SONKALEİZMİR-Çiğli Belediyesi Fakir Baykurt Salonu'nda düzenlenen, ilçenin imar ve kentleşme ile ilgili sorunlarının ele alındığı çalıştaya Eski SHP Genel Başkanı, Eski Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Murat Karayalçın'ın yanı sıra Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Gelecek Partisi İzmir İl Başkanı Onur Sivaslı, CHP Çiğli İlçe Başkanı Mert Özcan, CHP İzmir İl yönetimi, bilim insanları, akademisyenler, mimarlar, mühendisler ve müteahhitler katıldı.
"ÇİĞLİ KUZEY'İN PARLAYAN YILDIZI"
Çiğli'de imar ve kentleşme konusunda hayata geçirdikleri dijital çalışmaları anlatan Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü şöyle konuştu:
"'Bir kenti sevmek ona hizmetle başlar' diyerek yola çıktık ve bugün burada sevgiyi hizmete dönüştürdüğümüz dostlarımız ile Çiğli’nin geçmiş sorunlarını ve gelecekte olabilecek sorunlarını masaya yatıracağız. Kentteki imar sorunu olan yerleri, kentsel dönüşüm uygulamalarını konuşalım, sulak alanları korumayı ve dijital uygulamaları masaya yatıralım istiyoruz. Çiğli çok gelişen bir ilçe. Kuzey’in parlayan yıldızı. Parlıyor ve gün geçtikçe de renkleniyor. Farklı ilçelerden, farklı kültürlerden vatandaşlarımız ilçemize yerleşiyor. Bazı dezavantajlarımız var. Arıtma tesisi, çöp tesisi gibi ancak avantajlarımız da mevcut. Örneğin Çiğli Kuş Cenneti ve Homa Dalyan’ı gibi. Ortak akıl ile Çiğli'yi 'İzmir’in en gelişmiş, en modern, en güzel ilçesi nasıl yapabiliriz?' diye kafa yoruyoruz. Yüzlerce, binlerce yıllık bir tarihi var, Kuş Cenneti gibi çok önemli bir alana sahip. Buradaki ekolojik dengeyi bozmadan insanların, hayvanların, doğanın bir arada ve daha da gelişerek yürümesini istiyoruz.”
"TARIMSAL ALANLAR İMARA AÇILMAYACAK"
Baştan Gümrükçü konuşmasına şöyle devam etti:
"Tarımsal alanların imara açılması, denize yakın yerlerde evlerin yapılması, sosyal donatının eksikliği gibi birçok konu var. Depremde bir kez daha gördük ki nitelikli ve sağlıklı alanlara kavuşmamız lazım. 3-4 dijital uygulamamız var ve bunlar Türkiye’de toplasanız 10 belediyede yok. Hızlı gelişen ve dönüşen bir ilçe. O nedenle de vatandaşa daha hızlı hizmet için bunu yapıyoruz. İmar planlarımızı yeniliyoruz. Yaşam ve sosyal donatı eksiklerini nasıl düzenleriz diye bakıyoruz. Şunun da sözünü bir kez daha veriyoruz. Tarımsal alanları imara açmayacağız, yeşil alanları koruyup yenisini kazanaduracağız, sulak alanları koruyup kollayacağız. Dağ Mahallesi, Köyiçi, Güzeltepe, Balatçık mahallerimizde kentsel dönüşüm gerçekleştireceğiz. Yaptığımız yeni planlamalarla 200 dönüme yakın yeşil alan kazandırma noktasındayız. Yeni imar planımız ile yangınlara ve sele karşı kentleri nasıl koruruz ve iklim krizi ile mücadelede kenti nasıl koruruz bunun çalışmasını yapıyoruz. 20 personelimiz ile beraber Katip Çelebi Üniversitesi'nde Kentsel Dönüşüm Yüksek lisansı yapıyoruz. Bina envanteri, kentsel dönüşüm envanteri çalışmaları yapıyoruz. Üç boyutlu drone çekimi ile tüm sokakları haritalandırdık. Yerçizenler Derneği ile sayısal veri oluşturup halka açık uygulama için çalışmamız devam ediyor. Bir uygulamamız daha var. Telefonunuzdan giriyorsunuz sağda eczane solda okul var, görüyorsunuz. Böylece bu uygulama ile kenti bilmeyenler için de yer bulmak kolaylaşıyor. Bunları da yıl sonuna kadar tamamlayacağız. 2023 yılında Cumhuriyetin kuruluşunun 100. yılında kentleşme noktasında büyük bir mesafe kaydetmiş ya da bunu halletmiş bir ilçe olacağız. Dirençli kent anlamında büyük bir kazanım olacak."
