MENÜ
İzmir 11°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bilimsel toplantıda canlı ameliyat
Güncel
24 Ocak 2020 Cuma 09:21

Bilimsel toplantıda canlı ameliyat

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde halk arasında 'kundura göğsü' veya 'güvercin göğsü' olarak bilinen pektus ekskavatum hastalığına yönelik farkındalık oluşturmak için 'Pektus için el ele' etkinliği düzenlendi. Program kapsamında iki pektus ekskavatum hastası hastanede kapalı ameliyata alındı, barkovizyona yansıtılan ameliyat, toplantı salonundaki katılımcılara aşama aşama izletildi.

İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Eğitim ve Araştırma Hastanesi'nde toplum arasında 'kunduracı göğsü' veya 'güvercin göğsü', tıp dilinde ise 'pektus ekskavatum' olarak bilinen hastalığa dikkat çekmek amacıyla 'Pektus için el ele' etkinliği düzenlendi. Göğüs Duvarı Deformiteleri ve Pektus Derneği'nin yanı sıra birçok sağlıkçının katılımıyla gerçekleşen etkinlikte, sosyal yaşamı zorlaştıran pektus ekskavatum hastalığına yönelik tüm detaylar ve güncel tedavi yöntemleri paylaşıldı. Program kapsamında iki pektus ekskavatum hastası hastanede kapalı ameliyata alındı. Ameliyat, barkovizyonla toplantı salonundaki katılımcılara aşama aşama izletildi. Türkiye'de 300 bin pektus ekskavatum hastası olduğunu söyleyen Pektus Derneği kurucusu Prof. Dr. Mustafa Yüksel, "Yalnızca ben şu ana kadar 3 bine yakın operasyon gerçekleştirdim. Pektus ekskavatum hastalığıyla ilgili öncelikle farkındalık oluşturmak gerekiyor. Çocuk bazen kendisi üstünü kapatıyor ve ailesi bile bilmiyor. Anne baba çocuğunu getiriyor, başkası fark etmiş diyor. Bunu fark edebilmek için bilinç oluşturmak gerekiyor" dedi.

'İÇE KAPANIK OLUYORLAR'

Pektus ekskavatum hastalığı ile ilgili farkındalık seviyesinin düşük olduğunu söyleyen Prof. Dr. Yüksel, "Pektus ekskavatum hastalığı nedeniyle hastalar kötürüm olmuyorlar ama yaşam kaliteleri düşüyor. Yüzde 5'inde kalp veya solunum rahatsızlığı ortaya çıkıyor ama yüzde 95 hastada kozmetik problem ortaya çıkıyor. Bu çocuklar içe kapanık oluyor, denize havuza girmiyorlar, iletişim problemi yaşıyorlar. Özellikle spor yapmak istemiyorlar. Bizim bugün burada anlattığımız yeni bir ameliyat yöntemi. Ameliyat dışı tedavi yöntemleri de var. Biz bu yöntemleri meslektaşlarımıza toplantılarla duyuruyoruz" diye konuştu.

'İLK DEFA DUYDUKLARINI SÖYLÜYORLAR'

Pektusun ileriki yaşlarda daha büyük problem oluşturduğunu söyleyen İzmir Katip Çelebi Üniversitesi Göğüs Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Dr. Öğr. Üyesi Hasan Ersöz, "İleriki yaşlarda bu hastalığın kalp ve akciğerden çaldığı alana insanlar çok fazla ihtiyaç duyuyor. Pektus ekskavatum, toplumda yüzde 10'da bir görülen bir hastalık. Bu denli sık görülen bu hastalığın farkındalık düzeyi ise toplumda çok az. Hastaların çoğu ilk defa duyduklarını ifade ediyorlar. Hastaların göğüs cerrahisi polikliniklerine başvurmaları gerekiyor. Nereye başvuracaklarını dahi bilmiyorlar. Bu hastaları biz karşıladığımızda onlara bunun genetik temellerinin olduğunu, çok sıklıkla görüldüğünü anlatıyoruz. Diş eğrilikleri toplumda nasıl sıksa, bu deformitenin düzeltilmesine ihtiyaç duyan insan sayısı da hemen hemen aynı. Gizli bölümde kaldığı için farkındalık düşük. Biz bu farkındalığa vurgu yapmayı amaçlıyoruz" dedi.

'BİRÇOK ÜLKEDEN KATILIMCI AMELİYATI CANLI İZLEDİ'

Pektus'un göğüs ön duvarı anlamına geldiğini söyleyen hastane başhekimi Prof. Dr. Ali Gürbüz ise, "Pektus ekskavatum doğuştan gelen çöküklük veya yükseklik, önemli bir deformiteyi ifade ediyor. Bununla ilgili olarak yeni gelişen bir teknik hastanemizde canlı olarak uygulandı. Konuyla ilgili meslek gruplarından birçok meslektaşımız toplantıya katıldı. İtalya'dan, Irak ve Suudi Arabistan'dan dahi meslektaşlarımız gelip bu ameliyatı canlı olarak izlediler" dedi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir