CHP Milletvekili Av. Kılıç, konuyla ilgili ayrı ayrı hazırladığı yazılı soru önergelerini; İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Çevre ve Şehircilik Bakanı Murat Kurum ile Tarım ve Orman Bakanı Bekir Pakdemirli’nin yanıtlaması istemiyle TBMM Başkanlığı’na sundu.
İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, yaptığı yazılı açıklamada, son dönemlerde, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de çok sayıda afet yaşandığını ve bu afetlerin hayatı olumsuz etkilediğini ifade etti. Bu afetlerde can kaybının yanı sıra milyonlarca liralık zararlar da oluştuğunu vurgulayan CHP’li Av. Sevda Erdan Kılıç, Meteoroloji Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye'de son yıllarda değişen iklim koşullarının etkisiyle meteorolojik afetlerin oluşum sayıları, etkili oldukları süre ve şiddetleri artarken, daha önce fazla görülmeyen bazı afet türlerinin de sıklıkla meydana gelmeye başladığını ifade etti.
Kılıç, Türkiye'de meteorolojik afetlerin sayısında yıllar içinde artış yaşandığını, 2020 yılında toplam 984 meteorolojik karakterli doğa kaynaklı afetin rapor edildiğini bildirdi. 2019 yılında 936 afet meydana geldiğini dile getiren Av. Sevda Erdan Kılıç, “Uzun yıllar dağılımına bakıldığında, 2020 yılındaki meteorolojik afet sayısı, 1940-2020 yılları arasındaki en yüksek değer olarak kaydedildi.” dedi.
Türkiye'de geçen yıl en fazla meydana gelen meteorolojik karakterli doğa kaynaklı afetin şiddetli yağış ve sel olduğuna işaret eden İzmir Milletvekili Av. Kılıç, 2020 yılında 297 şiddetli yağış ve sel afeti yaşandığını, ikinci sırada ise 262 olayla fırtınanın yer aldığını ifade etti. CHP İzmir Milletvekili Av. Kılıç, fırtınayı 223 olayla dolunun takip ettiğini, ülkede geçen yıl etkili olan diğer meteorolojik afetlerin ise kar, yıldırım, don, heyelan, çığ, orman yangını, sıcak ve soğuk hava dalgaları ile sis olarak gerçekleştiğini bildirdi.
TBMM Başkanlık Divanı Katip Üyesi Av. Kılıç, 2021 yılında ise ülkede meydana gelen doğal afetlerin hem sayısı hem etkili oldukları süre ve alan hem de şiddetleri artarken, daha önce pek görülmeyen afet türlerinin de sıklıkla yaşandığını belirtti.
Meteoroloji Genel Müdürlüğü’nün, “Ordu ve Giresun çevrelerinde çok kuvvetli, Trabzon, Rize ve Artvin’de ise şiddetli aşırı yağış” uyarısında bulunduğunu ifade eden Av. Sevda Erdan Kılıç, vatandaşlardan; meydana gelmesi muhtemel sel, su baskını, yıldırım, dolu yağışı, kuvvetli rüzgar, fırtına ve heyelan ile ulaşımda aksamalar gibi olumsuzluklara karşı daha dikkatli ve tedbirli olmalarını istedi.
CHP İzmir Milletvekili Av. Sevda Erdan Kılıç, şunları kaydetti:
“Biz bu yaşadıklarımıza kısaca doğal afet diyoruz ancak yaşananlar doğal afet değil; rant uğruna doğanın talan edilmesine müsaade eden, akıl ve bilimden uzak, liyakatsiz yöneticilerin cennet ülkemizin başına açtığı belalardır. Dere yatağına yapılaşma izni veren, derelerin akış yönünü değiştiren, THK’nın uçaklarının çürümesine sessiz kalan, envanterinde yangın söndürme uçağı yokken kendisi özel jetle gezen bakanlarınızın eseri bu yaşananlar. Geçen yıl ve bu yıl yaşanan doğal afetler ile 28 Temmuz’da Manavgat’ta başlayan, ardından neredeyse ülkenin her yerine yayılan ve bazı yerlerde halen kısmen devam eden orman yangınlarındaki ‘çaresizlik ve zamanında müdahale edememe’ gibi unsurlar, bundan sonra meydana gelebilecek doğal afetlerde ülkemizin ne kadar ‘çaresiz’ kalabileceğini maalesef ortaya koymaktadır. Yanan ormanlarımız bizlerin ciğerleri idi, dere kenarlarına yapılmasına izin verildiği için yıkılan binalar ve evler bizlerin evleri idi, bu afetlerde yitip giden canlar bizlerin canları idi. Ama maalesef neredeyse yaşanan bütün olumsuzlukları, hiçbir sorumluluğu olmadığı halde Sayın Kemal Kılıçdaroğlu liderliğindeki Cumhuriyet Halk Partisi’ne yıkmaya çalışan AKP iktidarı, ülkeyi yönettiği 19 yılda gerekli önlemleri zamanında almadığı ve almaya da niyeti olmadığı için ciğerlerimizi, canlarımızı, evlerimizi kaybettik. Buradan AKP iktidarına sesleniyorum: Meteoroloji Genel Müdürlüğü de uyarıyor; bundan sonra olabilecek doğal afetlere ne kadar hazırlıklıyız ne gibi önlemler aldınız veya alacaksınız? Eğer almadıysanız bir an önce bu önlemleri alın. Bu soruları afetlere maruz kalabilecek yerlerde yaşayan vatandaşlarımız adına soruyorum. Çünkü, yaşadıkları endişeyi, korkuyu; akrabalarını, yakınlarını, komşularını, hayvanlarını ve eşyalarını kaybetmenin verdiği o tarifsiz acıyı, Batı Karadeniz’de yaşanan afete maruz kalan vatandaşlarımızın gözlerinde gördüm, onların o acısını hissettim. Aslında alınacak önlemler belli iken, siz o önlemleri almadınız ve adeta seyrettiniz. Neden seyrettiğinizi de önümüzdeki günlerde o bölgelerle ilgili yapacağınız çalışmalardan anlayacağız. Bu kadar afet yaşanıyor; sizlerden, ilgili bakanlardan sorumluluk alarak Japonlar gibi harakiri yapmanızı beklemiyoruz, artık anladık istifa da etmiyorsunuz ya da sizin deyiminizle ‘görevden affınızı’ da istemeyeceksiniz ama en azından oralara gittiğinizde vatandaşların yüzlerine baktığınızda utanmamanız için sorumluluğu aldığınızı belirterek özür dileyin. Bunu bir milletvekili olarak değil, afet riski altında olan bölgelerde yaşayanların sesi olarak ‘bir vatandaş’ olarak bekliyorum.”