KARAYALÇIN: "YEREL YÖNETİMLER DEVREYE GİRİYOR"
Eski SHP Genel Başkanı, eski başbakan yardımcısı ve eski dışişleri bakanı Murat Karayalçın da düzenlenen çalıştayın önemine dikkat çekerek şunları söyledi:
"Çiğli’nin yeni kentsel standartlara kavuşabilmesi, daha verimli bir hizmet için yapılanlar çok önemli. Aynı zamanda belediyenin saydamlaşması açsısından bunun çok önemli olduğunu düşünüyorum. İmar ve planlama konusunda Türkiye’de kent planlaması için çok önemli bir dönüşüm eşiğini yaşıyoruz. Bu dönüşümün tamamlanabilmesi, Türkiye’nin yeni bir imar düzenine kavuşabilmesi yerel yönetimlerin, Bütünşehir Yasası'nı nasıl yorumlayacaklarına çevre düzeni planlarını nasıl ele alacaklarına bağlı. Bütünşehir Yasası bu doğrultuda değerlendirilirse, ayrıca hep birlikte tarımın desteklememesi konusu karara bağlanırsa eşiğinde bulunduğumuz imar dönüşümü başarı ile tamamlanacaktır. Türkiye’de çok yakın tarihlere kadar kırsal alanda toprak insan ilişkileri devlet tüzel kişiliğine bırakılmıştır. Yani merkezi yönetim her iki konuda da çalışmalar yapmaya çalıştı. Kırsal Toprak Reformu'nu ne yazık ki Türkiye yapamadı. Şu an nüfusumuzun sadece yüzde 8’i kırsalda yaşamaktadır. Yani TÜİK’e göre yüzde 92 kentlerde yaşıyor ve bu dünya standartlarında yüzde 5’tir. Yani daha da azalacak eskiye göre, toprak reformu önemini yitirdi. Mekan insan ilişkilerinde de kırsal yerleşim deseninin, dokusunun yeniden düzenlenmesi gerekiyor. Merkezi yönetim tarafından bu konuda 'Merkez Köyler Projesi' ve 'Köy Kentler Projesi' yapıldı. 85 bin kırsal yerleşim biriminin 40 bini köydü. Artık 30 ilde köyler mahalleye dönüştü. 31 ilde ise hala ayrı bir tüzel kişilik olarak hizmet veriyorlar. Ne kırsal yerleşim düzenini yapabildik ne de toprak reformunu. Neden olmadığı da düşünülmeli? Şimdi yeni bir dönem başlıyor ve yerel yönetimler devreye giriyor. Ben eski bir belediye başkanı ve eski bir başbakan yardımcısı olarak yerel yönetimlerin merkezi yönetime göre daha başarılı sonuçlar elde edeceğine inanıyorum.”
"ÇİĞLİ'DE ÇEKİM MERKEZİ YARATILABİLİR"
Karayalçın sözlerini şöyle sürdürdü:
"Çiğli Batı Kent Modeli’nin Ankara dışında ilk kez uygulandığı Egekent Projesi’ne de ev sahipliği yapmıştır. Egekent bana göre bir kentsel toprak reformuydu. Bu gereksinme bu anlayışla değerlendirilmeli ve bence bu çok özel bir önem taşıyor. Ankara Büyükşehir Belediye başkanlığım döneminde İzmir’i kıskanıyordum. Ankara çok göç alıyordu ama onları Ankaralılaştıramıyorduk. İzmir bunu başarıyordu. İzmir Rizeliyi de Mardinliyi de İzmirlileştiriyordu. Ama artık bunu yapamadığını görüyorum. Çünkü İzmir nüfusu bunu yapabilecek sayının çok üstüne çıktı. Ege bir mucize, olağanüstü bir iklim ve toprak. Ben Ege'deki yerel yönetimleri Ayvalık’tan başlayarak Muğla’ya kadar yeni kent projelerine ihtiyaç var. Ege’de de kırsal alan da aynı yaklaşımla ele alınmalı. Ege tarım açısından Türkiye için olağanüstü önem taşıyan bir yer. Ege'de tarımsal üretimin artması için kırsal çekim merkezlerinin artması gerekir. Çiğli sınırı içinde belki 100. yıla kadar kırsal çekim merkezi yaratılabilir. Türkiye’nin ilk kentsel dönüşüm projesini 1990 yılında Ankara’da Dikmen Vadisi adı ile uyguladık. Dikmen Vadisi gecekondular, Portakal Çiçeği Projesi de imarlı binalar için yapıldı ve büyük deneyim elde ettik. Kentsel dönüşümün finansmanını Japonya’ da sattığımız tahvillerle yaptık. Bu kaynakları kullandık, o zaman kentsel dönüşümün adı yoktu. Sonra da uyguladığımız projenin kentsel dönüşüm olduğunu anladık. Kentsel dönüşüm kent alanlarının yeniden üretimidir. Plan olmadan kentsel dönüşüm projeleri uygulanamaz. Ayrıca burada yaşayanlar ile kararı beraber almalısınız ki demokrasi de işin içine girsin. Bu toplantı çok zamanlı yeni bir dönem başlıyor. Birkaç gün sonra TBMM açılacak ve bu dönemin başında böyle güçlü bir kadro ile bu çalışmanın yapılması Çiğli, İzmir ve Türkiye için de çok yararlı olacaktır. Başkanımıza çok teşekkür ederim.”
ÇİĞLİ'DE MURAT KARAYALÇIN'IN ADI CADDEYE VERİLDİ
Karayalçın’ın konuşmasının ardından bir kez daha söz alan Başkan Gümrükçü, “Çiğli’de düzgün yapılaşma anlamında Egekent, Evka 5, Evka 2 ve Evka 5’i çıkarınca ne yazık bir şey kalmıyor. Çiğli’de Egekent ile bizi buluşturan bir kişi olduğu için Sayın Karayalçın’ın emeği olduğunu düşünüyorum. Çiğli'yi Karşıyaka'ya bağlayan Ata Sanayi'nin ortasından geçen cadde Çigli Belediyesi'nin önerisi ve Büyükşehir Belediye Meclisi'nin onayıyla Murat Karayalçın Caddesi oldu. Sayın Karayalçın'ın adı Çiğli'de yaşayacak" dedi.
Sayfa başına git