Meclis üyelerine hitaben konuşan Yönetim Kurulu Başkanı Işınsu Kestelli, salgının uzun dönemli etkileriyle baş edebilmek için üretim, ticaret, insan kaynağı, tedarik ve ihracat becerilerimizin güçlü tutulmasının kritik önemi olduğunu vurguladı. Borsa olarak krizin ilk anından itibaren bir acil eylem planı oluşturarak uygulamaya geçtiklerini anlatan Işınsu Kestelli, “Önce insan sağlığı diyerek; tüm toplantı ve etkinlikleri erteledik veya uzaktan gerçekleştirdik. Personelimizin bir kısmı evden çalışma sistemine geçti, salon işlemlerimize fiziken ve online olarak devam ettik, bina hijyeni titizlikle sağlandı, sağlık kiti dağıtımı ve eğitim hizmetlerine kadar alınması gereken tüm kararları, hızlıca alıp uyguladık. Çok şükür ki; şu ana kadar Borsa camiamızdan Covid-19’la ilgili kötü bir haber almadık. Umuyorum bundan böyle de bu illet bizlere yaklaşmayacak” görüşünü dile getirdi.
Tüm bu önlemlerle beraber, Covid-19 sürecinde Borsa üyelerinin işlerini zorlaştıran sorunların ilgili makamlara iletilmesi konusunda öncü bir şekilde çalıştıklarını ifade eden Işınsu Kestelli, bu süreçte TOBB, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Ticaret Bakanlığı ile Tarım ve Orman Bakanlığı gibi kurumlara üyelerin ihtiyaçları doğrultusunda ilettikleri tüm talepler ve sonuçlarla ilgili güncel durum bilgilerini meclis üyeleriyle paylaştı.
Salgının tüm dünyada tarım ve hayvancılık başta olmak üzere, yerli ve milli üretimin önemini bir kez daha net olarak ortaya koyduğunun altını çizen Kestelli, “Salgın sonrası küresel düzeyde yaygınlaşmasını beklediğimiz içe kapanma eğilimine karşı, tüm faktörleriyle üretim, ticaret ve tedarik gücümüzü maksimuma çıkarmamız hayati önemdedir. Bunun için çok iyi kurgulanış bir çıkış stratejisine ihtiyacımız var. Kriz yönetiminin başarıyla uygulanması orta vadede iyileşmeyi getirecek; iyileşme de ülkemizin önündeki fırsatlarla büyüme penceresini açacaktır. Türkiye, bu salgınla mücadelede gerçekten örnek bir sınav vermektedir” diye konuştu.
Meclis Başkanı Barış Kocagöz ise Covid-19 salgınının bundan 1000 yıl önce dünyaya uğrasa o yıllardaki olanaksızlıklarla bu virüsün yaşayan insan bırakmasının mümkün olamayacağını, bu hastalığın niçin günümüzde ortaya çıktığı üzerine durup düşünmemiz gerektiğini ifade ederek, “Oturalım önümüze bir bakalım; biz insanoğlu bu gezegene son yıllarda neler yapıyoruz? Acımasızca doğayı bozup binalar yapıyoruz. Doğadaki hayvanları umarsızca öldürüyoruz. Attığımız kimyasallar, kirlettiğimiz hava, saldığımız karbondioksit ile 5 milyar yılda kurulan dengeyi rahatça ve umursamadan bozuyoruz. Yetmiyormuş gibi doğanın bir de genetiğiyle oynuyoruz. Tüm bunların üzerine bir de yıllardır petrol türevlerini bol bol kullanıp, gezegenimizin havasını kirleterek atmosferdeki dengeyi bozuyoruz. Oysa ki bu emaneti nasıl teslim aldıysak en azından öyle yaşatmalıyız. Çünkü bugün varız, belki gelecekte bir yerde yokuz. Onca dostluk ve geleneğe rağmen bırakın sarılmayı birbirinin yanına dahi yanaşamayan bir insanlık bugün herkese ders olmalı” dedi.
Artık kucaklaşmanın değerini anlamış, dostluğun da değerini kavramış ülkelerden oluşan bir insanlık istediklerini belirten Barış Kocagöz, “Tüm canlıların, yaşadığı yerin, evrenin değerini bilen bir insanlık istiyoruz. Barışın ve evrensel değerlerin önemini kavramış bir insanlık olmazsa sonumuz ne yazık ki kötü. O takdirde layık olmadığımız bu Dünya’yı da kendimizle birlikte yok eder miyiz? Yoksa bu gezegen kendini korumak için bizi mi yok eder? İşte orası belli değil” diye konuştu.
Sayfa başına git