SONKALEİZMİR- Gaziemir Emrez Mahallesi’ndeki "İzmir’in Çernobili" olarak bilinen ve normal değerin 219 katı oranında radyasyon yayan atıklar 14 yıldır temizlenmiyor. Eski kurşun döküm fabrikasında gömülü bu atıkların temizlenmesi için 13 hafta boyunca her cuma "Duran Adam" eylemi yapan Gaziemir Belediye Başkanı Halil Arda, SONKALE'ye dikkat çeken açıklamalar yaptı.
(Başkan Halil Arda, SONKALE İmtiyaz Sahibi Mustafa Akbaş'ın sorularını yanıtladı.)
TEL ÖRGÜDEN İÇERİ GİRİP TEMİZLEME ŞANSIM YOK!
İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'in yanı sıra çok sayıda ilçe belediye başkanının da destek verdiği "Duran Adam" eylemleri ile ilk etapta amacına ulaştığını aktaran Başkan Arda, "Hedefimiz ilk etapta bu hayati meselenin gündemde kalmasıydı. Bunu da başardık. En alttaki belediye olarak şu an başka gücüm yok. Ne mülkiyeti ile ilgili yapabileceğim bir şey var, ne tel örgü içine girip temizleme şansım var, ne de maddi gücüm ve bilgi birikimim var. Bu merkezi hükümetin yetki alanında, kapsamlı bir iş. Ancak bizim oradaki yurttaşlarımızın sağlığı açısından masum bir talebimiz var. Ve haftalardır orada durup; 'temizleyin burayı' diyoruz" ifadelerini kullandı.
NASIL ÇALIŞTIKLARINI BİLMİYORUZ!
Başkan Arda, Vali Yavuz Selim Köşger'i ilk göreve geldiğinde ziyaret edip bu konuyu anlattığını, sorunla ilgili tüm paydaşların, bilim insanlarının ve ilgililerin katılımıyla toplantı yapılması konusunda sözleştiklerini söyledi. Ancak birkaç ay sonra yapılan toplantıda sadece Vali Yardımcısı, Çevre Şehircilik İl Müdürü ve kaymakamın yer aldığını aktaran Arda, "İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı, çevre mühendisleri, çevreciler ve fabrika sahipleri bu toplantıda yoktu. Toplantıda özetle 'biz çalışıyoruz, yoğun çaba sarf ediyoruz' dediler. Ben de umutlanmıştım çalışılıyor diye... Ama aylarca bir şey yapılmadı. Biz de bu Duran Adam eylemi ile konuyu tekrar gündeme getirdik. Bizi bilgilendirin dedik. Maalesef halen ortada bir şey yok. Sorduğumuzda 'çalışıyoruz' diyorlar. Ne çalıştıklarını da söylemiyorlar. Nasıl çalıştıklarını, ne yaptıklarını bilmiyoruz" dedi.
YARALAMAYA DEVAM EDECEĞİM!
Halil Arda, AK Parti İzmir Milletvekili Mahmut Atilla Kaya ve bazı AK Partililer'in Duran Adam eylemi üzerinden kendisine ve İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer'e yönelik getirdiği eleştirilere ise şu yanıtı verdi:
"Orman yangınlarında bile belediyeyi suçlayan kafaya ne diyebilirsiniz ki. Attıkları her adımı bize fatura etmeye çalışıyorlar. 'Tunç Soyer ruhsat vermiş' diyorlar sonra Çevre Mühendisleri Odası diyor ki 'hayır bakanlık verdi'. Tarih tarih verdikleri ruhsat ve izinler ortaya dökülüyor. Yani sürekli bir hedef saptırma ve çarpıtma peşindeler. Çünkü anketlerde kendilerini ve nasıl eridiklerini görüyorlar. Bunlar son çırpınışları. Bu eylemin altında da ezildiler. Almanya'dan bile röportaja gelen kurumlar oldu. Duran Adam ses getirdi. Mesele tartışılık hale geldi. Bu AKP'yi rahatsız ediyor. Yaralanıyorlar. Ben onları yaralamaya devam edeceğim. 14 yıldır bu işin mücadelesini veren insanların emeğini de yok sayamayız. Ben sadece onların mücadelesine katkı sundum. Belediye başkanı olarak durduğum için ön plana çıktım. Ama orada yıllardır mücadele eden insanlar var. İnsanlarımızın sağlığı için bir an önce atıkların temizlenmesi gerekiyor."
