SONKALEİZMİR-Hazine ve Maliye Bakanı Nureddin Nebati, İzmir Swisotel'de İzmir Valisi Yavuz Selim Köşger ve AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Hamza Dağ ile birlikte basın toplantısı düzenleyerek kentte 100 yıl sonra yeniden yapılacak 1. İzmir İktisat Kongresi'yle ilgili açıklamalarda bulundu. Bakan Nebati, iş dünyasının temsilcilerinin de takip ettiği toplantıda ekonomik gelişmelerle ilgili de konuştu.
"REKORLARI ARDI ARDINA KIRMAYA DEVAM EDİYORUZ"
İzmir'in Türkiye tarihine yön vermiş bir şehir olduğunu vurgulayarak sözlerine başlayan Nureddin Nebati, 17 Şubat'ta yapılacak İzmir İktisat Kongresi'nin önemini anlattı. Nebati şöyle konuştu:
"İzmir’imiz, 17 Şubat 1923 tarihinde Banka-Han binasında toplanan ve ülkemizin dört bir yanından gelen 1135 delegeye ev sahipliği yapmış, yeni Türkiye'nin ekonomi politikalarının ana hatları İzmir İktisat Kongresi’nde belirlenmiştir. Kongre’nin açılışında Gazi Mustafa Kemal’in altını çizdiği husus şuydu: “Siyasi, askeri muzafferiyetler ne kadar büyük olursa olsunlar, iktisadi muzafferiyetler ile tetviç edilemezlerse (taçlandırılmazlarsa) husule gelen (elde edilen) zaferler payidar olamaz, az zamanda söner.” Bizler de Sayın Cumhurbaşkanımız liderliğinde esasen tam olarak bu istikamette, yani iktisadi zaferler kazanmak üzere, ilerliyoruz. Tüm küresel çalkantılara rağmen, ekonomimizi istikrarlı ve sağlıklı bir şekilde büyütmek ve güçlendirmek için aynı inanç ve iradeyle çalışıyoruz. İnsanımıza her geçen gün yeni iş imkanları oluşturmaya, yerli sanayimizi ve tarımsal üretimimizi giderek güçlendirirken ihracatta Cumhuriyet tarihimizin rekorlarını ardı ardına kırmaya azimle devam ediyoruz."
"ONLAR YIKIYOR BİZ YAPIYORUZ"
İzmir İktisat Kongresi'nin 1923 yılından sonra 4 kez toplandığını dile getiren Nureddin Nebati şöyle devam etti:
"Bugün de hem ülkemiz hem de dünya tarihi için, yine kritik bir dönüm noktasındayız. Tüm dünya yıkıcı ve küresel bir salgını atlatıp toparlanma sürecine girerken, jeostratejik gelişmelerin çok daha fazla konuşulduğu, enerji ve gıda politikalarındaki istikrarın öneminin arttığı bir süreçteyiz. Ülkemizdeyse bizler, son 20 yılda büyük altyapı yatırımlarını hayata geçirmiş, 20 Aralık 2021 tarihinde devreye aldığımız Türkiye Ekonomi Modeli’nin ilk yılını başarıyla tamamlamış ve Türkiye Yüzyılı hedefine emin adımlarla ilerlediğimiz bir süreçteyiz. Türkiye Yüzyılı hedefine ilerlerken, dünya siyasetine yön vermiş kadim tarihimiz ve Milli Mücadele kahramanlarımızın tüm fedakarlıkları elbette önümüze ışık tutmaya devam ediyor. Bizler, bastığı yerleri toprak diyerek geçmeyen; istiklali ve değerleri uğrunda şehitlik makamına koşarak gitmeyi bilen bir milletin evlatlarıyız. Tarihine bu perspektiften bakan bir anlayışla, İzmir İktisat Kongre’mizin de ne manaya geldiğini çok iyi biliyoruz. Ancak ne yazık ki Kongrenin düzenlendiği tarihi bina 1979 yılında yıkılmıştı. Şimdiyse bizler, bu mirasımıza sahip çıkıyor ve 1’inci İzmir İktisat Kongresi’nin gerçekleştirildiği binayı yine aynı yerinde ve aslına tamamen sadık kalacak şekilde hızla ve yeniden inşa ediyoruz. Arkadaşlarımız inşaatı hızla bitirmek için canla başla çalışmaya aralıksız devam ediyorlar. İnşallah en kısa sürede de tamamlayacaklar. Onlar yıkıyor, biz inşa ediyoruz."
