MENÜ
İzmir 28°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Bahçeli: Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur
Politika
3 Mayıs 2025 Cumartesi 14:03

Bahçeli: Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur

MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli, 3 Mayıs Milliyetçiler Günü vesiylesiyle paylaştığı mesajında, "Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur. Ayırma, dağıtma, bölme, dışlama, yabancılaştırma milliyetçiliğin lügatinde olmayan anomiler, milliyetçiliğin diline aykırı anormallikler olarak değerlendirilmeli ve böyle anlaşılmalıdır" dedi.

Bahçeli, "Faşizmle milliyetçiliği, ırkla milleti bir ve aynı görmek, bu puslu alanda Türk milliyetçiliğini karalamak ve kötülemek niyetiyle fırsat kollamak en hafif tabirle cahillik ve milletin ruh köküne yabancılaşmaktır. Ayırma, dağıtma, bölme, dışlama, yabancılaştırma milliyetçiliğin lügatinde olmayan anomiler, milliyetçiliğin diline aykırı anormallikler olarak değerlendirilmeli ve böyle anlaşılmalıdır" düşüncesini dile getirdi. 

MHP lideri Bahçeli, '3 Mayıs Milliyetçiler Günü' için yazılı bir açıklama yayımladı. Bahçeli, açıklamasında ülkücü hareketin lideri Alparslan Türkeş'i de anarken, "Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in de aralarında bulunduğu 23 şuurlu Türk milliyetçisi gayri milli akım ve aklın senaryolarına tarih, kültür ve milli değerlerin imkân ve ilhamıyla karşı çıkmış, karşı durmuşlardır" ifadesini kullandı. 

Bahçeli'nin yazılı açılaması şöyle:

"81 yıl evvel milliyetçiliği gönüllerinde bayraklaştıran bir avuç cesur dava insanı; inancın ve iradenin timsali olarak sivrilmekle beraber karanlıkları yaran fikir ve eylem aydınlığının burcu olarak serpilmişlerdir.

Eziyet, zulüm, çile ve cefaya direne direne muazzam bir mücadele ruhunun da mümessili olmuşlardır.

Merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey’in de aralarında bulunduğu 23 şuurlu Türk milliyetçisi gayri milli akım ve aklın senaryolarına tarih, kültür ve milli değerlerin imkân ve ilhamıyla karşı çıkmış, karşı durmuşlardır.

Bu ahlaki duruşun doğal ve doğru sonucu olarak baskı, dayatma ve tahakküm sarmalını reddetmişlerdir.

Sivil nitelikli, demokratik menşeli ve hürriyet temelli çağrılarıyla milliyetçiliğin halkla buluşmasında mühim rol oynamışlardır.

Yarım metrekarelik tabutluklarda Türk milliyetçilerine yapılan işkenceler, onların Türk vatanına bağlılıklarını, Türk milletine sevdalarını azaltamamış, bilakis daha da kamçılamış, daha da yüreklendirip güçlendirmiştir.

1940’lı yılların kamplaşmış toplum, taşlaşmış yönetim yapısında; aklı, hakkı, irfanı ve ideali temsil eden milliyetçiliğin soylu isimleri, sonraki nesiller için elbette hedef, heyecan ve hürmet kaynağı olmuşlardır.

Maksat ve muratları oldukça marazi, bir o kadar da mahsurlu olan kimi siyasi ve ideolojik çevrenin milliyetçiliği ırkçılıkla aynı kategoriye sokmaya; tektipleştirici, daraltıcı ve boğucu bir yapıda göstermeye devam ettikleri gözlemlenmektedir.

Faşizmle milliyetçiliği, ırkla milleti bir ve aynı görmek, bu puslu alanda Türk milliyetçiliğini karalamak ve kötülemek niyetiyle fırsat kollamak en hafif tabirle cahillik ve milletin ruh köküne yabancılaşmaktır.

Milliyetçiliğin birleştirici, bütünleştirici ve tamamlayıcı vasfını itiraf edemeyenler, dinamik ve gelişmeye açık yönünü kabullenemeyenler milli varlık, milli kimlik, milli değer hükümlerinden aşırı rahatsızlık duyan kozmopolit zihniyetli küreselleşme havarileridir.

Milliyetçilik geleceğin rehberi, içinde bulunduğumuz çağın eskimeyecek vizyonu, milletin yegane güvencesi, ekonomik gelişmenin motoru, demokrasi ve özgürlüklerin teşvikçisi, teminçisi ve tedarik mihveridir.

Milliyetçilik, millete mensubiyet ve sevdanın düşünce kalıbına dökülen muazzez mecmuu olmasının yanında çağdaş, modern ve insana ait olan değerleri önceliğine alan, önemli addeden, bunları sonsuzluğun ufuk çizgisiyle buluşturmayı amaç edinen birlikte yaşama ve kardeşlik projesidir.

Türkiye’nin her alanda milliyetçiliğe ve milli yönelişe ihtiyacı olduğu kuşkusuzdur.

Ayırma, dağıtma, bölme, dışlama, yabancılaştırma milliyetçiliğin lügatinde olmayan anomiler, milliyetçiliğin diline aykırı anormallikler olarak değerlendirilmeli ve böyle anlaşılmalıdır.

Türk milliyetçiliği onurlu ve bağımsız yaşamanın, milli kimliğe sahip çıkarak istiklal ve istikbalimize aracısız ve bağlantısız tam egemen olma düşüncesinin fonksiyonel hale gelmiş bir ifadesidir.

Milliyetçiliği sloganlarda arayıp basit şablon ve klişelere hapsedenlerin ucuz ve uçuk söylemlerine; izinli, icazetli, istismarcı ve inkarcı hamasi ezberlerine ne aldanacak ne de itibar edecek vardır.

Fikri yaşatan, fikir namusunu canlı tutan ahlaki sorumluluk duygusu, aynı zamanda vakar ve vefa erdemidir.

Bu erdemden muaf olanların 3 Mayıs’ı özüyle idrak ve ifadesi aklın, makuliyetin ve mantığın yok sayılmasıdır, yani boşuna bir hevestir.

Bu duygu ve düşüncelerle, bir anma, bir hatırlama günü olan 3 Mayıs Milliyetçiler Günü’nde, başta merhum Başbuğumuz Alparslan Türkeş Bey olmak üzere, 3 Mayıs 1944 olaylarının merhum kahramanlarını, dava ve ülkü şehitlerimizi rahmet, şükran ve minnet hislerime yad ediyorum.

Cenab-ı Allah hepsinden razı olsun diyorum." 

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2025 Son Kale İzmir