İzmir Büyükşehir Belediye Başkan Adayı Cemil Tugay, Sözcü Gazetesi'nden Saygı Öztürk'e konuştu. Tugay, “Karşıyaka Belediye Başkanlığı sürecinde kafamda yavaş yavaş olgunlaştırdığım büyükşehir belediye başkanlığı fikri vardı. Ama net olarak tabi ki bir adaylık kararı verme gibi bir şeyde değildim” dedi.
Tugay, adaylık konusunun nasıl geliştiğini şöyle anlattı:
ÖZGÜR BEY’E SÖYLEDİM
“Partimizdeki siyasal süreç konuyu öyle bir noktaya getirdi ki büyükşehir belediyemizle ilgili olan eleştirilerin de etkisiyle adaylık fikri oluştu. Yeni genel başkanımız Özgür Özel’le bu konuyu konuştuk. Ben iyi bir büyükşehir belediye başkanı olacağıma inanıyorum. Sahip olduğum ilçe deneyimiyle beraber zaman içerisinde yaptığımız çalışmalar, sağladığımız birliktelikler, ortak çalışma ortamları bana bunu düşündürüyor, siz de uygun görürseniz büyükşehir belediye başkan adaylığına başvurmak istiyorum dedim. O da onayladı ve ondan sonra başvurdum, süreci bekledim.”
Tugay seçildiğinde trafiği nasıl rahatlatacağını şöyle açıklıyor:
TRAFİĞİ HIZLANDIRMA
“İzmir’in trafik akışı yeteri kadar hızlı değil. Hızlandıracak düzenlemeler yapacağız. Akıllı trafik sistemini biraz daha yaygın uygulayacağız. Acil kavşak düzenlemeleri var. Buralarda yolun bazen dört şeritten iki şeride düştüğü kavşak bağlantıları var. Genişletmeler yapacağız. Çevre yolunda yoğunluk var. Orası için ikinci bir çevre yolu geliştirilmesi lazım. Bunu bakanlıkla beraber yapmamız gerekir. Bu süreci hızlandırmak için elimden geleni yapacağım. Havaalanına giden yolda alternatif bir yola ihtiyaç var. Yol ve bağlantı yolları projemiz hazır. İzmir in 2017’de yapılmış ulaşım master planı var. Bunu revize edip 30-40 yılı hedefleyen ulaşım master planı yapacağız. Toplu ulaşımda yeni alternatifler oluşturmamız lazım. Buca metrosunu 2025 yılının ekim ayından önce bitirmeyi planlıyoruz. Ulaşımda öğrencilere belirgin bir indirim yapmayı, aylık abonman kartı çok uygun fiyatla sağlamayı düşünüyorum. Bazı özel gruplara toplu ulaşımda indirim yapmayı düşünüyorum. Bunlar toplumun ulaşım ve su gibi giderlerine destek olacak sosyal politikalar.”
ÇÖP KONUSUNDA ÖNCÜ
İzmir için yeni bir çöp bertaraf sistemine ihtiyaç olduğunu belirten Cemil Tugay, bu konuda neler yapılacağını şöyle anlattı;
“Çöpleri yakarak bertaraf ettiğimiz, aynı zamanda enerji üreteceğimiz bir projeyi devreye sokacağız. Harmandalı bölgesine çöp dökülmesini önleyeceğiz. Organik atıkları komposta (organik gübre) dönüştürerek değerlendirmeyi düşünüyorum. O konuda Türkiye’nin öncü şehri olacağız. Çok iyi hazırlandığım bir konu o. İnsanların, iş yerlerinin, pazar yerlerinin filan atıklarını komposta dönüştürüp hem bahçe, orman alanlarına iade etmek, tarım alanlarında kullanmak. Ege Üniversitesi’nde toprak biyoloğu olan hocalarımızla çalışıyoruz. Ben kompost tesisi yapmak istedim. Baktık mevzuatta ilçe belediyesinin kompost tesisi yapma yetkisi yok. Büyükşehirle konuştuk ama bir adım ilerleyemedik. Bir siyasi, üst yönetici iradesi gerekiyor.''
KENTSEL DÖNÜŞÜM!
Tugay, kentsel dönüşümle ilgili ise şunları söyledi;
“Depreme dayanıksız binaları saptayacağız. Kentsel dönüşüne ihtiyacı olan, yenilenmesi, depreme dayanıklı hale getirilmesi gereken yapılarla ilgili kolaylaştırıcı uygulamalarımız olacak. Eski binaların yıkımını biz üsleneceğiz. Binalar yenilenirken bir buçuk sene insanlar kirada kalıyor. Kentsel dönüşüm sürecinde verilen kira yardımı düşük. Belediye olarak kira yardımına destek olacağız. Şehrin konut arzının artmasına ihtiyacı var. Bununla ilgili yeni yerleşim bölgeleri oluşturma planlarımız olacak. Şehrin nerelere doğru gelişeceği bakanlıkça zaten belirlenmiş durumda. Ona uygun olarak 1/25 binlik planlar yapacağız ve yeni yerleşim alanları belirleyeceğiz.''
