MENÜ
İzmir 25°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
CHP'li Türeli:
Politika
18 Nisan 2025 Cuma 13:26

CHP'li Türeli: "Devlet hafızası yitirildi ciddi sorunlar var"

CHP TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli, "Bazı Kanunlar ile 375 Sayılı Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi'nin Plan ve Bütçe Komisyonu'nda konuştu. Türeli, "Yani bunların ana çerçevesi çizilmişti, devlet olmak demek böyle bir şey demek, bir sistem oluşturmak demek, süreklilik demek, bir hafıza demektir. Devlet hafızası yitirildi ciddi sorunlar var" dedi.

Cumhuriyet Halk Partisi TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu Sözcüsü İzmir Milletvekili Rahmi Aşkın Türeli; sözlerine ağır bir kalp ameliyatı geçiren Süreyya Sırrı Önder’e geçmiş olsun dileyerek başladı. Kanun hazırlamada usulün esasın ayrılmaz bir parçası olduğunu, gene bir torba kanunla karşı karşıya olunduğunu, söz konusu torba kanun teklifinin 13 kanun ve 1 tane kanun hükmünde kararnamede değişiklik yaptığını, torba kanunun görüşülme sistematiğinin son derece yanlış olduğunu, bu şekilde Meclisin kaliteli ve nitelikli yasa yapamayacağını defalarca ifade edilmesine rağmen, âdeta bir alt meclis gibi çalışan, Plan ve Bütçe Komisyonunun bu şekilde böyle bir kanun yapma sistematiğiyle ve pratiğiyle meşgul edilmesini anlamakta güçlük çektiklerini belirterek, bu durumun devam ettiğini  ifade etti.

Türeli; söz konusu teklifinin Adalet Komisyonu ve Anayasa Komisyonu gibi 2 tali komisyona sevk edildiğini, Plan ve Bütçe Komisyonunu hiç ilgilendirmeyen, mali hükümler de içermeyen direkt olarak adalet, yargı, hukuk üzerinde hukuki düzenlemeleri yapan bir kısım maddelerin  her zamanki gibi bu komisyonlarda görüşülmeden jet hızıyla, Plan ve Bütçe Komisyonuna geldiğini,  bunların ilgili komisyonlarda görüşülmesi gerektiğini,   teklifte bulunan bazı maddelerin Sağlık, Aile, Çalışma ve Sosyal İşler Komisyonu ve  Millî Eğitim, Kültür, Gençlik ve Spor Komisyonu gibi iki tali komisyona daha sevk edilmesi gerekirken sevk edilmediğini, Meclis İçtüzüğünün Mecliste bir ihtisaslaşmanın olması gerektiği fikri üzerine oluşturulmuş bulunduğunu,  İçtüzüğün farklı konu alanlarına göre, aynı zamanda farklı alanlarda ihtisas sahibi olan milletvekillerinin seçimini de ilgili komisyonlarda belirleyerek bir ihtisaslaşmanın sağlanması ve kaliteli ve nitelikli yasa yapma amacı üzerine kurulmuş bir mantığının işlerlik kazanmadığını belirterek, söz konusu teklifin İçtüzüğün Tüzük 34. Maddesi gereğince ilgili tali komisyonlarda görüşülmesinden sonra Plan ve Bütçe Komisyonunda görüşülmesi gerektiğini talep etti.

Kanun teklifinin tümü 703 sayılı KHK tarafından yürürlüğe konulan ancak CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilen düzenlemelerden oluşuyor.

32 maddelik kanun teklifinin neredeyse tümünün  daha önceden 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile yürürlüğe konulan ancak CHP’nin başvurusu üzerine Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş maddelerden oluştuğunu, 703 sayılı KHK ile ilgili 283 adet iptal kararı olduğunu, bunların bir kısmının daha önceki torba kanun tekliflerinde yer aldığını, daha yeniden yasalaştırılması gereken 200’e yakın düzenleme bulunduğunu ifade eden Türeli, bunların bir bütün halinde ele alınması gerektiğini, ilgili komisyonları da çalıştırarak yapılması gereken söz konusu yasal düzenlemelerin  Haziran ayına kadar yasalaştırılması önerisinde bulundu.

"Türkiye’nin sorunları çözüm bekliyor. Parlamentoyu etkin çalıştıralım."

