SONKALE TV yayınında Mustafa Akbaş'ın sorularını yanıtlayan Konak Belediye Başkanı Abdül Batur, deprem faciasının yaşandığı 6 Şubat'ın sabahı İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in çağrısı ile odalar ve sivil toplum örgütlerinin katılımıyla bir koordinasyon toplantısı yaptıklarını anlattı. Gıda, su, kıyafet, yakacak ve çadır gibi yardım malzemelerinin toparlanması ve hızla bölgeye ulaştırılması konusunda yoğun çaba sarf ettiklerini vurgulayan Başkan Batur, "Her ne kadar CHP'li belediyeler bu bölgede yok denilse de... Gerçekten büyük haksızlık yapılıyor bu konuda. İlk günden itibaren CHP Yerel Yönetimlerden Sorumlu Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun'un başkanlığında oluşturulan kriz merkezinde, belediyelerin yönlendirilmesi, en acil ulaşılması gereken yerlere gidilmesi için büyük bir organizasyon yapıldı. 8 Şubat'ta Konak'tan 96 kişilik yardım ve kurtarma ekibiyle yola çıktık. Ekipmanlarımızla üçüncü gün Defne'de görevlendirildik" diye konuştu.
Başkan Batur, "CHP'li belediyeler yoktu" söyleminin hiçbir şekilde motivasyonlarını kırmadığını belirtirken, "Biz baştan beri insanlar bizi takdir etsin diye bir niyetimiz yok. Mühim olan oradaki çaresiz, sıkıntı içindeki insanlara yardım etmek. Bizi ilk günden itibaren kendini gösteren o müthiş dayanışma ruhu ayakta tutuyor. Bu tür konularda siyaset yapmamak gerekiyor" dedi.
ÇADIRKENT FAALİYETİNİ YÜRÜTÜYOR
Kahramanmaraş Dulkadiroğlu'nda kurdukları çadırkentte 3 öğün sıcak yemek çıktığını, duşları, tuvaletleri olduğunu, çocuklar için dershane kurduklarını vurgulayan Batur, CHP'li belediyeler olarak pandemi dönemi ve sonrasında yaşanan tüm sıkıntılı süreçlerde ellerinden geleni yaptıklarını anlattı. Batur, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın söylemine atıfta bulunarak, "Gidip bunları görmüyorlar heralde. Veya bildirmiyorlar kendilerine. Veya yanlış bilgi veriyorlar. Bizim motivasyonumuz hayatta bozulmaz, biz yaptığımızdan eminiz. Doğru işler yapılıyor. Ama bundan sonraki, tedbirler ve ortak çalışma konusunda elimizden geleni yapacağız" diye konuştu.
Batur, depremin kentsel dönüşüm çalışmalarına acilen başlanmasını zorunlu kıldığını belirtirken, İzmir'de yapı envanterinin en eski olduğu ilçenin de Konak olduğuna işaret etti. Hızla kentsel dönüşümün önünün açılması gerektiğini vurgulayan Batur, "Birinci Kordon, İkinci Kordon, Mustafa Kemal Sahil Bulvarı'ndaki apartmanları görüyorsunuz. Zemin dışında, 50- 60 yıllık binalar var. Onun dışında çeperlerde, gecekondular, hiçbir mühendislik hizmeti almamış binalar var, imar affıyla yasal hale gelmiş binalar var. Biz bunların dönüşümünü sağlarken bir yandan da deprem olunca neler yapacağızın tedbirini almamız lazım. Çünkü gördük. Gördüklerimizi sahaya yansıtacak şekilde çalışma yapmamız lazım" dedi.
15 DEPREM TİMİ GELİYOR...
Batur, deprem tedbirleriyle ilgili de şunları söyledi:
"Hemen AKUT ile masaya oturduk. Dün de bir toplantı yaptık. Kendi birimlerimizde ciddi timler kuracağız. Enkaza ulaşacak, nasıl girilecek, nasıl çıkılacak. Acil yardımları nasıl yapacaklar. Kurtarmadan önce yapılması gereken acil işler. 10'ar kişilik 15 tim kuracağız. AKUT'tan gerekli eğitimleri alacaklar. Hazır vaziyette olacaklar. Ayrıca büyük bir mutfak karavan aldık. Yaklaşık 2500- 3000 kişiye yemek çıkaracak şekilde. Şimdi onun dizaynını yapıyoruz. En önemli şeylerden bir tanesi. Yaşadık çünkü. Bir de kritik bölgelerdeki sağlam, yeni yapılan binalarımız var. Toros'ta Beştepeler'deki sosyal tesislerimiz. Açık alanlardaki sahalarımız. Çadır kurulacak alanları da tespit ettik. Kaç kişinin barınacağını belirledik. Yeni bir organizasyon şeması yapıyoruz. Bazı araçların üzerinde mavi logolar göreceksiniz. Onlar depremde irtibatı sağlayacak, yükleri taşıyacak. Yeni organizasyon şemasını 1 ay içinde kamuoyuyla paylaşacağız."
20 gün önce, kesilmiş kolon var mı yok mu tespit etmeye başladıklarını aktaran Batur, bu konuda aklında soru işareti bulunan yurttaşların Konak Belediyesi'ni aramasını istedi. Batur, "Ayrıca, kolonlarla ilgili 3 yıl geçerli olacak vize uygulaması getireceğiz. 3 yılda bir denetleyip yapıları vize vereceğiz" diye konuştu.
