SONKALEİZMİR-Çiğli Belediye Başkanı Utku Gümrükçü, Bir TV ekranlarında Sercan Avcı’nın hazırlayıp sunduğu ve deneyimli gazeteciler Onur Çakır ve Mustafa Akbaş ile birlikte konuk olduğu Politika Durağı programında çarpıcı açıklamalarda bulundu.
"4 BUÇUK YIL ZOR GEÇTİ"
Başkanlık görevinde geride kalan 4.5 yıl hakkında mesajlar veren Gümrükçü, “Gerçekten çok onurlu bir görev. Bir kent temsil ediyorsun, o kentteki insanların sosyal, ekonomik, siyasal liderliğini yapma gayretindesiniz ve bu liderliğin yanında dar bütçenizle büyük hizmetler vermeye, yollar açmaya, parklar yapmaya, yoksullukla mücadele etmeye, sosyal hizmetleri geliştirmeye gayret ediyorsunuz. Bütün bunları yaparken Çiğli gibi geçmişten bugüne çözülmemiş bir çok büyük sorunu olan bir ilçedesiniz ve hepsinin üzerine pandemi, ekonomik kriz, deprem gibi olağanın dışında olan zorluklar yaşıyorsunuz. Bütün bunları toplayınca 4.5 yıl gerçekten çok zor geçti ama önümüzdeki 6 ay daha da zor geçebilir. Artık siyasal değişiklikler de önümüze gelebilir, yeniden bir adaylık yarışı gibi” diye konuştu.
ROJE-HİZMET RAPORU
Başkan Gümrükçü yola çıkarken vaat edilen projelerin birçoğunu gerçekleştirdiğini ifade ederken 3 yeni pazaryeri açıldığını, 80’e yakın park bitirildiğini, uzay merkezi ve çok sayıda sosyal çalışma yapıldığını, meyveleri dondurarak kurutan merkez gibi üretime dönük çalışmalar, kadın-aile binası gibi eşitlikçi bir istihdam çatısı kurulduğunu söyledi. Başkan Gümrükçü, “Çocuklara, gençlere, kadınlara, yaşlılara... Neredeyse herkese dokunduk. Eksik kalan ne var derseniz kreş... Bir kreşi büyüttük, bir kreş yaptık, eksik kaldığımız nokta bu olabilir” dedi.
”KESİNTİ ACİLEN KALDIRILMALI!”
Ekonomik kriz ekseninde yerel idarelerin içinden geçtiği zor sürece de bir parantez açan Çiğli Belediye Başkanı, “Yerelin şekillenmesinde, hizmet etmesinde genelin etkisini net gösteren bir durum var. İller Bankası payının acilen artırılması, kesintinin acilen kaldırılması gerekiyor. Yoksa bu belediyeler hizmet vermekte çok zorlanır” mesajını verdi.
Kentte gündemin ana maddelerinden olan yerel idare-merkezi hükümet krizi ekseninde ‘Çiğli’nin Ankara’dan onay bekleyen projeleri var mı?’ sorusuna yanıt veren Gümrükçü, “Mesela biz Çiğli’nin 2 yakasını birleştirmek için Ataşehir sınırından otobanın altından bir yol açmak istiyoruz. Mülkiyeti Hazine’de olduğu için imar uygulamasına dahil edemiyoruz. Yani 4 yıldır yolu açmak için gereken terklerini yapamıyoruz arsanın. Bu anlamda bize muvafakatname verilmiyor. ‘Çiğli’nin denizle buluşması’ dediğimiz bir bölge var. O bölgenin siti düşürüldü. Bir başvuru yaptık en az 2 yıldır bekliyor Ankara’da. Balatçık’ta Dağ Mahallesi bölgesi var, Evka-5 girişi... Bu bölgede 6306 sayılı kanunun ekseninde kentsel dönüşüm başvurusu yaptık, o 2-2.5 yıldır bekliyor bakanlıkta. Bunun gibi bekleyen dosyalarımız oluyor” dedi.
