SONKALEİZMİR (ÖZEL) -Belediyede görev yapan memurların maaşlarının iyileştirilmesi amacıyla uygulamaya konulan sosyal denge tazminatları krize neden oldu. Sayıştay, sendikaların belediyelerle imzaladığı toplu iş sözleşmelerde yer alan sosyal denge tazminatlarında 1140 TL olan üst sınırın aşıldığı ve "kamu zararı oluştuğu" tespitinde bulunarak, memurlara zimmet çıkarmaya başladı. Sosyal denge tazminatının etkin olarak kullanıldığı özellikle İzmir'deki CHP'li belediyelerde görevli binlerce memura, 80 bin ile 100 bin lira arasında değişen tutarlarda zimmet çıkarıldı. Maaşlarına eklenen paranın yıllar sonra faiziyle geri istenmesi memurlarda şok etkisi yaratırken, bazıları ikramiyelerinin kesilmemesi için emekliliğini askıya almak zorunda kaldı.
"YÜZDE 99'U CHP'Lİ BELEDİYE..."
Birleşik Kamu- İş Konfederasyonu'na bağlı Tüm Yerel- Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ömer Eşki ise zimmet kararının af kapsamına alınması ve sosyal denge tazminatlarında üst sınırın kaldırılması için aktif eylemlilik süreci başlattıklarını açıkladı. Tüm hayat pahalılığına rağmen sosyal denge tazminatında 10 yıl önce getirilen yasal üst sınırın dikkate alındığını, CHP'li belediyelerin de memurların maaşlarını "geçinilebilir" seviyeye çekmek için üst sınırı aşmak durumunda kaldığını vurgulayan Eşki, "Memurlara zaten ekonomik olarak ağır baskı var. Bunun üzerine yüksek kalemlerde geri ödemeler isteniyor. Bin lira fazla almışsa bunun brüt karşılığı 1400 lira. Buna da kararın çıktığı andan itibaren faiz uygulanmaya başlıyor. Birçok arkadaşımızın 80 bin -100 bin liranın üzerinde zimmetle karşı karşıya kaldığını biliyoruz. 30- 35 yıllık, emekliliği hak eden, bunu düşünen insanların sırf alacakları emekli ikramiyelerinin yarısını bırakmak zorunda kalacakları için emekli olamadıklarını biliyoruz. Birike birike gelip büyük bir soruna dönüşen bir durum bu. CHP'li belediyelerin yüzde 99'unda durum böyle. AKP'li belediyeler genelde bu destek tutarını üst sınırın altında tutmuş. Tüm Yerel Sen olarak tüm enerjimizi bu soruna sarf edeceğiz. Memurların sosyal denge tazminatı ile hak ettiklerini aldıklarını, hatta daha fazlasını hak ettiklerine inanıyoruz" diye konuştu.
Ömer Eşki, zimmetin baskı aracı olarak kullanıldığını savunurken, "Memurların mesailerinin yarısı Sayıştay'dan gelen zimmet evraklarıyla, bunlarla ilgili savunmalarla geçiyor. Memurların iş yapamaz hale getirilmesi hedefleniyor" dedi.
(Tüm Yerel- Sen İzmir 2 No'lu Şube Başkanı Ömer Eşki)
"CENGİZ İNŞAAT'IN VERGİ BORCU GİBİ AFFEDİN..."
Memurlardan tahsil edilmek istenen paraların devlet bütçesine geri dönmeyeceğini anlatan Eşki, şöyle devam etti: "Örneğin; Konak veya Bornova belediyelerinde, başkan zamanında sendika ile anlaşıp toplu sözleşme imzalamış. Memurlara hak ettikleri parayı ödemiş. Yani, para zaten bütçeden çıkmış. Şimdi Sayıştay diyor ki 'hayır siz bu aldığınız 10 lirayı 14-15 lira olarak geri ödeyeceksiniz'. Belediye zamanında planlamış, bütçesine koymuş. Tekrardan bu ödemenin yapılması isteniyor."
Eşki, bu durumun Türkiye genelinde 113 bin belediye memurunu ilgilendirdiğini, geri istenen tutarların 1 milyar TL'yi bulduğunu belirtirken, "Af tutarı Türkiye için çok büyük bir rakam değil. Çünkü bu zaten genel bütçeye dönmeyecek. Belediyelere tekrar geri gidecek. Ne belediye bunu geri istiyor ne de memurlar bunu yapmayı istiyor. Sendikalar da belediyeler de hemfikir. Bugün birçok müteahhitin, mesela Cengiz İnşaat'ın 425 milyonluk vergisini tek seferde affetti bu ülke. Af talebinin hükümet tarafından kanunlaştırılıp gündeme alınmasını ve anayasaya aykırı olan toplu sözleşmelerdeki üst sınır uygulamasının da kaldırılmasını da talep ediyoruz" dedi.
ANKARA'YA ÇIKARMA YAPACAKLAR...