İMAR AFFI BİR KATLİAMDIR
Batur, imar affı uygulamasını eleştirirken şunları söyledi:
"Yapılar konusunda en büyük sıkıntımız da imar affı. Son 24 senede 7-8 defa imar affı çıktı. İmar affı demek, mühendislik hizmeti olmadan yapılan binalara kaçak, ilave eklentilerle legal hale getirilmesidir. Başka bir şey değil. Ama buradan çıkan sorumluluk kime ait o da belli değil. Şu an İzmir'deki yapıların yüzde 60'ı imar affından faydalanmıştır. İmar affı bence bir katliamdır. Bundan sonra kesinlikle çıkarılmaması lazım. İmar affının artık gündeme bile gelmemesi lazım."
GÜLTEPE KENTSEL DÖNÜŞÜM
Gültepe'de başlatılan kentsel dönüşüm çalışmaları ile ilgili bilgi veren Abdül Batur, "2019'da iş başına gelir gelmez hemen kolları sıvadık. 300 hektarlık Gültepe ve 200 hektarlık Beştepeler bölgesi için 1 yıl içinde çalışmaları yaptık. Hem bizim hem büyükşehir belediye meclisinden oybirliğiyle geçti. Askı müddeti bitti. Ama hemen sonra bir yol kazası yaşandı. Şehir Plancıları odasının açtığı dava ile proje durduruldu. 2 senemiz boşa gitti. Ama biz peşini bırakmadık. Çok emsal bir karar aldırdık. Projeyi kurtardık. Ama 2 sene kaybettik" dedi.
HAK SAHİPLERİNE ÖNEMLİ ÇAĞRI
Batur şöyle devam etti:
"Şimdi kentsel dönüşümün ne kadar önemli olduğunu anlıyoruz. Depremden sonra o bölgeden (Gültepe) bizi arayan 'başkanım bir an önce başlayalım' şeklindeki serzenişleri daha net duyuyoruz. Çünkü bu işin ne kadar ertelenemez olduğunu büyük depremle birlikte gördük. Şimdi bu bölgelerde parselasyon planlarını bitirdik. Toros bölgesi dediğimiz 4 ve 5 nolu bölgelerin askısına çıkıyoruz. Şimdi tapuda. Beştepeler bölgesi parselasyon planı da bu perşembe günü büyükşehir belediyesi meclisinden geçiyor. Askıya çıkacak. Beştepeler Toros'u 2 ayla takip edecek. Gültepe planlarını, Toros'taki sosyal tesis alanımızda askıya çıkaracağız. Orada vatandaşımızı bilgilendireceğiz, anlatacağız. Vatandaşımıza şunu anlatacağız; bir, kimse yerinden yurdundan olmayacak, yerinde dönüşüm olacak. İki, belediye sözleşmelerden sorumlu olacak, herhangi bir şekilde üçüncü firma yok. Ödemelerle ilgili kafalarında sorun olmasın. Çünkü biz emsali ona göre verdik. Kimse ödemeden, herhangi bir artı fiyat ödemeden, kendilerine dailerelerini teslim edeceğiz. Bu süreç içinde onlardan ricam, kesinlikle ellerinden mülklerini çıkarmasınlar, başka üçüncü şahıslarla temasa geçmesinler. Oradaki dernekler, kooperatifler bizim muhatapımızdır. Direkt uzlaşarak, anlaşarak Narlıdere'deki modeli getireceğiz."
KÜÇÜK DAİREDE OTUR AMA SAĞLAM BİNADA OTUR
K bölgesi ilan edilen, korunması gereken bölgelerdeki yenilemelerle ilgili de konuşan Batur, "Vatandaşın cebinden bir şey çıkmayacak. Ancak vatandaş da şunu bilmeli; ya ben 200 metrekare dairede oturuyorum.. Ama 200 metrekare binada oturmaya devam edersen deprem olduğunda sıkıntı olacak. Biraz daha küçük, mütevazı dairede otur ama sağlam binada otur. Bunu da lütfen vatandaşlarımız yorumlasın. Daha sağlam, güvenli bina da mı oturmak önemli yoksa her an riskli binada mı oturmak önemli. Dönüşüm olunca zaten o dairenin rayiçi de artacak. Sosyal donatı alanları, yeşil alanı, belediye hizmet alanı, meydanları olacak. Ama şuan maalesef nefes alacak yer yok Gültepe'de..."
YENİ HİZMET BİNASI
Batur, Basmane meydanına yapılacak Konak Belediyesi yeni hizmet binasıyla ilgili ise "1200 metrekareye oturan, 9 katlı, 2 kat bodrumlu, kente çok güzel bir hizmet binası kazandırıyoruz. Şuan Konak Belediyesi maalesef 7 ayrı binada hizmet üretiyoruz. Yeni bina ile hepsini bir yerde toplayacağız. Bu proje heyecan veriyor bana. Tunç başkana da çok teşekkür ederim. Uzlaşı şeklinde biz arsalarımızı tahsis ettik, o da binanın yapılmasıyla ilgili çalışmayı birlikte yürüteceğiz. Binanın yapılması Basmane'ye ayrı bir renk getirecek" dedi.