Yeni Asır'ın haberine göre; İzmir'in Bayındır ilçesinde yaklaşık, beş yıl önce böbrek yetmezliği teşhisi konulan Gamze Akkavak'ın gençlik hayalleri bir anda başına yıkıldı. Babası İsmet Akkavak'ın evi terk etmesiyle Gamze kendinden küçük iki kardeşi ve annesiyle birlikte gecekondudan bozma derme çatma evlerinde yaşamaya başladı.
Bir yandan eğitim hayatını sürdüren Gamze ise her geçen gün biraz daha iflas eden böbrekleriyle hayata tutunmaya çalıştı. Baba İsmet Akkavak'a evi terk etmesinden bir süre önce yapılan tetkiklerde, böbreğinin dokusunun kızınınkine uyumlu olduğu belirlendi.
''ÖLÜRSEN ÖL''
Evi terk ettikten sonra, Bayındır'ın Canlı köyüne yerleşen babasıyla böbreğinin birisini bağışlaması için iletişim kurmaya çalıştığını ancak her defasında babasının 'tamam' deyip sonra vazgeçtiğini anlatan genç kız, "Hayatımın en güzel yıllarını böbrek hastası olarak geçirdim. Tek isteğim nakil olup, sağlığıma kavuşmak. Bizden son olarak böbreğinin karşılığında annemin evlere temizliğe giderek aldığı derme çatma evimizin tapusunu istedi, bu nasıl baba. Babama böbreğini bağışlaması için ısrar ettiğimde ise 'Ölürsen öl. Mezarlıklar herkesi alıyor' diyerek benimle dalga geçiyor. Doktorlar, babamın tek böbrekle hayatını normal şekilde sürdüreceğini söylüyor. Bir baba kızına bunu yapar mı? Yaşadığım bu durumu kelimelerle ifade edemiyorum" " diyerek isyan etti.
HALASI DA TARLAYI İSTEDİ
İsmet Akkavak'tan sonra Gamze'nin halası Sevgi Yoldaş ise kardeşinin böbreğine karşı anne Emine İbiş'in Bayındır'da tapulu malı olan 1 buçuk dönümlük tarlasını istedi. Baba ile halanın istekleri haftanın 3 günü 4'er saat diyalize giren Gamze'yi derinden yaraladı.