"Türkiye'nin birçok sorunu var ve bu sorunlar çözüm bekliyor, her gün maillerimize, mail kutularımıza yüzlerce mail geliyor. Gelin, bunları konuşalım, Türkiye'nin sorunlarını çözelim.” diyen Türeli;  Plan ve Bütçe Komisyonu başta olmak üzere tüm Meclisin memleketin diğer sorunları çözmeye odaklanması gerektiğini ifade etti.
AKP yasalaştırılmasına ön ayak olduğu 2017 Anayasa değişikliklerinin getirdiği hükümlere uymuyor. 
Türeli; “burada gelinen noktayı bir biçimde öncesiyle beraber ele almanın son derece yararlı olduğunu düşünüyorum. Bir kere açık ve net olarak şunu söylemek gerekiyor: AKP iktidarı kendisinin hazırlanmasına ve yasalaşmasına önayak olduğu 2017 referandumuyla kabul edilen Anayasa’nın hükümlerine uymamaktadır. Bakın, 21/1/2017 tarihli ve 6771 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'nda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun'un 17'nci maddesi ile 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası'na eklenen geçici 21'inci maddenin (B) fıkrası ne diyor: "Bu Kanunun yayımı tarihinden itibaren en geç altı ay içinde Türkiye Büyük Millet Meclisi, bu Kanunla yapılan değişikliklerin gerektirdiği Meclis İçtüzüğü değişikliği ile diğer kanuni düzenlemeleri yapar." Referandum olmuş, arkasından sonuçta altı aylık bir süre var, Anayasa'da yapılan değişikliklerin hem kanunlarla hem de Meclis İçtüzüğü'nde hayata geçmesi gerekiyordu, ama Anayasa'da yapılan değişikliklerin kabulünü müteakiben yasalarda yapılması gereken değişiklikler yapılmamış. Bu, çok büyük bir ihmaldir. Bu, Türkiye Büyük Millet Meclisinin yok sayılmasıdır. Sıkıntı buradan başlıyor. Kanun hükmünde kararnamelerle değil ya da Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle değil; Türkiye Büyük Millet Meclisinde bir müzakere ortamında bunlar görüşülecekti ve Anayasa’nın gerektirdiği değişiklikler hem kanuni çerçeveye oturtulacaktı hem de Meclis İçtüzüğü'ne taşınacaktı fakat yapılmamış, yapmamışsınız. En büyük ihmal burada başlıyor. Sonra ne yapmışsınız? 2018 Cumhurbaşkanlığı ve genel seçiminin hemen öncesinde Bakanlar Kurulu bir yetki yasası çıkarmış ve o yetki yasasıyla bir kısım değişikliklerin yapılması söz konusu olmuş. Bu yetki yasasına dayanarak 2/7/2018 tarih ve 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname'yle birçok kurumla ilgili ve diğer konulardaki kanun ve kanun hükmünde kararnamelerin birçok maddesinde değişiklik yapılmış veya birçok madde ve kanun yürürlükten kaldırılmış. Yani başta yapılması gereken kanuni düzenleme Mecliste yapılmamış, sonra bir yetki kanunu çıkarılmış ve yetki kanununa dayanarak da 703 sayılı Kanun Hükmünde Kararname çıkarılmış. Fakat 703 sayılı Kanun Hükmündeki Kararname'nin ne kadar yanlış hükümler içerdiğini, ne kadar sıkıntılı olduğunu işte, Anayasa Mahkemesi iptal kararlarından görüyoruz. Buradaki ikinci hata, başta yapılmayan düzenleme burada da tekrar devam ediyor. Yani bu yetki yasası ve buna dayalı olarak çıkan bu 703'de ve arkadan da Cumhurbaşkanlığı kararnameleri var. Buradaki temel sorun şu: Devletin yapısı tepeden tırnağa kadar değiştirildi arkadaşlar. Türkiye Cumhuriyeti devletinin gelenekleri, kurumsal yapısı, ihtiyaçlara göre şekillenen büyüdükçe, nüfus arttıkça daha iyi organizasyon yapabilme, kamu hizmetlerini daha iyi biçimde sağlayabilmeye ilişkin örgütlenme yapısı, bürokrasi yapısı bu şekilde bu kanun hükmünde kararname ve Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle tahrip edilmiştir. Aynı zamanda, bu Cumhurbaşkanlığı hükûmet sistemi denilen ucube sistemde tek adama dayalı, Cumhurbaşkanının her şeye karar verdiği ve kararnamelerle devlet yapısını yeniden yapılandırdığı bir sürece doğru gidildi. Birçok kamu kurumu, kuruluş, kurul kapatıldı ya da dönüştürüldü ya da birleştirildi ve onun içinde de ciddi anlamda personel rejiminde de çok ciddi sıkıntılar olmuştu. Bürokraside yetişen bir kişi olarak açık ve net söyleyeyim: Devlet hafızası, kurumsal hafıza yok edilmiştir. Bugün baktığımız zaman, var olan yapı içinde Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle yapılan düzenlemelerin zaten var olduğunu düşündüğümüzde, bir de diğer taraftan Cumhurbaşkanlığı bünyesinde kurulan politika kurulları, ofisler, başkanlıklar eliyle âdeta paralel bir devlet yapısı oluşmuştur. Bunların mevcut merkezî yönetim sistemiyle, bakanlıklarla ilişkileri net değildir, Bakın, şimdi, en son yeni bir değişiklik var. Biliyorsunuz, 4 tane ofis vardı, hepsi birleştirildi, tek ofis hâline getirildi. Neden 4 ofisti, neden şimdi tek ofis yapıldı? Neden Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği kaldırıldı, Cumhurbaşkanlığı İdari İşler Başkanlığı kurulmuştu. Şimdi neden tekrar Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği kuruluyor. Adalet Bakanlığı Müsteşarı, HSK, Anayasa'da gerekli değişiklik yapılmadığı için yeniden belki müsteşarlık sistemine dönmek söz konusu oldu.”

