Türkiye’nin en kanlı katliamlarından birisi olan 10 Ekim katliamının insani değerlerini yitirmemiş milyonlarca insanın yüreklerini yaktığını ifade eden Beko, "Bu vahşi katliam, başta hayatını kaybedenlerin yakınları olmak üzere, çoğumuzun üzerinden uzun süre atamayacağı kadar acı ve derin izler bırakırken, 10 Ekim katliamının üzerinin örtülmesine, asıl sorumluların korunmasına ve yaşananların unutulmasına asla izin vermeyeceğiz" sözleriyle kararlılığını diye getirdi.
ER YA DA GEÇ KATİLLER KAYBEDECEK
IŞİD terör örgütünün halkı kalleşçe vurarak, öldürerek, kardeşlikten-barıştan vazgeçireceğini sanan katillerinin er ya da geç kaybedeceğini söyleyen CHP'li Beko, katliamın üzerinden 6 yıl geçmesine rağmen katliamla ilgili hiçbir kamu görevlisinin yargılanmadığına dikkat çekerek, "Katliam davası kapsamında terör örgütü IŞİD bağlantılı 16 firari sanık aradan 6 yıl geçmesine rağmen hala yakalanmadı. Devletin de bu sanıkları bulmak için bir çaba göstermediği belli. Yürütmenin vesayeti altına giren hukuk sistemi çökmüştür. 10 Ekim'in üzerinden 6 yıl geçti ve ülkemiz maalesef 10 Ekim Emek, Barış ve Demokrasi mitinginde ifade etmek istediğimiz taleplerden daha da uzaklaştı. 10 Ekim'de yitirdiğimiz güvercinlerimizi anarken en fazla hatırlamamız ve hatırlatmamız gereken, bu taleplerimiz ve özlemlerimizdir" sözleriyle duygularını dile getirdi.
BU MİTİNG İLE KATLİAMLARI DURDURMAK İSTEMİŞTİK
Emek, Barış ve Demokrasi mitinginin Tertip Komitesi’nde yer alan DİSK eski Genel Başkanı Beko, 1977 Taksim 1 Mayıs'ındaki katliamın amacı ne ise 10 Ekim katliamının amacının da aynı olduğunun altını çizdi. Gezi direnişlerinin yarattığı umudun, işçilerin, emekçilerin, halkların ortak mücadelesinin iktidarı rahatsız ettiğini söyleyen Beko, "O dönemde bu mitinge Emek, Barış ve Demokrasi adını verdik. Ülkemizin katliamlar ülkesi olduğu bir dönemde “Emek, Barış ve Demokrasi mitingi ile katliamları durdurmak istemiştik. Fakat günün sonunda barış benim için aslında koca bir acı oldu. Barışın gelmesi için hep bedel ödeyen taraf olduk. Can kaybettik, yara aldık işkence gördük ve hep ötekileştirildik. Şimdi elbette o barışın gelmesini herkesten çok istiyorum. Çünkü yitirdiğimiz hiçbir can boşuna yitip gitmemiş olacak. Ama dedim ya o acı da hiçbir zaman bizden gitmeyecek. Elbette bu barışa olan isteğimizi yok etmez, az önce de söylediğim gibi yaşanan her acıya rağmen asla barışı istemekten vazgeçmeyeceğiz" diye konuştu.