Türk Silahlı Kuvvetleri’ne (TSK) bağlı Libya Görev Grubu Komutanlığı’nda görev yapan 56 uzman çavuş, komutanlarının psikolojik ve fiziksel mobbingine maruz kaldıklarını ileri sürerek, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı (CİMER) üzerinden toplu şikayet dilekçesi verdi.
Önce Libya görevlendirme emirleri sonlandırılarak Türkiye’ye gönderilen askerlerin haklarında idari soruşturma başlatıldı, ardından da sözleşmeleri feshedildi. Ayrıca Askeri Ceza Kanunu’na muhalefet etmek iddiasıyla haklarında adli soruşturma açıldı.
CHP İzmir Milletvekili Avukat Murat Bakan, konuyu Meclis gündemine taşıdı, Milli Savunma Bakanı Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle yazılı soru önergesi verdi.
‘Yasal hakkın kullanması nasıl suç olabilir?’
Akar’a “İddiaların gerçekliğinin araştırılması yerine konunun göz ardı edilerek, 56 uzman çavuşun sözleşmelerinin feshedilmesi tercihini nasıl açıklıyorsunuz?” diye soran CHP’li Bakan, “Yaptığınız görev, çalıştığınız iş fark etmez nerede olursanız olun, yaşanan haksızlık varsa bu haksızlığa sesinizi çıkarırsınız. İrdelenmesi gereken iki konu var. Biri; 56 tane askerin yaşadıklarını CİMER üzerinden şikâyet etmek zorunda kalacak kadar ne yaşamış olabilecekleri… Diğeri; iddiaların gerçekliğinin araştırılması dahi söz konusu olmadan, peşin hüküm verilerek askerlerin sözleşmelerinin feshedilmesi. Bu bize, seslerini duyurmak isteyen askerlerin doğrudan cezalandırıldığını gösteriyor. Üzerine bir de adli süreç başlatılıyor. Haksızlık karşısında yasal hakkın kullanması nasıl suç olabilir? Hulusi Akar’ın bunlara bir açıklaması vardır diye düşünüyor, kendisinden manalı bir açıklama bekliyoruz. Ayrıca tüm bu yaşananlar ‘Libya’da neler yaşanıyor?’ sorusunu da beraberinde getiriyor elbette” dedi.
‘Bu TSK ne generaller yedi, siz hiçbir şeysiniz’
CHP’li Bakan önergesinde uzman çavuşların CİMER üzerinden yaptıkları şikâyette ileri sürdükleri detaylara da yer verdi: “Şikâyet dilekçelerinde komutanları tarafından meslekten atılmakla tehdit edildiklerini belirten uzman çavuşlar, yarbay rütbesindeki bir komutanın içtima sırasında kendilerine yönelik, “Siz aldığınız parayı hak etmiyorsunuz, bu TSK ne generaller yedi, siz hiçbir şeysiniz. Beni istediğiniz yere şikâyet edebilirsiniz, 9 sene Hukuk Şube’de çalıştım. Sizi meslekten atmam 5 dakika. Dışarıda sizin yerinizde olmak isteyen binlerce kişi var” ifadelerini kullandığını ileri sürmüşlerdir. Uzman çavuşlar şikâyet dilekçelerinde üsteğmen rütbesindeki bölük komutanlarının ise, “Size burayı dar etmezsem bu rütbeyi sökerim, size burada kan kusturacağım, sizi sahilde carettalar gibi süründüreceğim” şeklinde konuştuğunu belirtmişlerdir. Hastayken bile kendilerine spor yaptırıldığını, komutanlarının kendilerine Libyalı askerlerin işlerini yaptırıp çöplerini toplattığını ifade eden uzman çavuşlar; yaşadıkları fiziksel ve psikolojik mobbing nedeniyle severek başladıkları askerlik mesleğinden soğuduklarını ve mesleği bırakma noktasına geldiklerini söylemişlerdir.”
CHP’li Bakan, Hulusi Akar’ın yanıtlaması istemiyle şu soruları yöneltti;
-Sözleşmeleri feshedilen 56 uzman çavuş, hazırlanan idari tahkikat raporunda, “Koordineli ve iş birliği içerisinde aynı metni kullanarak, CİMER’e şikâyette bulunmak, amirlerini sindirmeye yönelik tutum ve davranışlar sergilemek, birlik içinde disiplini bozmak ve askeri atmosferin oluşmasını engellemek” ile suçlanmaktadır. Uzman çavuşların yasal haklarını kullandıkları için sözleşmelerinin feshedilmesinin hukuki gerekçeleri nedir?
-Uzman çavuşların kendilerine fiziksel ve psikolojik mobbing uyguladıklarını belirttikleri yarbay ve üsteğmen hakkında yapılan idari/adli işlemler nelerdir? Yapılmadıysa gerekçeleri nedir?
-Söz konusu iddiaların gerçekliğinin araştırılması yerine konunun göz ardı edilerek, 56 uzman çavuşun sözleşmelerinin feshedilmesi tercihini nasıl açıklıyorsunuz?
-Bakanlığınız uzman çavuşların yasal haklarını kullanarak CİMER’e başvurmalarını neden sorun etmektedir?