(Başkan Arda'nın 'Duran Adam' eyleminin sonuncusuna İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer de destek vermişti.)
İŞLERİME SET KOYABİLİRLER!
Bu tehlikeli atıkların temizlenmesi konusunda Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü ile karşı karşıya geldiklerini belirten Başkan Arda, "Belediye olarak birçok işimiz Çevre Şehircilik Bakanlığı'na bağlı. Çevre Şehircilik Bakanlığı'na karşı eylem yaptım mı benim diğer işlerime set konacağını biliyorum. Ancak benim yaptığım aynı zamanda bir siyasi mücadele. Siyasi bayrak açma iktidara karşı. Çünkü Gaziemir'in sorunlarının hepsi iktidardan kaynaklı. Cumhuriyet Halk Partisi'nin iktidar olması gerekiyor ki ilçemdeki sorunlar çözülsün" dedi.
(Atıkların bulunduğu alanda yağmurla birlikte açığa çıkan duman ürküten görüntüler oluşturuyor.)
ATIKLARIN UCU BİRİLERİNE DOKUNACAK HER HALDE...
Başkan Arda, atıkların nereden geldiğinin daha ciddi ve derinlemesine bir şekilde araştırılması gerektiğini vurgularken, şunları söyledi:
"Bu atık buraya nereden geldi, bunun üstüne bile gidilmiyor. Fabrika sahibi diyor ki 'bir hurdacıdan alındı'. Hangi hurdacıdan alındı, kaydı yok mu. Ucu birilerine dokunacak herhalde. Bu tür atıkların resmi olarak Türkiye'ye girmesi mümkün değil. Demek ki gayriresmi yollardan girdi. Peki böyle girerken kim görmezden geldi. Bilim adamları diyor ki 'nükleer santrallerin ciddi sigorta bedelleri var. Nerden geldiği tespit edilirse, sigorta şirketinden burası tazmin edilebilir'. Yani burasının temizlenmesi konusunda Türkiye Cumhuriyeti para da harcamayabilir. Ancak yine de bunun üstüne gidilmiyor. Nereden geldi bu atıklar, kim getirdi, sorusunun yanıtı yok."
RADYASYON MİKTARI NORMAL DEĞERİN 219 KATI
Gaziemir'in Akçay Caddesi üzerindeki tesis, 1940 yılında kurulmuştu. Aslan Avcı'ya ait kurşun ve döküm fabrikasındaki korkunç gerçek 2007 yılında ortaya çıkmıştı. Fabrika alanında, rastgele etrafa atılmış nükleer çubuklar tespit edilmişti. Olaya el koyan Türkiye Atom Enerjisi Kurumu'nun (TAEK) 70 dönümlük arazide radyoaktif ve tehlikeli atık miktarının yaklaşık 100 bin ton olduğunu açıklamıştı. Bölgedeki radyasyon miktarının, normal değerin 219 kat üstünde olduğu ifade edilmişti. Ayrıca, büyük miktarda ağır metal atıkların yer aldığı da kayıtlara girmişti.
(Başkan Halil Arda, SONKALE İmtiyaz Sahibi Mustafa Akbaş ve Yayın Yönetmeni Abdullah Çelebi'ye özel açıklamalar yaptı)
ÖYLECE BIRAKTILAR...
2010 yılında fabrika kapatılırken, yerleşim yerlerinin yanı başındaki tehlikeli arazinin etrafı da tel örgüyle çevrilmişti. Nükleer atıkların nereden ve nasıl getirildiği tespit edilemezken, 5.7 milyon TL para cezası kesilen şirket daha sonra isim değişikliğine gidip İzmir'in Torbalı İlçesi'nde Heper Metal Döküm Sanayi A.Ş. adıyla faaliyete başlamıştı. Hiçbir devlet görevlisine de yasal işlem yapılmayan nükleer skandalın ardından İzmir'in göbeğindeki ölümcül atıklar öylece bırakılmıştı. 14 yıldır çözüm bekleyen ve etrafındaki evlere, okulda eğitim gören çocuklara zehir solutan atık alanı son yıllarda her yağmurun ardından için için yanmaya devam ediyor.