ÇİĞLİ TRAMVAYI AÇIKLAMASI
Gümrükçü’den Çiğli Tramvayı hakkında da detaylı açıklamalar geldi. Önce süreci anlatan Çiğli Belediye Başkanı şunları kaydetti:
“İzmir Büyükşehir Belediyesi bu ihaleyi yaparken ihaleye katılan firmalardan bir kredi evrakı istedi ama Büyükşehir Belediyesi’nin öz kaynakları tramvayı bitirebilecek güçtü olduğu için asla buna başvurmadılar. Ta ki enflasyondan kaynaklı maliyet artışlarının hak edişlere yansıtılmasıyla ilgili Cumhurbaşkanlığı kararnamesi gelinceye kadar. Özetle şunu söyleyeyim 500 milyonluk tramvay 2 milyara çıktı. Yani artık kredi kullanmadan burayı bitirmek mümkün değil. Öncelikle buradaki gecikmenin birinci kaynağının Büyükşehir Belediyesi’nin mali yapısı değil yaşadığımız enflasyonist ortam olduğunu altını çizelim. İkinci tarafı da şu. Çiğli Tramvay özelinde süreç çok diyalogla işleyen bir süreçti. Çiğli Tramvayı’nın onayının da alınması yıllarca bekledi. Sonra Sayın Hamza Dağ duyurdu, Tunç Başkan teşekkür etti Hamza Bey’e. Dolayısıyla bu yerel irade ile genel yönetim arasında bir diyalog köprüsü kurulabildiğinde bu işler hızlanıyor diyebiliriz” ifadelerini kullandı. Gümrükçü gecikmeyle ilgili vatandaşların henüz bir tepkisi olmadığını söylerken, “Sonuçta bir deprem oldu. Bu bizim tüm belediyelerin bütçesine bir ek yük getirdi. Yurttaş şuan limitlerinde, henüz bir tepki yok. Ama okulların açılmasıyla birlikte bu süreç bir tepkiye dönüşebilir. Büyükşehir Belediye Başkanımız da müteahhit firmayla görüştü, eylül ayında bir protokole bağlanabilirse inşaat başlar ve en geç 31 Aralık’a kadar açılır diye düşünüyorum”
’ÇÖP’ KRİZİ MESAJLARI
Gümrükçü, Harmadalı Katı Atık Bertaraf Tesisi için yargıdan çıkan stoklamayı durdurma kararı ve Büyükşehir’in alternatif olarak belirlediği Menderes’teki alanda ÇED sürecinin önünün İl Tarım Müdürlüğü’nün görüş değiştirerek karşı çıkmasıyla tıkanmasıyla ilgili de açıklamalar yaptı. Gümrükçü şunları söyledi:
"Biz Çiğli’de 1992 yılında açılmış, açık alana çöp dökülerek koku yaratan, hiç bir faydası olmayan, yeraltı sularına karışma tehlikesi olan bir alanla yüz yüzeyiz. Tam bir vahşi bir depolama, vahşi bile yaşadığımızı tanımlamaz. Geldiğimiz noktada tesisimiz elektrik üreten bir tesis oldu, koku da yüzde 90 oranında azaldı. Kentin içinden geçen çöp kamyonları da 3 yıl önce kalktı. Çöpün Çiğli’ye verdiği zarar minimize edildi. Ama bunun yanında bir toprak kayması yaşadık. Bir de bundan kaynaklı imar plansız alanlar oluştu. Biz 3 tane sorun yaşıyoruz. Birincisi bu çöpü istemiyoruz, ikincisi imarsız alanlardan kaynaklı insanların mülkiyet probleminin çözülmesini istiyoruz, üçüncüsü toprak kaymasından oluşan risklerin minimize edilmesini istiyoruz. Yeni açılacak çöp tesisleri çevreye minimum zarar verecek olan, mevcut tesislerden bile daha gelişmiş, çöpten elektrik ve birçok şey üretebilecek, ekonomiye katkısı fazla projeler.
Ödemiş Belediye Başkanı mesela ‘Daha fazla getirin’ diyor. Buradan anlayabiliriz. Biz burada ‘Aman Karşıyaka’ya istemiyoruz’ yıllarca siyaset yaptık, yine o arkadaşlar da bizim partilimizdi. ‘Çöp’ deyince insanların kafasında bizim Çiğli’de yaşadığımız konu canlanmasın, bunu anlatmaya çalışıyorum. Dolayısıyla adı geçen ilçedeki arkadaşımızın yaptığı açıklama konuyu yanlış anlamadan kaynaklı bir açıklama. Bizim yaşadığımızı görse ve Ödemiş’e gitse ordaki durumu görse belki de böyle konuşmaz. Maalesef 20 yıldır bu konuyu konuşuyoruz ama Çiğli için hiç bir değişiklik olmuyor. Mesela 2 gündür Çiğli’ye çöp dökülmüyor, yarın ilçe belediyeleri çöp toplamayı bıraktığında bütün İzmir kokar. Bu artık bir atık yönetim sorunu, yarın İzmir çapında bir soruna dönüşebilir. Harmandalı’nın kaldırılması siyasete konu olacak bir durum değildir. Eğer bu yeni alanlara onay vermezseniz bu İzmir çapında bir cezalandırmaya dönüşür. Bunu hep birlikte konuşmamız lazım, siyasete kurban olmaması lazım."