"Devlet hafızası yitirildi ciddi sorunlar var"

Şimdi, bakın, hafıza açısından, süreklilik açısından son derece sıkıntılı olan noktalar var, çok ciddi anlamda baktığımızda, bunlar devlet yapısında, devlet organizasyonunda sorun oluşturmuştur. Bunların hepsi devletin örgütlenmesi, bürokrasinin örgütlenmesiyle ilgilidir. Oysa yapılması gereken, bu şekilde Cumhurbaşkanlığı kararnameleriyle, 1, 2, 3, 4 sayılı Kararnamelerle birtakım düzenlemeler yapmak yerine ilgili bir kod yasasının yeniden çıkmasıdır. Bakanlıkların görev ve yetkilerini, kuruluşlarını belirleyen bir kod yasasına ihtiyaç vardır; 1984 tarihli 3046 sayılı Kanun böyle bir kanundu. Çerçeve kanun, bakanlıklar nasıl kurulur, hangi işleri yapar, hangi birimleri içerir sorularına cevap veriyordu. Yani bunların ana çerçevesi çizilmişti, devlet olmak demek böyle bir şey demek, bir sistem oluşturmak demek, süreklilik demek, bir hafıza demektir.

"Anayasa Mahkemesi 5 yıl sonra iptal kararı verdi"

Tabii, bu teklifte birçok madde var. Diğer taraftan, yine bizim en çok sıkıntılı gördüğümüz hususlardan biri şudur: Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş hükümlerin yeniden -yakın zamanda hatırlarsanız, gelen birçok kanun teklifinde de gördüğümüz üzere tekrar Anayasa'ya aykırılıklar içermesidir yani Anayasa'ya aykırılıkla ilgili bir hüküm oluşturulmuşsa artık onun üzerine gitmemek, oradaki olumsuzluğu ortadan kaldırmak gerekiyor ama ne yazık ki öyle olmuyor, yeniden  tekrar Anayasa Mahkemesine gidiliyor ve Anayasa Mahkemesi de işte görüyorsunuz, normal şartlar altında 2018 yılında çıkan kanun hükmünde kararname ile ilgili olarak 2023 yılında  yani çok ciddi anlamda bir gecikmeyle karar verebildi.” dedi

Devlet teşkilatının örgütlenme esaslarının yer alacağı yeni bir kod kanuna ihtiyaç var

Türeli; yapılması gerekenin, son gelişmeler de dikkate alınarak kamunun, devlet teşkilatının yeniden örgütlenmesinin bir bütün olarak düzenlenmesi, bunların hepsinin kanuni bir çerçeveye oturtulması, bunun bölük pörçük değil eskiden olduğu gibi 3046 sayılı kanun gibi bir kod kanun olarak yasalaştırılması olduğunu ifade etti.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Son Kale İzmir