Sözlerine vergi ve gelir adaletsizliklerine dikkat çekerek başlayan Sındır, “Kamu maliyesinin 3 temel amacından bahsederiz. Birincisi ekonomik dengenin sağlanması, ikincisi gelir dağılımında adaletin sağlanması, üçüncüsü de ekonomik kalkınma, büyüme ve gelişmenin sağlanması. Bu iktidar bunların hangisini gerçek anlamda sağlayabiliyor? İktidar, "Faiz sebep, enflasyon sonuç" diyerek yapılan müdahalelerle bunların hangisini sağladı? Hiçbirini. Vergi gelirleri genel bütçe gelirleri içinde yaklaşık yüzde 86,47'yle en büyük paya sahip kısmı oluşturuyor. Anayasa'mızın 55'inci maddesi ücrette adaletin sağlanmasından bahseder. 73'üncü maddesi ise “herkesin kamu giderlerini karşılamak üzere mali gücüne göre vergi ödemekle yükümlü olduğunu” ve ayrıca “vergi yükünün adaletli ve dengeli dağılımı, maliye politikasının sosyal amacıdır” hükmü ile vergilendirmede adaletsen bahseder. Türkiye’nin vergi gelirlerini incelediğimizde gelir ve servet üzerinden alınan dolaysız vergilerin toplam vergiler içerisinde yüzde 32,27'yi, harcamalar üzerinden alınan vergilerin de yani dolaylı vergilerin de yüzde 67,73'ü teşkil ettiğini görüyoruz. Dolaysız vergilerin 2021 yılına göre 31,45’ten 2023 yılında 32,27’ye artışı söz konusu. Yani vergi dengesizliğinde ve vergi adaletsizliğinde bir artış söz konusu. İktidar hep eskiyi örnek veriyor, ben de 1998 yılına döneyim. Vergi gelirleri, yani dolaylı ve dolaysız vergi gelirleri, yüzde 56,2'ye yüzde 43,8'miş, bugüne göre çok daha adaletli bir ilişki var. Çok büyüyen bir vergi adaletsizliği var. Vergilerin büyük bir kısmı ücretlinin, orta gelirlinin, düşük gelirli vatandaşın sırtında. Bu durumun tek sorumlusu AKP iktidarı” dedi.
“2021 YILINDA BORÇ 1 TRİLYON 60 MİLYAR LİRA BÜYÜMÜŞ”
Sözlerine 2021 Yılı Merkezi Yönetim Kesin Hesap Kanun Teklifi üzerinde geçmişin hesabını sorarak ve iç ve dış borçlanmalara ve hazine garantili borçlara dikkat çekerek devam eden Sındır, “İç borç, dış borç, hazine garantili borç, bu 3'ünü toplayarak bir çıkarımda bulunabiliriz. 2020'den 2021'e devreden toplam borç 1 trilyon 962 milyar. 2021 yılı ilave olan borç 1 trilyon 950 milyar lira, 2021 yılında ödenen borç 890 milyar lira, 2022'ye devredilen borç toplamı 3 trilyon 21 milyar lira. Yani 1 trilyon 962 milyar lira borç devrolmuş. 3 trilyon 21 milyar lira borcu bir sonraki yıla devretmişsiniz yani büyüyen, gittikçe artık içinden çıkılmaz hâl alan bir borç yükünden bahsediyoruz. 2022'ye devreden toplam borcun 2021 yılından kaynaklı miktarı ise yaklaşık 1 trilyon 60 milyar lira civarında. Sadece 2021 yılında kesin hesap üzerinden konuşacak olursak borcumuz yaklaşık 1 trilyon 60 milyar lira bir yıl içerisinde büyümüş. Başlangıç ödeneği 1 trilyon 346 milyar lira gider bütçesi olan 2021 yılının da 1 trilyon 60 milyar lira borç artışı olduğunu görmek ekonomik dengenin sağlanması, ekonomik kalkınma, büyüme ve gelişmenin sağlanması, gelir dağılımında adaletin sağlanması anlamında acı gerçekleri bize net bir şekilde yansıtıyor” dedi.
Milletvekili Sındır sözlerini şöyle sonlandırdı: “Bakınız; dolar bazında 2019'da 20 milyar dolar olan faiz yükü, 2023 yılında 30,36 milyar olarak öngörülüyor. Bu bütçe bir faiz bütçesi, bu bütçe faiz lobilerine kaynak aktaran bir bütçe. Bu bütçe Türkiye’nin geri dönülmez bir şekilde bir borç sarmalına girdiğini gösteren bir bütçe, bu bütçe plansız, programsız, ülkeyi çalakalem yöneten bir iktidarın bütçesidir.”