Gelecek pazar günü kutlanacak Anneler Günü'ne sayılı günler kala İzmir'in Gaziemir ilçesinde hayatını beyin felci olarak bilinen serebral palsi (SP) hastası engelli iki oğluna adayan Sadiye Candemir'in fedakarlığı, oğullarının hayatını bir ölçüde kolaylaştırdı. Sadiye Candemir, 16 yaşındayken ilk bebeğini kucağına aldı. Çocukluğunu yaşayamadan anne olan Candemir, serebral palsi hastası iki oğlu ile bir odanın içinde yaşam mücadelesi veriyor. İlk oğlu Ahmet Candemir (19) ile küçük oğlu Yunus Emre Candemir'in (10) yüzde 99 engelli olduğunu anlatan Candemir, kızı Zeynep Sümeyye'nin (12) ise sağlıklı bir çocuk olarak ilkokula gittiğini söyledi. Çocuklarını çok sevdiğini ve onların iyiliği için dua ettiğini belirten anne Candemir, "Çocuklarımdan ikisi genetik olduğu söylenen bu hastalık nedeniyle yatağa bağlı yaşıyor. Benim de onlar gibi bütün günüm ve hayatım bu odada geçiyor. Hiçbir yere gitmiyorum. Sosyal hayatım yok. Bazen 1 ay geçiyor kapının önüne çıkmıyorum. Tamamen onlara bağlıyım. 'Aman kusar boğazına kaçar' diye bırakamıyorum" dedi. Onlara bir bebek gibi bakan ve sevgisini hiç eksik etmeyen anne, oğullarının bu sevgiye karşılık verdiğini belirterek, "Bence her şeyi anlıyorlar. Sevdiğim zaman bana tebessüm ediyorlar ama verebildikleri fazla tepki yok. Her gün onlar için ekmeği sıcak suyla eziyor, yoğurt ya da çorba gibi gıdalarla besliyorum. Özel mamaları da var. Ama Ahmet 19 yaşında olduğu için ona artık mama vermiyorlar. Devlet karşılamadığı için 1 yıldır ona mama alamıyorum. Mamanın bir kutusu 13 lira. Küçüğe her gün 4 şişe içiriyorum. Aile hekimi ayda bir eve gelip muayene ediyor, ilaç yazıyor. Onlar için elimden geldiğince en iyisini yapmaya çalışıyorum" diye konuştu.
'SÜRÜNSEM BİLE ONLARA BAKARIM'
Eşinin geçici olarak inşaatlarda çalıştığını anlatan Sadiye Candemir, ev kiralarının 750 lira olduğunu söyleyerek, maddi imkansızlıklar içinde yaşadıklarını dile getirdi. SP'li iki oğlunun tamamen ona muhtaç olduğunu belirten Candemir, sözlerine şöyle devam etti:
"Hiçbir komşum bana gelmez. Ben gidemediğim için onlar da gelmiyor. Bir destekçim yok. Gönül ister bazen dışarı çıkıp hava alayım. Bazen 'kapımı biri çalsa da biraz onlara baksa' diyorum. İkizler için olan engelli arabalarından olsa onları alır dışarı çıkarırım. Benim durumum yok ki alayım. Bazen vücudum yorgun düşüyor ama sürünsem bile onlara bakarım. Onlar benim canım ciğerim. Nasıl bakmam? Onları çok seviyorum. Onların eli kolu benim. Ben evlatlarım için yorulmam. Sağlığım yerinde olduğu sürece onlar için hizmetimi eksik etmem."