"ENFLASYONUN BOYNUNU KIRDIK"
17 Şubat 2023'te yani 1. İzmir İktisat Kongresi'nden 100 yıl sonra aynı yerde yapılacak kongre öncesi ekonomik gelişmeleri değerlendiren Nebati şunları söyledi:
"2020 yılında salgınla başlayan sürecin tüm dünyada ne tür sorunlara yol açtığına, 2022 yılındaki savaş ortamıyla birlikte jeopolitik tansiyonun küresel düzeyde nasıl yükseldiğine hep birlikte şahitlik ettik. Bir yanda enerji ve gıda fiyatları tarihi zirvelerini zorlarken, bir yandan hem enerji hem de gıda bakımından arz ve tedarik sorunları küresel ölçekte hissedilmeye devam ediyor. Neredeyse İkinci Dünya Savaşı’ndan bu yana küresel ölçekte yaşanan en derin sarsıntılar, içinden geçtiğimiz bu dönemde gerçekleşiyor. Ancak biz Türkiye olarak, Sayın Cumhurbaşkanımızın güçlü liderliği ve milletimizin sağlam iradesiyle bu dalgalı ve hırçın sularda güvenle ve kararlı bir şekilde ilerlemeye devam ediyoruz. İşte Türkiye Ekonomi Modeli, 20 Aralık 2021’de, bundan tam bir sene evvel mevcut küresel dönüşüm sürecinde, ülkemizin yeni ve daha üst bir dengeye ulaşmasını garantilemek, tüm tehditleri bertaraf etmenin yanı sıra bu değişimi bir fırsata çevirmek hedefiyle hayata geçirilmiştir. Çok şükür 1 yılın sonunda geldiğimiz nokta itibarıyla dünya ekonomilerinin önemli bir kısmından pozitif yönde ayrışmayı da başarmış durumdayız. Böylece, yıllık bazda son 9 çeyrektir kesintisiz büyüme kaydederek G20 ülkeleri arasında en hızlı büyüyen ülkelerden biri olmayı sürdürdük. Bugün istihdamımız 31.2 milyonla ihracatımız da 253 milyar doları aşarak, Cumhuriyet tarihimizin rekor seviyelerine ulaşmıştır. Tüm bunları yaparken bütçedeki disiplinli duruşumuzu da sürdürüyoruz. Bankalarımız, güçlü sermaye yapılarıyla reel sektörümüzü desteklemeye devam ediyor. Her ne kadar yüksek enflasyon hepimizin canını yakmış olsa da, aldığımız önlemler ve kaydedilen olumlu gelişmelerle onun da boynunu geçtiğimiz aydan itibaren aşağıya kırmış durumdayız. Önümüzdeki aylarda da çok daha belirgin şekilde düşeceğini zaten hep birlikte göreceğiz."
"DÖVİZ KURUNDAKİ OYNAKLIĞI AZALTTIK"
Kur Korumalı Mevduat uygulaması ile döviz kurundaki oynaklığı azalttıklarını söyleyen Bakan Nureddin Nebati sözlerini şöyle sürdürdü:
"Kur Korumalı Mevduat uygulamasıyla hem döviz kurlarındaki oynaklığı azaltmayı başarırken hem de 2021 Aralık ayında yüzde 70’leri aşan yabancı para mevduat oranını yüzde 50’nin altına kadar geriletmiş olduk. Bunların tamamını da bir yıl evvel, 20 Aralık 2021 tarihinde devreye aldığımız Türkiye Ekonomi Modelimiz ve zamanında atılmış stratejik adımlarımızla başardık. Bizler de son 20 yılda işte tam da bu şiarla ilerledik. Ülkemiz için geceli gündüzlü çalışmaya durmaksızın devam ettik."
İZMİR BÜYÜKŞEHİR'E TEPKİ
Bakan Nebati, İzmir Büyükşehir Belediyesi tarafından düzenlenecek İzmir İktisat Kongresi ile ilgili de şunları söyledi:
"Devleti temsil eden İzmir Valiliği, CHP tarafından yıkılmış otoparkı satın alıyor. Şimdi binayı yetiştirmek için hazırlıklarını yapıyor. Sonra birileri çıkıp 'Ben burada toplantı yapacağım' diyor. Bunun izah edilebilir bir tarafı yok. Tek başınıza kalır ve şehrinize katkı koyacak olan programı sekteye düşürürr konuma gelirsiniz. Bina aslına uygun yapılacak. İzmir'in her türlü etkinliklerinde kullanılacak ve günlük hayatın parçası haline gelecek. Bu bizim bakışımızdan alkışlanacak harekettir. Kusura bakmasınlar. Birileri kendilerine pay biçecekse biçsin. Orası alınırken birileri ‘Özür dileriz, biz Atatürk’ün toplantı yaptığı binayı yıktık. Birlikte ne yapabiliriz?' demediler. Başlamış bir hikayenin bir tarafına monte olmak istiyorlarsa takdir sizlerin”