Polat, “Suriye’de güvenlik altına alınan bölgelerde hayvancılık faaliyetlerinin devamının sağlanabilmesi ve mevcut acil yem ihtiyacının ivedilikle karşılanabilmesi için saman ihracatı izni veriliyor. Geçen seneden beri üreticimiz, çiftçimiz zor durumda fakat iktidarın umurunda değil” diye konuştu.
BAKANLIK FIRSATÇILIĞA MÜDAHALE ETMEKTE GEÇ KALDI
Geçen sene saman fiyatının katladığını hatırlatan Polat, “Geçen sene kuraklık nedeniyle saman adeta karaborsaya düşmüştü, tonu bin lirayı aşmıştı. Piyasaya belirsizlik hakimdi. Fiyatı artacak korkusuyla parası olanlar saman almış, hayvancılık yapanlar saman ihtiyacını önceden temin etmek için yarışa girmiş, tedarikçiler de samanı stoklamıştı. Çiftçinin ucuza temin ettiği saman resmen yatırım aracına dönüşmüştü. Tarım Bakanlığı oluşan fırsatçılığa müdahale etmekte son yirmi yılda olduğu gibi geç kalınca, üretici de saman almak isteyen de hatta biçerciler bile mağdur olmuştu” dedi.
BU MEMLEKETİN ÜRETİCİSİ, ÇİFTÇİSİ İKTİDARIN UMURUNDA DEĞİL
İktidarın geçen seneden hiç ders almadığını vurgulayan Polat, “Ticaret Bakanlığı Gümrükler Genel Müdürlüğü ve Tarım Kredi Birlik Tarım Ürünleri Anonim Şirketi’nin yazılarıyla, Suriye’de güvenlik altına alınan bölgelerde hayvancılık faaliyetlerinin devamının sağlanabilmesi, mevcut acil yem ihtiyacının ivedilikle karşılanabilmesi için Türkiye Tarım Kredi Kooperatifleri ve bağlı iştirakleri tarafından ihracatı halihazırda yasak olan saman ürünleri için ihracat izni verildiğini ve Suriye’ye açılan tüm kapılardan gümrük işlemlerinin yapılabileceğini öğrendik. Bugün samanın tonu 2.000 lira. Bir kez daha görüyoruz ki bu memleketin üreticisi, çiftçisi iktidarın umurunda değil. Geçen seneden beli bükülen, mağdur olan insanlarımız bugün daha kötü durumda ve iktidar görmezden gelmeye devam ediyor. Böyle bir yönetim anlayışı kabul edilemez. Bu anlayış, olası ihtiyacı ithal samanla kapatmak isteyecektir ancak hem dövizdeki yüksek kur hem de nakliye masraflarının çok yüksek olması nedeniyle saman ithalatının yapılması çok zor olacak ve bu durumdan yine Türkiye zarar görecektir. Bu zihniyetin üreticinin, çiftçinin derdine derman olması da dış ticaret açığını kapatması da mümkün değil. Türkiye yönetilmiyor, savruluyor” diye sözlerini tamamladı.
Sayfa başına git