CHP Konak Kadın Kolları üyeleri, Konak İlçe Başkanlığı'nda düzenlenen basın açıklaması ile Türkiye'de son dönemde gündemde olan çocuk istismarı ve şiddet olaylarına dikkat çekti. CHP Konak İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurten Serhadbeyi ve Konak İlçe Başkanı Çağrı Gruşçu ile birlikte toplantıya katılan partili kadınlar, ellerinde 'Çocuk istismarına sessiz kalma', 'Vatanı korumak çocukları korumakla başlar', 'Çocuk susar sen susma, istismara sessiz kalma', 'Bir kereden çok şey olur' yazılı dövizleri taşıdı.
Çocuğa ve kadına yönelik şiddetin en büyük sebebinin aydınlanmanın yarım kalmış olması olduğunu öne süren CHP İlçe Başkanı Gruşçu, "Aydınlanma devrimi ile eğitimin Anadolu'nun her bir köşesine gittiği bir ülkede ne çocuk istismarı kalır, ne kadına yönelik şiddet. Önce akılları, zihinleri ve gerçekten iyi yürekli insanları daha çok besleyecek bir ortama ihtiyacımız var. Bunu başarabilirsek, o zaman ne çocuk istismarını, ne kadına yönelik şiddeti ne de ülkedeki adaletsizlikleri konuşuruz. O yüzden bugün yapmamız gereken el birliği ile CHP'nin ilkeleri doğrultusunda bu aydınlanma devrimini Anadolu'nun her yerine yaymak olmalıdır. Bizim şu anda bu çocuk istismarına karşı tüm hamlelerimiz, düşüncelerimiz, gelecekte bizleri temsil edecek ve bu ülke için mücadele edecek o küçük bedenleri, ama o büyük akılları şimdiden beslemek, donatmak ve bu haykırışı tüm Türkiye'ye yükseltmek olmalı. Artık 'yeter' deme zamanı gelmiştir, burası da bir başlangıç olmuştur" dedi.
'İÇİMİZİ PARÇALAYAN OLAYLARA İSYAN ETMEK İÇİN BURADAYIZ'
Grup adına basın açıklamasını okuyan ve konuşması sırasında zaman zaman gözleri dolan CHP İlçe Kadın Kolları Başkanı Nurten Serhadbeyi de, Türkiye'de şiddet, cinsel istismar, taciz ve tecavüzün artarak devam ettiğini belirterek şunları söyledi:
"Bugün buna bir kez daha 'dur' demek, içimizi parçalayan olaylara isyan etmek için buradayız. Ankara'nın Çubuk ilçesinde Genel Başkanımız Kemal Kılıçdaroğlu'na yapılan çirkin saldırıyı bir kez daha kınıyoruz. Bu saldırıyı övenler, saldırganın elini öpen zihniyetler ve suçluyu hemen serbest bırakan adalet sistemimizin eksikliği yüzünden gelinen nokta, ülkede şiddetin her gün katlanarak artması, kadınlara ve çocuklara bu güzel ülkemizde yaşamı cehenneme çevirmek olmuştur. Yapılanlardan rahatsız olan AK Parti İstanbul milletvekilinin de dediği gibi; 'İşkence yaptıktan sonra ceza bile almadan görevine devam eden polisler var ülkemde, olmamalı. Tüm delilleri ile ortada olan işkenceye rağmen işkenceyi hafife alıp üzerine düşeni yapmayan savcı ve hakim var ülkemde, olmamalı.' Şiddeti, işkenceyi, tacizi, tacizi ve tecavüzü meşrulaştıran zihniyetinizden derhal vazgeçmelisiniz, vazgeçmediğiniz sürece bu suçlar artmaya devam edecektir."
'23 NİSANLARDA MAKAM SAHİPLERİ ÇOCUKLARIN YERİNE GEÇSİN'
Ülkedeki güncel çocuk istismarı vakalarından örnekler veren Serhadbeyi, "Ankara Barosu'nun açıklamasına göre 2019'un ilk 3 ayında adliyeye intikal eden 483 çocuk, yani günde en az 5 çocuk cinsel tacize uğramış. Aile içinde kalan şiddet, taciz ve istismarlar kaç tane bilmiyoruz. Çok değil 3 yıl önce, minik kalbi mahkeme öncesi tacizcisiyle karşılaşma korkusunu kaldıramayıp kalp krizinden ölen 9 yaşındaki kız çocuğunu hatırlayalım. O tacizcinin serbest bırakıldığı Muğla'da 2 çocuğu daha taciz ettiği öğrenildi. Küçükçekmece'de 5 yaşındaki çocuk, ulu önderimiz Mustafa Kemal Atatürk'ün kendisine armağan ettiği bayram günü tecavüze uğruyor. Çocuklara uzanan aşağılık elleri yok edecek bir adalet yok mu? Sorunlar saklanarak, üstü örtülerek, münferit olaylar olduğu söylenerek çözülemez. 23 Nisan'da çocuklar makam sahiplerinin yerine geçerken, makam sahipleri de çocukların yerine geçsin. Örneğin; Sanayi Bakanı sanayide çalışan bir çocuğun yerine sanayide bir gün çalışsın, Ticaret Bakanı gün boyunca pazarda su satsın, Sağlık Bakanı bir gece parkta yatsın, Ulaştırma Bakanı gün boyu halk otobüsüne binsin, Aile Bakanı çocuk esirgeme yurdunda bir gün geçirsin. Onların sizin halinizden anlamasına gerek yok, onlar daha çocuk. Siz onların halinden anlarsanız zaten tüm sorunlar çözülür. Her türlü şiddete, istismara, tecavüze, yobazlığa ve karanlığa 'hayır' diyoruz. Çocuklar bizim geleceğimizdir. Çocuklarımıza, bizi biz yapan değerlerimize, geleceğimize sahip çıkmaya devam edeceğiz" diye konuştu.
Sayfa başına git