”BÜTÜN BAŞKANLARIN GİTMESİ LAZIM ÇÜNKÜ...”
Gümrükçü programda CHP’deki kongre takvimi süreci ve Çiğli İlçe Kongresi’ne yönelik de önemli mesajlar verdi. İlçe kongrelerini yakından ve yerinden takip eden Çiğli Belediye Başkanı bunun nedenini şu sözlerle açıkladı:
"Benim CHP’de 25. senem ve siyasetle de gayet ilgiliyim. Bu kongreler Cumhurbaşkanlığı seçiminden sonra yapıldığı için izlenmesi gereken kongreler. Parti örgütü ne düşünüyor? Değişim tartışmasındaki bakış açısı ne? İzmir’in güncel sorunları kongrelere ne kadar yansıyor? Adaylar değişiyor mu? Bunlar bir siyasetçinin izlemesi gereken şeyler, ben de gayet meraklıyım bu konuda. Ayrıca bizim komşu ilçelerin kongresine katılmak bizim bir adetimizdir. Menemen’e, Karşıyaka’ya, Bayraklı’ya Çiğli Belediye Başkanı mutlaka gider. Aliağa’ya, Bergama’ya gider. Başka kimse gitmediği için benim gitmem göze çarpıyor. Ama ben şunu diyorum, bütün belediye başkanlarının, bütün siyasetle uğraşan arkadaşların bu kongrelere gitmesi lazım çünkü burada CHP’nin geleceği ile ilgili bir mesaj var. O mesajı görmeyen siyasetçi önümüzdeki yerel seçimde belki yanlışlar yapar. CHP kongreleri tarihidir, yaşanması gerekir."
ÇİĞLİ KONGRESİ’NDE UZLAŞIYA DOĞRU: TEK ADAY, ORTAK LİSTE!
Çiğli İlçe Kongresi’ne yönelik açıklamalarda da bulunan Gümrükçü ‘uzlaşı’ duyurusu yaptı. Çiğli Belediye Başkanı kongrede sandığa büyük ihtimalle tek aday ve bir ortak liste ile gidileceğini açıkladı. Gümrükçü,
“Karşıyaka’da böyle bir süreç başlayınca yöntemlerini merakla izledim. Bir isim üzerinde uzlaşıp mahallelerin gücüne göre listeye yansıttılar. Bir noktadan baktığınızda bu süreçlerde parti yıpranıyor. Bazen kavga oluyor, derinleşiyor. Bizim ilçemiz gerginlik potansiyeli yüksek bir ilçe. Bu heyecan ve hararet elbette ki ihtiyaçtır ama şuan genel iktidarı kaybetmiş bir CHP var ve önünde bir yerel seçim süreci var. Bu süreçte elindekileri kaybederse CHP’nin gerilemesi gibi sonuçlar yaşayabiliriz. Partimizi savunuyorsak uzlaşıyı savunmalıyız. Bunu yaparken temsilde adalet önemli. Pazartesi günü 3 adayla oturduk, bugün de bir kez daha değerlendirdik. Gördüğüm kadarıyla yüzde 99 oranında biz bu işi çözeriz. Biz Çiğli’de tek aday ve altında herkesin temsil edildiği bir liste yapacağız. Çiğli’nin tüm kanatlarını kapsayan ve onları tek çatı altında toplayan bir uzlaşı arayışındayız” dedi.
