüşüme yeni bir ivme getirdik. Tüm bu çalışmalarımızın ortak paydası ise İzmir’i ve İzmirlileri, sağlıksız yapılara, yıkımlara ve can kayıplarına mahkûm etmemek. İzmir’i dirençli bir şehir olabilmesi için imar etmek.”
ÜÇ ÖNEMLİ KARARI AÇIKLADI
Kasım ayı belediye meclis toplantısına sunacakları 3 önemli kararı da açıklayan Başkan Soyer, "Birincisi, Uzundere’de depremzedelere tahsis ettiğimiz konutların kullanımına altı ay daha imkân tanıyoruz. İkincisi, mevcut yapıların hak kaybı yaşanmadan yapılaşmasını sağlayan bölgelerin belirlenmesi için verilen beş aylık süreyi uzatıyoruz. Üçüncüsü, orta ve ağır hasarlı yapıların hızla dönüşmesini sağlamak için emsal artışını meclisimizin gündemine getiriyoruz. Bugün açılışını gerçekleştirdiğimiz anıtın, 30 Ekim depreminin içimizdeki acısını hatırlatan kalıcı bir iz olmasını diliyorum. Yaşamını kaybeden her bir vatandaşımızın hatırası önünde, saygıyla eğiliyorum" dedi.
BAŞKAN SANDAL: "AFET BÖLGESİ İLAN EDİLSEK BU SORUNLARI KONUŞMAYACAKTIK"
Bayraklı Belediye Başkanı Serdar Sandal ise deprem sonrasında İBB öncülüüğünde Türkiye'ye örnek bir çalışmaya imza attıklarını belirtirken, şunları söyledi:
"Temel sorunlarımız belli. Bu sorunların karşısındaki kurumlar da belli. Bayraklı Belediyesi , İBB, ilgili bakanlıklarımız dışında gerçekten sorunun çözümünü başka alanda aramak çok doğru değil. Siyasi polemiklere kurban edilmeden kentin sorunu bu bileşenler ile çözmek hepimizin arzusu. Sorunlarımız belli. Aslında temel sorunlardan bir tanesi bölgenin afet bölgesi ilan edilmemesi. Eğer Bayraklı 20 bin yurttaşın dışarıda kaldığı, 117 yurttaşımızı yitirdiğimizi bölge afet bölgesi ilan edilseydi belki bugün depremzede yurttaşlarımızın söylediği hiçbir sıkıntıyı bugün konuşmayacaktık. Benzer uygulamayı ülkemizin birçok noktasında gördük."
"KREDİ SORUNUNUN ÇÖZÜLMESİ LAZIM"
Mevzuatla ilgili de ciddi sıkıntılar olduğunu vurgulayan Sandal, "Hasarlı bina ile riskli bina arasında sıkışmış yurttaşlarımız var. Ağır orta ve az hasarlıdan ne kastedildiğini anlmış değiliz. Binanın oturulup oturulamaz olduğu bizim için önemli olan. Ağır hasarlı binalarda da, orta hasarlılarda da yurttaşlarımız oturamıyor. Ancak orta hasarlı binalardaki yurttaşlarımızın aldığı imkanlar ağır hasalılardan çok farklı. Bu yarayı çözmek için vatandaşımızın ihtiyaç duyduğu kredinin ivedilikle, ihtiyacı çözen miktarda ve faiz oranları düzenlenerek yeniden gündeme getirilmesi lazım. 400 bin TL ortalama maliyeti olan evin 200 bin TL kredi ile yapılamayacağı ortada. Bunun 2 yıl ödemesiz 18 yıl geri ödemeli sıfır faizli 400 bin TL'lik kredi ile çözüleceği hepimizin malumu" dedi.
TOKİ'YE ELEŞTİRİ
Proje alanı mağdurlarından Aysun Nacarfırat da bir yandan kayıplar için üzülürken diğer yandan hayatta kalanlar için sıkıntılı bir başladığını anlattı. "Depremden kısa süre sonra asıl olan gerçekle yüz yüze kaldık" diyen Nacarfırat, hasarlı evlerinin yıkılıp Hazine'ye devredildiğini, daha sonra ise TOKİ'nin zemin + 8 kat olan bu yerlerde zemin+5 kat uygulamasına gittiğini dile getirdi. Nacarfırat, 140 metrekare evlerinin 83 metrekareye düşürüldüğünü, birçok depremzedenin bu evlere sığamayacağı için bölgeden taşınacağını anlattı.
DEPREMZEDE DERNEĞİ BAŞKANI SİTEM ETTİ: UNUTULDUK
İZDEDA Başkanı Haydar Özkan, deprem sonrası Türkiye'nin İzmir'i unuttuğunu belirtirken, "Sevinçte ortaklaşmak kolaydır. En zoru üzüntüde ortak olmaktır. Bugün 117 canımızı kaybettiğimiz felaketin yıl dönümünde buradayız. Deprem olduğu günlerde dayanışmanın sıcaklığını yüreğimizde hissettik. Her bir enkazın başında canla başla çalışan, kurtarma ekiplerine, dört koldan çalışan gençlerimize, Türkiye'nin dört bir yanında kalbi İzmir için atan vatandaşlarımız minnettarız. Enkazlarımız kaldırıldı, her akşam depremi tartışanlar yine ülkenin suni gündemi ile uğraştı ve depremzedeler dertleri baş başa kaldı. Açık bir biçimde unutulduğumuzu ve unuttuğumuzu düşünüyoruz. Ülkenin geri kalanı depremzedeleri unuttuk. Biz depremzedelerde yitirdiğimiz canları unuttuk. Her birimiz kaybettiğimizi evlerimize ve geleceksizliğimize odaklandık. Bu konuda yakınlarını kaybeden tüm depremzedelerimize özür borçluyuz" dedi.