Selçuk Üniversitesi’nde aşılarını hiç yaptırmayan ya da ikinci aşısını tamamlayan öğrencilerin isimleri listeler halinde Mimarlık ve Tasarım Fakültesi girişindeki panoya asıldı. Listede “Tüm öğrencilerimizin mutlaka Covid-19 aşılarını acilen tamamlamaları gerekmektedir” ifadelerine yer verildi ve “Eksik aşılı olanların listesi aşağıdadır” denerek öğrenciler, isimleri ve öğrenci numaralarıyla ifşa edildi. Listenin asıldığını gösteren videolar öğrenciler tarafından videoya alınarak, sosyal medyada paylaşıldı.
Birçok sosyal medya kullanıcısı, üniversite yönetimine kişilik haklarının ihlal edildiğini ve yanlıştan bir an önce dönülmesi gerektiğini belirtti. Sosyal medyada büyük tepki çeken görüntüler üzerine aradığımız Selçuk Üniversitesi yetkilileri konuyla ilgili sorularını yanıtlamadı ancak bir açıklama yapılırsa sosyal medyadan paylaşılacağını belirtti. Kişisel Verileri Koruma Kurulu (KVKK) önceki gün Covid-19’la mücadele kapsamında yetkili kurumlar ve işverenlerin aşı ve PCR test sonucu bilgisini işlemesinin kanuna aykırı olmadığına karar verdiğini duyurmuştu. Karara göre üniversiteler öğrencilerin aşı durumunu kayıt altına alabiliyor.
Milliyet, hukukçular bu bilgilerin ve aşı olmayanların isimlerinin ifşa edilmesinin hukuka uygun olup olmadığını sordu. İşte yanıtları...
'SORUMLULUĞUN İHLALİDİR'
Hukukçu Serkan Toper, isimlerin panoya asılarak ilan edilmesinin Ceza Kanunu 134. maddesine göre özel hayatın gizliliğini ihlal oluşturduğunu belirterek, “Sağlık bilgileri kişisel veridir, kişiler ifşa edilemez. Bu özel hayat kavramının içine kişinin sağlık verileri de girer. Onun için uygulama yanlış” dedi.
Avukat Zafer İşeri, kişilerin aşı olup olmadıklarıyla ilgili sağlık durumlarının kişisel veri kapsamında olduğuna yineledi ve şu değerlendirmeyi yaptı:
“KVKK bunun bir ihlal olmayacağını söyledi ama bununla karıştırmamak lazım. KVKK, ‘İşverenlerin ya da kurumların bu bilgiyi almasında ihlal yoktur’ dedi. Fakat bunu yaymak, alenileştirmek kişisel veriyi koruma noktasındaki sorumluluğun ihlali anlamına gelir. Bu durum idari bir para cezasını gerektirecektir. Kişiler bununla ilgili suç duyurusunda bulunabilir ve bu emredici hukuk kuralına aykırı davranıp ifşa ettiği gerekçesiyle de sorumlular hakkında şikâyetçi olabilir.
Bu, hukuka aykırı bir durum olmuş. Üniversitelerin öğrencilerini aşı olmaya yönlendirme lüksü yok. Çünkü aşı konusu tüm dünyada tartışılıyor. Normal şartlarda sonucu bilinmeyen bir süreç olduğu için yaşam hakkıyla da doğrudan ilişkili. Uluslararası hukuk kuralları çerçevesinde aşı zorunluluğu getirilemez. Üniversitenin aşıyı teşvik etmek için öğrencilerin ismini ifşa ettim deme lüksü olmayacaktır.”
PCR TESTİ YASAL
Covid-19 tedbirleri kapsamında üniversitelerde senato kararları gereği farklı uygulamalar söz konusu. Bazı üniversitelerde PCR testi yaptırmayan öğrenciler kampüslere alınmıyor. Uygulamaya test yaptırmak istemeyen birçok öğrenci karşı çıktığı için üniversite girişlerinde karmaşa yaşanıyor. Hukukçular, üniversitelerin öğrencilerinin sağlığını koruma önlemleri kapsamında PCR testi sonucu istemesinin yasal olduğunu belirtti.
Zafer İşeri, işverenlerde olduğu gibi çalışanlar için diğer çalışanları koruma yükümlülüğü çerçevesinde PCR ya da aşı istenebiliyorsa üniversitelerin de PCR testi sonucunu talep etmesinin hukuk açısından uygun olduğunu değerlendirdi.
Üniversitelerin PCR testi yaptırmayan öğrencileri kampüse almama hakkı olduğunu kaydeden İşeri, şunları söyledi:
“Bir taraftan öğrencilerin eğitim hakkını kısıtlama gibi görünse dahi diğer taraftan da o üniversite içerisinde öğrenim görenlerin sağlığını koruma önlemleri alma şeklinde de bir yükümlülüğü var. Dolayısıyla diğer tarafı kısıtlamıyor, ‘İstersen aşı ol, istersen PCR testi yaptır ama bunlardan birini yaparsan seni kabul edebilirim’ diyor, bunu ben yasal öngörüyorum.”