Eşki, bu konuda önümüzdeki günlerde İzmir'den Ankara'ya kadar gidip, yol üzerindeki tüm viyadüklere af talebini yazacaklarını, TBMM'de de tüm partilerin grup başkanvekilleriyle görüşeceklerini duyurdu. Ekonomik kriz döneminde bu paraların memurlardan geri istenmesinin hakkaniyetli olmadığını vurgulayan Ömer Eşki, "Belediyenin bütçesinde planlanmış, ödemesi yapılmış ve üzerinden de yıllar geçmiş bu paralar memurların enflasyon karşısında dik durmasını sağlamış. Şimdi bu ekonomik kriz döneminde bu paraların geri istenmesi hakkaniyetli değil. Sosyal denge tazminatlarının, memurların insani yaşam koşullarını sürdürmek adına aldıkları bir zam olduğunu düşünüyoruz. Sayıştay'ın bu konudaki denetimlerinin de kaldırılması için sadece af değil bu konudaki üst sınırların tamamen kaldırılmasını istiyoruz. Bu taleplerimizi İzmir'den Ankara'ya kadar 550 km boyunca her viyadüğün altına yazacağız. TBMM'de tüm vekillerle konuşacağız. Buradan 40 arkadaşımızı belirledik. Bu konuyu herhangi bir partinin değil tüm Türkiye'nin sorunu olarak görüyoruz. Partiler üstü bir sorun bu. Aileleriyle birlikte yarım milyon insanın önündeki sınırların kaldırılmasını talep ediyoruz" dedi.
(Konak Belediye Başkanı Abdül Batur)
MÜDÜRLERE ZİMMET ÇIKIYOR
Kıyı Ege Belediyeler Birliği Başkanı ve Konak Belediye Başkanı Abdül Batur da şunları söyledi: "İzmir'de sosyal denge tazminatıyla ilgili ilk toplu sözleşmeyi memurlarla yapan belediye başkanıyım. Memurlarımızın maaşlarındaki tutarsızlık ve hak ettiklerinin altında maaş almaları noktasındaki serzenişleri ve sendikaların başvurmasıyla birlikte Narlıdere'de ilk toplu sözleşmeyi yaptık. O süreçten sonra hem Narlıdere hem de şimdi Konak'ta görev yaptığımız yerlerde bu yasal hakkı memurlara veriyoruz. Bu yasal hakkı kullanıyoruz ama maalesef Sayıştay denetimlerinde belediye başkanlarına ve ilgili mali müdürlere zimmet çıkıyor. Yerel yönetimler, kendi ayakları üzerinde duran ve işçisine, memuruna ne kadar zam yapması gerektiğini bilen kurumlardır. Ödeyemediği zaman bunun sıkıntısını belediye başkanı bir sonraki seçimde çeker zaten."
"BİR TORBA YASAYLA ÇÖZÜLEBİLİR..."
Çıkan zimmetlerin memurları çok mağdur ettiğini anlatan Başkan Batur, "Bir zimmet geldiği zaman geriye dönük memurlardan tahsil ediliyor. Tabii emekli olmak isteyenler var. Bütün ödeme planlarını yapanlar var. Bu konuda bir sefere mahsus yeniden af çıkarılması konusunda hem bizler hem sendika yöneticileri ve üye memurların dileği var. Umut ediyoruz ki bir torba yasada yeniden gündeme getirilir. Gerek Sayıştay raporlarındaki zimmetin affedilmesi, gerekse üst limit konusunda belediyelerin rahat şekilde çalışmasının sağlanması noktasında bir talep var. Memurlarımızı bu konuda destekliyoruz. Bir an önce çözümsüzlüğe giden bu problemin çözülmesini istiyoruz. Tüm parti gruplarında da destek istiyoruz" dedi.
"ZATEN BÜTÇEMİZİN YÜZDE 30 DÜŞTÜ..."
Batur, zimmet sıkıntısını yaşayanların genelde CHP'li belediyeler olduğunu belirtirken, şöyle devam etti: "Memurlarla en fazla sözleşmeyi yapan belediyeler, kıyıdaki belediyeler. Daha çok CHP'li ve sosyal demokrasiye inanan belediyeler. Ve özellikle çalışanının, emeğin karşılığını en iyi şekilde vermeye, en iyi ücreti vermeye çalışan belediyeler. Ama bu kıskaç hepimizi çok durumda bırakıyor. Bir an evvel bu istediğimiz neticenin alınmasını talep ediyoruz. Zaten hayat şartlarının hele bugünlerde nasıl değiştiğini herkes biliyor. Günlük dolar artışını ve ekonomideki büyük rezaleti hepimiz görüyoruz. Biz belediyeler olarak çok sıkıntılı sürece giriyoruz ayrıca. Yeni bütçe yapmıştık ancak bu dolar artışı nedeniyle bütçelerimiz en az yüzde 30 düştü. Bunun çabası içindeyiz ama bir de bu Sayıştay denetimi ve çıkan zimmetlerle uğraşıyoruz. Kıyı Ege Belediyeler Birliği'ne bağlı başkanlarımızın arzusu da bir an önce bu sıkıntılı sürecin aşılması..."
Yasemin çetin 15 Aralık 2021 Çarşamba 12:59
|