Buca Belediyesi sağlık alanında uzman hekimlerin konuk olduğu seminerlerini sürdürüyor. Buca Belediyesi Meclis Toplantı Salonu’nda gerçekleştirilen seminerde konuşan Uzman Dr. Adnan Kırcı, Türkiye’de Çölyak tanısı alan birey sayısının yüzde bir olarak tanımlandığını belirterek, şunları söyledi:
“Çölyak dediğimiz hastalık, arpa, buğday, çavdar ve yulafla ilişkili… Bunların yapısında bulunan, glüten denilen proteine karşı, ince bağırsakta gelişen bir alerjik reaksiyon. Bu dört elementten yulaf kısmı biraz daha tartışmalı. Yulaftaki molekül ağırlığı diğerlerine göre biraz daha az. Eskiden çocukluk çağı hastalığı olarak bilinirdi. Zaman içerisinde gördük ki bu böyle değil.”
.jpg)
HASTALIKTA GENETİK ZEMİN ÖNEMLİ
Çölyak hastalığında genetik zeminin çok önemli olduğunu vurgulayan Kırcı, “Problemli genleri taşımıyorsan ne kadar ekmek yersen ye bildiğimiz anlamda Çölyak hastası olmuyorsun. Bizim bildiğimiz karın ağrısı, ishal, şişkinlik şikâyetlerinin dışında bir grup var, tanı almamış ama genetik olarak pozitif. Bu hastaların bir kısmında yavaş yavaş bozulmalar oluyor. Önce ince bağırsakta bozulmalar oluyor. İnce bağırsaktaki bozulma süreci arttıkça da klinik şikâyetleri artıyor. Bunun dışında kişide atopik şikâyetler başlıyor, kaşıntılar… Karaciğer fonksiyon testi bozuklukları, genç kadınlarda gebe kalamama, erken doğum, düşük kiloda doğumlar, ayrıca kemik erimesi, diş bozuklukları gibi. Glüteni hiç tüketmeden, cilde temas durumunda bile hastalanan gruplar var. Bizim için bu grup daha sıkıntılı” diye konuştu.
.jpg)
Sayfa başına git