CHP Hakkari il ve ilçe yöneticileri tarafından karşılanan ve ardından CHP il binasına geçen heyet temaslarına ilişkin burada basın mensuplarına açıklamalarda bulundu.
Heyetin temaslarına ilişkin kısa bir açıklamaya yapan CHP Hakkari İl Başkanı Nazım Demir, genel merkez tarafından görevlendirilen Genel Başkan Yardımcısı Ankara Milletvekili Yıldırım Kaya ile İzmir Milletvekili Kani Beko’ya Hakkari’ye geldikleri için teşekkür etti.
‘İnşallah güzel şeyler olacak’ diyen Demir; Kaya ve Beko’nun Hakkari’nin sorunlarını genel başkana ileteceğini ve Türkiye’nin gündemine getireceklerini söyledi.
CHP İzmir Milletvekili Kani Beko yaptığı değerlendirmede özellikle Hakkari esnafı ve genelde tüm Türkiye esnafının taleplerini sıraladı ve bir esnaf bakanlığının kurulmasını gerektiğini ifade etti.
CHP MYK’sının talimatıyla Hakkari’ye geldiklerini belirten Beko, “Sadece biz değil diğer vekil arkadaşlarımız da Türkiye’nin bir çok ilinde dolaşacaklar. Öncelik KOBİ’ler olacak. Arkadaşlarımızı ziyaret edeceğiz ve buradan aldığımız mesajları içeren bir dosya hazırlayacağız. Hazırladığımız dosyayı da genel başkanımıza sunacağız. Bunun için biz buralara geldik” dedi.
Beko Hakkari’de yaptığı açıklamalarda şunları dile getirdi;
“Burada ülkemizin temel sorunlarına değinirken öncelikle tarıma konusuna değinmek istiyorum.
Dünya Gıda ve Tarım Örgütü (FAO) ve Dünya Gıda Programının (WFP) Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyine verdikleri rapor 2020 COVİD-19 salgınıyla küresel açlık krizi Türkiye’de de yaşanabileceğini belirtiyor. Durum böyle iken AKP Hükümeti tarafından 18 yıl boyunca tarım ithalatına ödenen para bugünkü kurla yaklaşık 163 milyara ulaştı. Bunun yanı sıra da ülkemizdeki çiftçi ve köylülerin tarım kredi kooperatiflerine 160 milyar borçları var. 5,2 milyar takipte borçları, yani icraları var. 2006 yılından bu yana Anayasal hakları olan milli gelirin yüzde 1, yani GSMH nın yüzde 1’i çiftçiye ödenmiyor. Ayrıca çiftçi ve köylülerin devletten 175,5 milyar alacağı var.
Pamukta, tütünde, pancarda çayda kotadan dolayı, 3,5 milyon köylü köylerini terk etti.
Şeker, Sümerbank, Tekel, Çaykur Fabrikaları arsa fiyatına satıldı, işçiler işsiz kaldı.
Kendi çiftçimiz kan ağlarken; 2019 yılında tarımsal ithalata 52,9 milyar TL ödendi.
31 milyar TL ihracat yapıldı, 22 milyar TL olan aradaki farkla icralık olan çiftçilerimizin köylülerimizin icralarını yani haczini kaldırıp borçların yarısını ödeyebilirdik. 176 temel gıda maddesi alıyoruz. İthalatı durdurursak milyonlarca köylü iş sahibi olabilir.
Çünkü açıklanan son veriler de gösteriyor ki; ülkemizdeki işsizlik cumhuriyet tarihinin en yüksek noktasına gelmiştir. DİSK-AR tarafından açıklanan son verilere göre geniş tanımlı işsizlik oranı yüzde 27. Gerçek işsiz sayısı 10 milyon kişiye ulaşmıştır. Bu rakam dünyadaki 95 ülkenin nüfusundan fazladır!
Bu kadar işsizin olduğu bir ülkede İşsizlik sigortası fonu ise AKP eliyle patronlara veriliyor. Buradan AKP hükümetine sesleniyorum, işsizlik fonunun tamamı işçilere verilmelidir, işsizlik fonundan elinizi çekin.
Aynı şekilde emeklilerimizin durumu da hiç iç açıcı değil. Bugün 13 milyon emeklinin 6 milyonu emeklilik sonrası ikinci bir işte çalışmak zorunda kalırken çok büyük bir bölümü yoksulluk ve hatta açlık sınırı altında yaşamaktadır. Emeklilerimize adaletli bir intibak yasası Meclis’ten mutlaka çıkmalıdır. EYT’lilerin de sorunu çözülmeli, gasp edilen hakları iade edilmelidir.
Türkiye nüfusunun yüzde 13 üne yakını yani 10 milyonu aşkın kişi engelli. Başta istihdam olmak üzere eğitim, sağlık, ulaşım, sosyal yaşam olmak üzere hayatın her alanında sorun yaşıyorlar. Engellilerin istihdamı konusunda kamuda büyük bir boşluk var. 2019 yılında 14 bin engelli çalışan açığı olmasına rağmen kamuda engellilere yönelik atama yapılmamıştır. 2020 yılının bu ağır koşulları altında engelli vatandaşlarımızın sorunlarının bir an önce çözülmesini için mücadelemizi sürdüreceğimizi vurgulamak istiyorum.
Türkiye’nin çeşitli bölgelerinde hayatlarını çalışarak kazanan fabrika işçileri, küçük esnaflar, seyyar satıcılar, müzisyenler düzensiz sigortasız ve günübirlik işlerde çalışanlar tüm dünyayı saran ve yayılma hızı ülkemizde de her geçen gün devam eden korona virüs salgını nedeniyle evlerine ekmek alamaz duruma düşürülmüştür.
Devletin özellikle koruması gereken en korumasız, güvencesiz kesimlerin başında gelen sendikasız olan işçiler, küçük esnaf, seyyar satıcılar, müzisyenler, düzensiz ve günübirlik işlerde çalışan 5.5 milyon vatandaşımız maalesef gelirini kaybetti.
Bugün asıl gündemimiz işte bu sözünü ettiğimiz tüm bu kesimlerin sorunları olmalıdır.
Bu yapmış olduğumuz çalışmalarda da özelde Hakkari esnafı genelde Türkiye esnafının taleplerine baktığımızda, esnaf kardeşlerimiz, bizim parti programımızda da var, bir esnaf bakanlığının kurulmasını talep ediyorlar. Sicil affının mutlaka çıkarılmasını bekliyorlar. Esnafımızın kullandığı krediler mutlaka faizsiz ve ödeme gücüne göre taksitlendirilmelidir. Kiralardaki stopaj kaldırılmalı, Devlet esnafa olan borçlarını ödemeli, esnafımıza yönelik İcra işlemleri durdurulmalıdır. Ayrıca okul kantinlerinden bir yıl süre ile kira alınmamalı ve Pandemi boyunca zarara uğrayan esnafa kira desteği sağlanmalıdır.”
Kürt sorunu isyanla çözülmez ama inkarlarla da çözülmez diyen Beko, “Demokrasi dediğimiz sistem çoğunluğun azınlığı yönetmesi değil. Azınlığında söz sahibi olduğu bir sistemdir demokrasi. Siyaset neden yapılır? Siyaset ülkemizin yeraltı ve yerüstü kaynaklarının adaletli bir şekilde dağıtılması için gereklidir. Ama bugüne geldiğimizde istatistikler ortada” şeklinde konuştu.
CHP’li Kaya ve Beko Hakkari’deki Hakkari Ticaret ve Sanayi Odası Toplantı salonunda esnaflar ve girişimciler ile bir araya gelerek sorun ve taleplerini dinlediler.
Sayfa başına git