İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer, Muğla’nın Milas ilçesindeki Akbelen Ormanı’nda açılmak istenen maden sahasına ve ağaç katliamına karşı oluşturulan direnişe katıldı. İlk günden beri direnişe destek veren Başkan Tunç Soyer, İkizköy girişinde kurulan direniş noktasında köylülerle buluştu. Jandarma kontrolünün ardından direniş noktasındaki ormanlık alana gelen Başkan Soyer, bölgede yapılan doğa katliamı hakkında bilgi aldı. Direniş alanında mücadeleye verdiği desteği yineleyen Başkan Soyer, “Burada toprağına, doğasına, ağaçlarına aşık insanlar bu mücadeleyi sürdürüyorlar. Çok zor, çok üzücü. Katliam gözümüzün önünde devam ediyor. Hakikaten dayanmak da zor, seyretmek de zor. Şunu bilmek lazım; haklıyız, haklısınız. Biz orman yangını olduğunda niye üzülürüz? Şimdi yangından beterini kendi kendimize yapıyoruz. Yangından ne farkı var? Geçen sene burada yangın çıktı diye tüm Türkiye üzülmedi mi?” ifadelerini kullandı.
“İzmir’de kalbimiz, vicdanımız, aklımız sizinle”
İklim krizinin etkilerine değinen Başkan Soyer, “Tabiat en büyük cezayı veriyor. Bütün insanlık iklim kriziyle meşgul. Bir yandan kuraklık, bir yandan taşkınlar, aşırı sıcaklar, soğuklar yaşıyoruz. İklim krizini yaşıyoruz ve bunu biz yaptık. Bunları kâr hırsı peşinde koşanlar, kara doymayanlar yaptı. Doğayı katlederek, canına okuyarak yaptılar. Ne yapıp ne edip haklılığımızı duyurmak zorundayız. Bu memlekette haklı olmak yetmez, sesinizin güçlü çıkması lazım. Yaptığınız çok değerli. İyi ki direniyorsunuz. İzmir’de kalbimiz, vicdanımız, aklımız sizinle. Bilin ki sizin yaşadığınız üzüntüyü bütün kalbimizle paylaşıyoruz. Ne zaman ihtiyaç olursa, ne kadar gücümüz yeterse yaınızdayz. Sizinle aynı hissiyatı taşıyan insanlar var. Sonuna kadar sizin yanınızda olmaya devam edeceğiz. İyi ki varsınız, iyi ki bu güzelim doğaya sahip çıkıyorsunuz” diye konuştu.
“İzmir’den her cumartesi Akbelen’e otobüs kaldıracağım”
Akbelen’deki direnişi vatan savunması olarak değerlendiren Başkan Soyer, konuşmasını şöyle sürdürdü: “Yüzyıl önce nasıl vatan savunması için atalarımız canlarını feda ettiyse, bunun da vatan savunmasından bir farkı yok. Bizim de yüzyıl önce atalarımızın yaptığı gibi bu vatana sahip çıkıyor olmamız lazım. Ne mutlu ki sizler bu vicdanı taşıyorsunuz. Biz bu hukuk süreçlerinin takibine müdahil olacağız, katkı vereceğiz. Bir hukuk ağı kurarak süreci sonuna kadar takip edeceğiz. Kamu zararının da hesabını soracağız. Bugüne kadar bu yapılmadı. İzmirliler buraya gelmek istiyor. Her hafta cumartesi günü Konak’tan otobüs kaldıracağız. Vatandaşın talebine göre sayıyı artırırız. Önümüzdeki hafta ilk otobüs gelecek, her cumartesi de devam edecek. İzmir’den gücümüz neye yetiyorsa sizin buradaki hayatınızı kolaylaştırmak için desteğe devam edeceğiz. Asla umutsuzluğa kapılmayın. Burada azsınız ama kalbi sizinle olan yüzbinler var. Sizin gibi temiz vicdana sahip yüzbinler var” ifadelerini kullandı.
“Bu bir vatan meselesi oldu
Akbelen direnişinin öncülerinden aktivist ve İkizköylü çoban Necla Işık ise süreci anlattı. Işık, “Akbelen’de çok büyük bir mücadele var. Bu mücadele dört yıl önce başladı. Eğer biz bu mücadeleyi vermemiş olsaydık 2019 yılında burası kesilmiş durumda olacaktı ve kimse olamayacaktı. Biz ‘toprağımızı vermiyoruz’ dedikçe şirket saldırdı. ‘Toprağını vermiyorsan ormanı alacağım’ dedi. Bakanlıktan 2021 yılında burayı satın aldı. Öğrenir öğrenmez çevreci avukatlarla mücadeleye başladık. Şirket şimdiye kadar parayla herkesi satın aldı. Bilirkişi keşfi ve raporlardan sonra şirket ‘mahkeme bitti’ diyerek harekete geçti. Seçimlerden sonra buraya girmeye başladılar. Buradaki mesele iki üç ağaç meselesi değil. Su kaynaklarımız, topraklarımız gidiyor. Bu bir vatan meselesi oldu” ifadelerini kullandı.
Gönüllüler Ankara’ya yola çıktı
Mücadeleyi Çanakkale Savaşı’ndaki vatan mücadelesine benzeten köylüler ise bölgedeki zeytin ağaçlarının, su kaynaklarının, tarım arazilerinin yok oluş öyküsünü anlatarak, “toprağın üstünden, ekmeğin üstünden elektrik üretilmez” dedi.
Köylülerle ve gençlerle sohbetin ardından Başkan Soyer, Akbelen direnişini Türkiye Büyük Millet Meclisi’ne taşımak için yola çıkan gönüllüleri Ankara’ya uğurladı.