5 YILDA 25 BİN KONUT
İzmir’in belediye eliyle geçmişte yaptığı toplu konut projeleri var. Ona benzer şekilde uygun rakamlı bir arsa temini, uzun vadede taksitlerle geri ödemesini sağlamak. Alt yapısını, yollarını belediye yapacak, daha sonra bir kooperatif mantığıyla üzerinde binalar yapılmasını sağlayacağız. Geçmişte bu yapıldı. Bunların yenilerini yapacağız. 5 yılda 25 bin yeni konut en az belediye eliyle yapılsın istiyoruz. Buralarında bir kısmına kentsel dönüşüm sırasında barınma ihtiyacı olan yurttaşlarımıza kullandırabiliriz.”
TEMİZ KÖRFEZ
Tugay, Körfez’in temizlenmesi ile ilgili ise şu şekilde konuştu;
“Birincisi Körfez’e atılanların, atıkların tamamen durması gerekiyor. Büyük bölümü derelerden geliyorlar. Bunu durduracağız. İkincisi de Körfez’in kendini temizlemesi için bir sirkülasyon kanalı yapılması lazım. Altında bir kanal oluşturulacak ve oradan Körfez kendisini hızlıca temizleyecek. Bunu başarılı bir şekilde yapacağımıza eminim. Körfez’in içerisinde küçük marinalar oluşturmayı, dış körfezin hemen başında halk plajları oluşturmayı düşünüyoruz. Bunlar göstermelik değil. İnsanların daha fazla kullanmasını sağlayan projeler olacak.''
UCUZ SU PROJESİ
Tugay su fiyatları ile ilgili soruya ise şu şekilde yanıt verdi;
“Örneğin Ankara’da suyun yüzde 99’u yer üstünden yani barajlardan sağlanıyor ama İzmir’de yüzde 35’i yer üstünden, yüzde 65’ i yer altından çekiliyor. O da çok yüksek enerji maliyetine neden oluyor. Elektrik fiyatları çok yükseldiği için su daha maliyetli hale geldi. Hem enerji verimliliği hem personel verimliliği hem de kayıp kaçaklarda azaltmayla su parasını iki yıl içinde düşürmeyi düşünüyoruz. Büyükşehirler arasında en uygun fiyatlı su İzmir de verilecek diye koyduğum hedefi gerçekleştireceğim. Hemen başlar başlamaz daha geliri düşük, ihtiyacı fazla olan insanlara temel tüketim miktarları yani 4-5 metreküplük suyu sembolik fiyatla vereceğiz ve onları rahatlatacağız.''
HEDEF DÜNYANIN EN İYİ ŞEHİRLERİ LİSTESİNDE İLK 20’YE GİREBİLMEK!
Birleşmiş Milletler’in şehirlerin gelişmişlik sırasına göre yaptığı bir sıralama var. Orada dünyanın en iyi şehirleri arasında İzmir 58. sırada. Tugay “Benim hedefim bunu 20. sıraya kadar çıkarmak. Bunu sağlamak için ulaşımdan, çevre sorunlarına, atık yönünden sağlık hizmetlerine kadar hatta suç oranlarında azaltmaya kadar bir çok seri çalışma alanı var. Bunların hepsiyle ilgili işler var. İzmir’i dünyanın en gelişmiş 20 şehri arasına sokmayı hedefliyoruz” diyor. Sosyal belediyeciliği ön plana çıkarmak istiyor. Bu alanda yapmayı planladıklarını şöyle aktarıyor: Şehrin kalkınması ile ilgili belediyelerin aktivitelerini olması gerektiği kadar çok yoğunlaştırmadık. Ben bu dönemde kalkınma belediyeciliği ifadesi kullanıyorum. Neyi kastediyorum. Şehrin ekonomik imkanlarının gelişmişliğinin artması için ama istihdamın özellikle gelişmesi için, üretim potansiyelinin artması için, markalaşma ve pazarlamada daha güçlü olması için belediye eliyle yapılacak çok iş var. Bunların bir kısmı tarımda, sanayide, ticarette, girişimcilik ekosisteminde bütün bu alanların hepsinde kolaylaştırıcı ortak olduğumuz süreçler olacak. Karşıyaka’da iyi hazırlık yaptım. Bir girişimcilik merkezimiz vardı mesela. İki üniversite ile bir teknoloji geliştirme merkezi açtık TEKMER. Üniversitelerle bu merkezi açan ilk belediyeyiz biz. Ticaret Odası’yla geçen gün görüştük. Bütün kurumlar birbirleriyle ilişki kurarak, güçlerini birleştirerek yeni iş sahaları açmaya çalışıyor. Belediye hep çekinceli duruyordu. Bunu aşalım diye bir niyetim var. İzmir Ticaret Borsası’nın yeni açılacak bir tarım teknolojisi merkezi var. Bir sürü kurum girmiş ama belediye girmemiş. ‘Biz de katılmak istiyoruz’ dedim şaşırdılar ama sevindiler” dedi.