”TEK ADAY MI OLUR YARIŞ MI OLUR BUNA GENEL BAŞKAN KARAR VERECEK”
Gümrükçü il kongresine yönelik ise şu mesajları verdi:
"Ben önce kendi yaşadıklarımdan anlatayım biraz. 2018’in 7 Ocak’ında il kongresi vardı, ben 25 Aralık 2017’de Genel Başkan’a gittim, adaylıkla ilgili düşüncelerimi anlattım. ‘Tabi ki herkes yarışsın. Örgütün bir inisiyatifi varsa biz ona uyarız’ dedi. Sonra biz Torbalı’da bir ilçe başkanları toplantısı yaptık, bir isim çıkaramadık. Ondan sonra da bir otelde benim aday olduğum için katılmadığım bir ilçe başkanları toplantısı oldu, orada da bir isim çıkmadı. Bir örgütsel uzlaşı oluşmadı. Örgütsel uzlaşı oluşmayınca Genel Merkez’den bir danışman geldi, İzmir’de ‘Genel Başkan’ın adayı budur’ diye bir çalışma yaptık, biz kongreyi kaybettik. Ankara’ya gittiğimde genel başkanın başkan bir danışmanı bana ‘Erken geldin’ demişti. Dedim ‘Ağabey 10 gün kaldı, bundan sonrası geç olmaz mı?’ Bana dedi ki, ‘CHP’de İstanbul, İzmir, Ankara önemli yerlerdir, bunlar en son değerlendirilir. Şimdi Adana kongresi var, o bittikten sonra İzmir dosyasının kapağı açılacak’... Ben de o zaman erken gittiğimi anladım. Öncelikle bu kongrenin tarihi netleşmiş bir tarih değil. MYK’ya sunulan bir karar, henüz onay gelmedi. İkincisi İl Başkanımız ‘Adaylık sürecini kongreler bitince değerlendireceğim’ dedi. Dolayısıyla kongreler bitmeden, o da kararını açıklamadan bununla ilgili yorum yapmak doğru olmaz. Üçüncüsü de ben daha ilçe kongremi yapmamış biriyim.
Oyum var mı yok mu bunu bilmiyoruz. Bu uzlaşılar İl Kongresi’ne yansır mı? Yansıyabilir. Ben Şenol Bey’in atama sürecinde ‘Bu yönetim kendi içinden bir başkan seçebilir, tecrübelidir, içeriden bir arkadaşın olması iyi olur ama dışına çıkacak olursa Büyükşehir Belediye Başkanımıza sormak en doğru iştir’ dedim. Nitekim içeriden değil dışarıdan oldu, Şenol Bey’in atamasında da belirleyici olan Büyükşehir Belediye Başkanımız oldu. Ben geçtiğimi hafta bir konuşma yaptım, bu süreçleri nasıl işleteceğimizi sordum, o da dedi ki, ‘28’i itibariyle hep birlikte konuşacağız’ dedi. Mevcut il başkanı doğal aday ama önce onun kararını beklemek ve saygı duymak gerekir diye düşünüyorum. İlçe başkanları destek açıklaması yapabilir ama bunlar hem aşağıyı hem yukarıyı etkileme anlaşılır. Son bir şey söyleyeyim burada yarış mı olacak tek aday mı olacak, bunun kararını Genel Başkan verecek. Yarış olursa buradaki yerel taraflar liste çıkarabilir. Genel Başkan müdahale eder gibi değerlendiriyorum. Şenol Bey de olabilir başka birşey de olabilir. Bu süreç MYK’nın il kongresinin tarihini onaylayıp onaylamamasına göre de şekillenebilir. Normalde İzmir, Ankara, İstanbul sona bırakılır. İzmir Kongresi MYK’nın kararıyla ilk yapılacaksa eğer burada bütün Türkiye’yi ilgilendiren mesaj olabilir."
KOÇER AÇIKLAMASI: KEŞKE YAŞANMASIYDI, ÇOK ÜZÜLDÜM
Gümrükçü son olarak yaşanan darp olayının ardından CHP’den ihracına karar verilen Çiğli Belediye Başkan Yardımcısı Ali Rıza Koçer ve yaşananlar hakkında şunları söyledi:
"Samimiyetle söyleyeyim İl Disiplin Kurulu’nun böyle bir karar vereceğini siz de değerlendiriyordunuz ben de değerlendiriyordum. Ama yargı yolu tıkanmış değil süreç devam ediyor. Yaşananlar tabi ki beni rahatsız etti. İkisi de arkadaşımız, partilimiz, akraba derecesinde yakınlıkta 2 insan. Birbiriyle kamuoyu önünde, halka açık bir yerde tartışıyorlar. Süreç sosyal medyaya yansıyor, parti yıpranıyor. Keşke yaşanmasıydı. Çok üzüldüm tabi ki... Birisi baba yerine koyduğum birisi, öbürü de bir ağabeyimiz. Hepimizi yıprattı."