MENÜ
İzmir 35°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Beko: Yapanlar kadar göz yumanlar da suç işliyor!
Güncel
7 Eylül 2021 Salı 11:38

Beko: Yapanlar kadar göz yumanlar da suç işliyor!

İzmir'de bazı eli silahlı grupların gündelik yaşamı zorbalıkla baskı altına aldığı haberlerinin yayılması üzerine Cumhurbaşkanı Yardımcısı Fuat Oktay tarafından yanıtlanması istemiyle konu hakkında soru önergesi veren CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, “Bunlara destek verenler, kol kanat gerenler, göz yumanlar da suç işliyor” dedi.

CHP İzmir Milletvekili Kani Beko, İzmir ve İstanbul’un bazı mahallelerinde cemaat veya IŞID benzeri ideolojilere sahip oldukları anlaşılan grupların mahalle sakinlerini teftiş ve tehdit ettiklerine yönelik çıkan haberler üzerine konuyu Meclis gündemine taşıdı. 

Beko, “İzmir ve İstanbul illerimizde yakın dönemde ortaya çıkan hadiseler hem bu illerde yaşayan yurttaşlarda hem de kamuoyunda büyük kaygıya yol açmıştır. Yurttaşlar arasında kin ve düşmanlık tohumları eken bir sürecin yangın gibi yayılması endişesi giderek hakim olmaktadır. Nitekim İzmir Konak’ta Mersinpınar semtinde ellerinde silahlarıyla gündelik yaşamı zorbalıkla baskı altına aldığı görülen bir grubun varlığı kamuoyuna yansımıştır. Aynı şekilde İstanbul Yenikapı’da restoranların önünde tekfirci ve IŞİD benzeri bir ideolojiye sahip oldukları anlaşılan ve bu amaçla örgütlenerek mahalle temsilcilikleri vb. yapılar üzerinden faaliyete geçen tebliğci grupların varlığı görülmüştür. Her iki ilimizde benzer nitelikli yapılara mensup olduğu iddia olunan ve bu durumu davranışlarıyla ve kıyafetleriyle ortaya koyduğu ifade edilen kişi ve grupların, gündelik yaşamın içinde artan biçimde ve sokaklarda silahla gezerek tehdit imasında bulundukları, esnafı ve mahalle sakinleri arasında korku ve baskı iklimi yarattıkları görülmektedir. Bu tip faaliyetlerin küçük veya büyük ölçekli olması suçun niteliğini değiştirmez.  15 Temmuz 2016 günü ülkemizde yaşananlar ile bu faaliyetler arasında suçun kastı ve hedefi bakımından fark yoktur” ifadelerini kullandı.

YAPANLAR KADAR DESTEK VERENLER DE SUÇ İŞLİYOR!

Devletin, insan haklarına ve temel özgürlüklere evrensel olarak saygı göstermesi ve gözetmesi taahhüdünün önemsizleştirilmesine dönük bir sürece dikkat çeken Beko, “Bu süreç, uzun zamandır ülkemizde yaşayan ve siyasal iktidarın anlayışına muhalif olsun olmasın tüm kesimlerce deneyimlenmektedir. Yurttaşların gündelik yaşamda en temel hak ve özgürlüklerinin kamu gücüyle ve çoğu durumda kamunun meşru yetkisini aşan nitelikte kısıtlandığı bir dönemden geçilmektedir. Buna ilaveten artık eşitlik gibi, yaşam biçimi gibi en temel değerler çatışma konusu yapılmak istenmektedir. Demokratik toplumlarda siyasal iktidarın açık ve örtülü desteğiyle olsun yahut olmasın, en temel varoluş alanlarına müdahale etme anlamına gelecek faaliyetlere izin verilemez. Bu alanlarda örgütsel faaliyet yürütülmesi suçtur. Hiçbir anayasal ve yasal dayanağı bulunmayan ve demokratik toplumsal yaşamda yeri olmayan bu türden faaliyetlere girişenler kadar onlara örtük veya açık destek verenler, kol kanat gerenler, göz yumanlar da suç işlemektedir” dedi.

TEMEL HAK VE ÖZGÜRLÜKLER TEHDİT EDİLEMEZ!

Anayasa vurgusu yapan Beko, şunları söyledi: “Siyasal iktidarın tüm anayasasızlaştırma çabalarına karşın, yürürlükte olan Anayasamızın Cumhuriyetin nitelikleri başlığı altında bulunan 2 inci Maddesine göre “Türkiye Cumhuriyeti, toplumun huzuru, milli dayanışma ve adalet anlayışı içinde, insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, başlangıçta belirtilen temel ilkelere dayanan, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.” Bu konuda keyfiliğe yer yoktur. Anayasanın koruma altına aldığı devletin ilkelerinin, temel haklar ve özgürlüklerin tehdit altında olması kabul edilemez. Yurttaşların haklarının ve özgürlüklerinin korunması, suçun önlenmesi, korku ve baskı ikliminin ortadan kaldırılması yükümlülüğü tüm kurum, kuruluş ve bireylerin sorumluluğu altındadır. Bu sorumluluğun gereğini yerine getirmeyenler de suça iştirak ve örgütlü suç tanımı kapsamında değerlendirilmesi gerekli faaliyet içindedir.”

İşte o sorular:

1. Çeşitli kereler basına da yansıyan bu ve benzeri eylemleri gerçekleştiren kişiler hakkında son bir yıl içinde açılmış ve yürütülmekte olan soruşturmaların sayısı kaçtır?   Bu soruşturmalara muhatap kişilerin sayısı kaçtır, bunların kaçı Türkiye Cumhuriyeti yurttaşıdır?

2. Bahse konu faaliyetler hakkında açıkça suç mahiyeti taşımalarına rağmen, soruşturma açma, yürütme ve sonuçlandırma ile görevlendirilmiş olmakla birlikte verilmiş olan görevin gereğini yapmayanlar hakkında son bir yıl içinde açılmış olan soruşturmaların sayısı kaçtır?

3. Silahlı olarak bu ve benzeri eylemleri gerçekleştiren örgütlerle silahsız olarak gerçekleştiren örgütlerin sayısı kaçtır? Bu örgütler içinde yurtiçi ve yurtdışı kaynaklı olanların sayısı kaçtır?

4. Bu kişi ve grupların içerisinde yer alanlardan Interpol tarafından arananlar bulunmakta mıdır?

5. Bahse konu kişilerden özellikle IŞİD, DAEŞ, El Nusra ve Taliban Terör Örgütlerinin yoğun faaliyet gösterdiği ülkelerde bulunmuş ve bu örgütler adına eylem yapmış veya bu örgütlere çalışmış kişiler bulunmakta mıdır?

6. Bu kişi ya da gruplara bu eylemleri gerçekleştirebilmeleri için maddi destek olduğu tespit edilen dernek, kurum, kuruluş ya da yerel yönetim birimi tespit edilmiş midir? Edilmişse, bunlar kimlerdir, hangi kurumlardır?

7. Bu kişi veya kurumlara yönelik son bir yıl içinde açılmış soruşturma sayısı kaçtır?

8. Açılan soruşturmalarda bu kişilerin ellerindeki silahların 15 Temmuz Darbe Girişimi sonrası kaybolduğu iddia edilen silahlarla bir bağlantısı tespit edilmiş midir?

9. Yurttaşların yaşam tarzına karışma merkezli olan ve Türk Ceza Kanunu kapsamında değerlendirilemeyecek nitelikteki faaliyetlerin ortadan kaldırılmasına dönük, demokratik toplumu, toplumsal barışı ve bir arada yaşama kültürünü geliştirici ve laikliğin toplumsal yaşamda hayata geçirilmesini hedefleyen Temmuz 2018 tarihinden itibaren yürürlüğe konmuş plan ve projeleriniz sayısı kaçtır?

10. Bireysel silahlanma temel hakların, toplumsal barışın, huzurun ve refahın geliştirilmesine önemli bir engel teşkil eder, kamunun meşru şiddet tekelini temelinden sarsar ve ayrıca örgütsel yapılara maddi kaynak sağlamada büyük bir kapasite yaratır. Bu durum ortadayken bireysel silahlanmanın önlenmesi için Temmuz 2018 tarihinden itibaren atılmış olan adımlar nelerdir?

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir