Konuyla ilgili değerlendirmelerde bulunan CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, Gezi davasıyla Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından verilen bağlayıcı kararı yerine getirmeyen iktidarın Türkiye’nin AB sürecini bilinçli olarak bitirdiğini ve Avrupa Birliği kapısının kapandığını ifade ederek, "Gezi Parkı davasında, tutuklu olarak yargılanan iş insanı Osman Kavala hakkında ağırlaştırılmış müebbet cezası, Ayşe Mücella Yapıcı, Tayfun Kahraman, Mine Özerden, Çiğdem Mater Utku, Yiğit Ali Ekmekçi, Ali Hakan Altınay, Şerafettin Can Atalay hakkında ise 18 yıl hapis cezasına hükmedilmesiyle ülkemizde hukuk ayaklar altına alınmış, demokratik bir ülke olma ilkesinden iyice uzaklaşılmış ve Türkiye'ye Avrupa Birliği kapısı ne yazık ki kapanmıştır. Türkiye artık demokratik bir hukuk devleti olmaktan tamamen uzaklaşmıştır" dedi.
HUKUK AYAKLAR ALTINA ALINMIŞTIR
Osman Kavala'ya verilen ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasının adaletsiz, hukuksuz ve gayri meşru şekilde 4,5 yılı aşkın süre tutuklu kaldıktan sonra verildiğini savunan Beko, "Gezi davasıyla bir kez daha yeni yargılama süreçlerinin devreye sokulduğunu ne yazık ki bu dava alenen ortaya koymuştur. Hukukun ayaklar altına alınması Saray yönetiminin siyasi hırsla muhalifleri yok etme çabası içine girmesi bu davayla net bir şekilde açığa çıkmıştır. Ancak bu kararla, muhalifler değil haktan, hukuktan nasibini almamış saray yönetimi kendini yok etmiştir" şeklinde konuştu.
AKP BİR HUKUKSUZLUK İKTİDARDIR
Türkiye'nin, hukuk devleti olma vasfını günbegün kaybettiğini ifade eden Beko, "Siyasi düşünceler yargı eliyle hüküm haline getirilmekte; yargı, günlük siyasi politikaya alet edilmektedir. Bu durum kabul edilebilir değildir. Anayasal hakkın kullanımından ibaret olan eylemin anayasal bir suç olarak vasıflandırılması suretiyle anayasal hakkını kullanan bireylerin sanık sandalyesine oturtulması ve toplumun adalet duygusuna meydan okurcasına mahkûm edilmesi, kuvvetler ayrılığı ilkesinin uygulandığı ve yargının bağımsız olduğu bir hukuk devletinde mümkün değildir. Ne yazık ki AKP iktidarı bir hukuksuzluk iktidardır" dedi.
TÜRKİYE İÇİN BİRLİKTE MÜCADELE EDECEĞİZ
Gezi eylemlerinin halkın temel hak ve özgürlüklerinden olan toplantı ve gösteri yürüyüşünü etkin bir biçimde kullandığı bir Anayasal hak olduğunu belirten Beko şunları söyledi;
"Bu eylemler temel hak ve özgürlüklerini kullanan vatandaşlarımızın sanık sandalyesine oturtularak mahkûm edilmesi, toplumun vicdanında kabul görmemiş ve vatandaşlarımızın hukuka olan inancı bir kez daha ağır bir yara almıştır. Yargılamanın her aşaması ve sonunda verilen karar, hukuk tarihimize sürülmüş kara lekedir. Bizim iktidarımız da bu lekeyi elbette sileceğiz; ancak bu lekeyi sürenlerin toplum vicdanındaki mahkumiyeti tarihin karanlık sayfalarındaki yeri baki kalacaktır. Ülkemizin ihtiyacı olan fikri hür, vicdanı hür, irfanı hür nesiller, ancak ifade özgürlüğünün korunduğu ve cezalandırılma tehdidi altında olmadığı demokratik bir hukuk devletinde yetişecek ve varlığını sürdürecektir. Demokrasi ve hukuk devletinden umudunu kesmiş bir ülke herkesin korkulu rüyası olmalıdır. Bize düşen görev bedeli ne olursa olsun eşitlik özgürlük demokrasi adalet ve aydınlık bir Türkiye için birlikte mücadele etmektir."