İzmir'de oturan emekli Süleyman Cirit (56) ve ev kadını Funda Cirit (48) çiftinin oğulları Hasan'a, nisan ayında kilo kaybı, terleme, mide bulantısı şikayetleriyle götürüldüğü Ege Üniversitesi Hastanesi'nde lösemi teşhisi konuldu. Hastanede tedaviye alınan Hasan'a kemoterapi tedavisi uygulanmaya başladı. Tedavi sürecinde beyninin kılcal damarlarına pıhtı atan Hasan, bir süre yoğun bakım ünitesinde kaldı. Aile, burada tedavi görürken Hasan'ın mukormikozis bakterisine yakalandığını öğrenince bir kez daha yıkıldı. Doktorlar 'Her an her şeye hazırlıklı olun' derken Hasan, mukormikozis bakterisini yendi. Şimdiyse kanser hücreleri yeniden tekrarlayan Hasan'ın yaşama tutunabilmesi için ilik nakli olması gerekiyor.
'ÜÇ TÜP KAN VERMEK ÇOK ZOR DEĞİL'
Gözyaşları içinde nakil çağrısında bulunan Funda Cirit, "Bugün oğluma 'Küçük bir video çekeyim belki cümlelerin insanların yüreğine dokunur, sen ve senin gibi çocuklarımızın kurtuluşu olur' dedim. İnsanların üç tüp kan vermesi çok zor değil. Bu çocukların burada bu kadar acı çekmemesi için ne olur üç tüp kan verin. Herkese yalvarıyorum. Çocuklarımızı artık kanserden kaybetmeyelim. Lösemiyi her duyduğumda içim yanıyor. Çocuğum, 'Anne canım çok acıyor' diyor, ben ise hiçbir şey yapamıyorum" dedi.
'ÇOK YORULDU, ÇOK MÜCADELE ETTİ'
Hasan'ın çok mücadele edip, çok yorulduğunu ifade eden Cirit, hastalık sürecini şöyle anlattı:
"Hasan'dan 4 yaş büyük olan ağabeyi dünyaya geldi. Ardından da Hasan dünyaya geldi ve gayet sağlıklı bir çocuktu. 11 Nisan'da onu mide bulantısı, kilo kaybı, terleme, uykuda inleme ve vücudunda oluşan morluklar nedeniyle doktora götürdüm. Ertesi günü akşamına Hasan'ın lösemi olduğu ortaya çıktı. Tedaviye başlandı, yatış yapıldı. Tedavimiz çok iyi gidiyordu ancak kemoterapiler yan etki yaptı ve beyninin kılcal damarlarına pıhtı attı. Hastanede olduğumuz için neyse ki beyin kanaması geçirmedi. Onun akabinde yoğun bakıma alındı vücudu ödem yaptı. Yoğun bakımdayken 21 Ekim'de mukormikozis bakterisine yakalandığını öğrendik. Mukormikozis bakterisi için 'çaresi yok' dediler. Lösemiyi aslında atlatmıştık, sadece kürlere devam ediyorduk. 'Yapabileceğimiz bir şey yok, her an her şey olabilir' dediler. Ama benim oğlum onu da yendi, atlattı. Şimdiyse yeniden kanser hücrelerimiz tekrarladı ve önceden canlı hücrelerini kendi ürettiği için ilik nakline gerek yoktu ama şu anda ilik nakline ihtiyacımız var hem de acil bir biçimde çünkü vücudu çok yoruldu, çok mücadele etti. Neyle mücadele edeceğimizi bilmiyorum. Biri bitiyor biri başlıyor. O benim her şeyim ben de onun her şeyiyim. Lütfen yardım edin."