CHP, bir süredir kamuoyunda tartışılan belediyelerde akraba atamaları ve belediye başkanlarının birden fazla maaş almasına yönelik uygulamaları sonlandıracak kanun teklifini TBMM Başkanlığı’na sundu.
Grup Başkanvekilleri Engin Altay, Özgür Özel ve Engin Özkoç’un imzalarını taşıyan teklif, belediye başkanlarına “yönetim kurullarında aldıkları görevler nedeniyle herhangi bir ödeme yapılmaması, belediye başkanlarının akrabalarının belediye şirketleri ile istisnai memuriyet kadrolarına atanamamasını” öngörüyor.
İSTİSNAİ MEMURİYET KADROLARINA ATANAMAZ
CHP’nin 3 grup başkanvekilinin imzasıyla TBMM Başkanlığı’na sunulan kanun teklifi, Belediye Kanunu’na ek madde eklenmesini içeriyor.
Kanuna eklenecek maddeyle, belediyenin ortak olduğu şirketlerde yönetim kurulu başkanı veya üyesi olması ya da yönetici niteliğinde başka bir görev alması halinde belediye başkanına bu görevi dolasıyla herhangi bir ödeme yapılamayacağını öngörüyor.
Teklif, ayrıca belediye başkanının eşi ile birinci ve ikinci dereke akrabaları ile akrabalarının eşlerinin belediyede, bağlı kuruluşlarda, belediyenin ortak olduğu şirketlerde yönetici olarak görevlendirilemeyeceğini, istisnai memuriyet kadrolarına atanamayacağını içeriyor. Teklifin gerekçesinde, şunlar kaydedildi:
LİYAKAT DIŞI ATAMALARDA CİDDİ ARTIŞ
“Kamu yönetiminin uzun yıllardır çözülemeyen sorunlarından birisi de seçilmiş veya atanmış yöneticilerin fırsat bulduklarında yönettikleri kurumların kadrolarını veya yönetici pozisyonlarını kendileri ya da yakınları için bir kazanç aracına dönüştürme eğiliminde olmalarıdır.
Literatürde, akraba kayırma veya adam kayırma, öznel ve adil olmayan şekilde yapılan ayrımcılık olarak tanımlanan nepotizm bu durumu niteleyen bir kavram olarak doğmuştur. Çalışanların beceri, kabiliyet, başarı ve eğitim düzeyi vb. özellikleri yerine akrabalık ilişkilerini esas alan bir istihdam politikası hem adalet duygusunun incinmesine böylece kurumlara duyulan güvenin zayıflamasına hem de kaynakların verimsiz kullanılmasına neden olmaktadır.
Son dönemde liyakat dışı atamalarda ciddi bir artış olduğu görülmekte, liyakat gerektiren üst düzey (büyükelçi, rektör vb.) görevlere siyasi kayırmacılıkla iktidara yakın siyasetçilerin akrabalarının, eski siyasetçilerin getirildiğine tanık olunmaktadır.
KAMU YÖNETİMİ NEPOTİZMDEN ARINMALI
Milyonlarca genç KPSS’de ter döküp bir kuruma atanmayı beklerken, siyasetçilerin ya da üst düzey bürokratların yakınlarının istisnai kadrolara yapılan atamalarla memuriyet kadrolarına geçirildiği görülmektedir. Özgür aklın kurumları olması gereken üniversitelerin bile bu süreçten etkilendiği, akademisyen kadrolarına, rektörlerin ya da siyasetçilerin yakınları, kişiye özel ölçütler konularak atanmaktadır.
Kamu yönetiminin tüm alanlarının nepotizmden arındırılması gerektiği açıktır. Siyasi parti ayrımı gözetmeksizin yerel yönetimlerde benzer örnekler, 31 Mart seçimlerinin ardından kamuoyuna yansımış ve tepki çekmiştir.
Bu yaşanan örnekler ciddi bir etik problem teşkil etmekle birlikte, mevzuattaki yasal boşlukların giderilmesi için önlemler alınması gerektiği de ortadadır. Bu nedenle kamu yönetiminde yaşanan ve halkımızın şiddetli tepkisini çeken akraba kayırmacılığı sorununun mevcut yasal boşluklar ortadan kaldırılarak bir an önce çözüme kavuşturulması gerekmektedir.” (BİrGün)