İYİ Parti Genel Başkan Yardımcısı Bahadır Erdem, Sözcü gazetesi yazarı Ruhat Mengi'nin sorularını yanıtladı. Erdem, erken seçim ihtimaliyle ilgili dikkat çekici açıklamalarda bulundu. Erdem, "Bir günlük beylik beyliktir, Erdoğan'ın kazanamayacağı bir seçime gitmesini beklemek akıllı insanların düşüneceği bir şey değil. Dolayısıyla, 2023 Haziran'ında da yapsa seçilemeyecek, mayısında da yapsa seçilemeyecek ama neden daha arada 6-7 ay bu ülkeyi tek bir kişi sultan gibi yönetirken, Türkiye'nin bütün imkanlarını yandaşlarına dağıtırken, bütün Hazine'yi tamtakır hale getirirken 6 ay daha, 7 ay daha erken seçime gitsin?" ifadelerini kullandı.
Röportajın ilgili bölümü şu şekilde:
"Sayın Erdem, gördüğümüz her olayda Türkiye'nin tüm sorunlarının çözümü için seçimin bir an önce yapılması sonucu ortaya çıkıyor ama iktidar ittifakı hala seçimin 2023 baharından önce olmayacağında ısrarlı. En önemli soru olduğu için hep soruyorum; bu süre içinde ülke sorunlarının içinden çıkılmayacak kadar artacağını düşünüyor musunuz, “erken seçim kararı için nitelikli çoğunluk gerektiğine göre” muhalefet partileri bu süreyi kısaltamaz mı?
Doğru, erken seçim kararı için 360 milletvekili lazım, AK Parti'nin de bu sayıda milletvekili yok, dolayısıyla seçim kararı almak için muhalefetin oylarına da muhtaç. Biz zaten İYİ Parti olarak şu andaki her günün gecikmiş bir seçim olduğunu, artık erken seçim kavramının dahi bu milletin dayanamayacağı kadar gecikmiş bir tarih olduğunu, çünkü ekonominin çok kötü olduğunu, dış politikanın çok kötü olduğunu, vatandaşın bir gün dahi dayanacak hali kalmadığını her gün söylüyoruz, her gün “getir sandığı” diyoruz. Sayın Genel Başkan Meral Akşener her konuşmasında “sandığı getir, bugün erken seçime karar verelim” diyor. Ben AK Parti ve Erdoğan'ın bu sene sonunda baskın seçim yapacağına hiçbir zaman, bundan 1-2 ay önce dahi inanmadım çünkü hiçbir surette seçimi kazanacağına dair en ufak bir belirti yok. Kamuoyu araştırmalarına baktığınızda AKP ve MHP'yi toplasanız ikisi birden yüzde 30'u geçmiyor. AKP yüzde 25'i geçmiyor. Bakmayın siz onların kendi tuttukları kamuoyu araştırma şirketlerinin Erdoğan'ı ve AKP'yi parlatmasına, dolayısıyla seçimi kazanmayacağını bile bile bu senenin sonunda, Kasım'da seçime gideceğine hiçbir zaman inanmadım çünkü gidecek şartı yok, durumu yok, kazanamayacağı açık.
Galiba yapmak istediği şeyleri de bitirmedi daha, 2023 hedefi var, onun hazırlıkları tamamlanmamış olabilir.
Bir günlük beylik beyliktir, Erdoğan'ın kazanamayacağı bir seçime gitmesini beklemek akıllı insanların düşüneceği bir şey değil. Dolayısıyla, 2023 Haziran'ında da yapsa seçilemeyecek, mayısında da yapsa seçilemeyecek ama neden daha arada 6-7 ay bu ülkeyi tek bir kişi sultan gibi yönetirken, Türkiye'nin bütün imkanlarını yandaşlarına dağıtırken, bütün Hazine'yi tamtakır hale getirirken 6 ay daha, 7 ay daha erken seçime gitsin? Gitmeyecek, ne yapacak; önümüzdeki dönem Kurban Bayramından önceki bir süreçte, Şeker Bayramı'nı geçirir geçirmez daha seçmenlerin bir kısmının Hac dönemi başlamadan seçime gitmek isteyecek ve o zaman muhalefete söyleyecek.
Biz her gün “şimdi seçimi getir” diyoruz, aradaki fark ne; “şimdi getirmez de 2023 Mayıs'ında getirirsen biz bunu kabul etmeyiz” dediğimiz anda Sayın Erdoğan 20 senedir yaptığı mağduriyet edebiyatına sığınacak. Çünkü bütün seçimleri, ilk kazandığı seçim de dahil olmak üzere hep mağduriyet, biraz daha başı sıkıştığında “Bu ülkenin beka problemi var, terör problemi var, dış güçler saldırıyor, benden başka bu ülkeyi hiç kimse kurtaramaz” söylemleriyle -FETÖ de üzerine tuz biber ekti- kendi seçmenini kandırma yoluyla kazandı. Şimdi, ortağının da çok çirkin bir şekilde söylediği “zillet ittifakı” diye adlandırdığı “Bu Millet İttifakı gelirse bu ülke batar, teröre teslim olur” gibi söylemler kullanılıyor, bütün yerel seçim, ondan önceki seçim, referandum, hepsine baktığınızda taktik bu. Muhalefet bu taktiği çok iyi gördü, çözdü. Bakın, bu taktiği biz çözmek ve buna karşı akıllıca hareket etmek zorundayız."