İzmir 35°
SONKALE TV'de gazeteci Mustafa Akbaş'ın sorularını yanıtlayan Narlıdere Belediye Başkanı Ali Engin, politika gündemine ilişkin dikkat çeken açıklamalar yaptı. Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, Kemal Kılıçdaroğlu'na Narlıdere'den yüzde 85'lik rekor oy çıkmasını değerlendiren Ali Engin, bunda birçok faktörün etkili olduğuna işaret etti.
(Başkan Ali Engin, Gazeteci Mustafa Akbaş'ın sorularını yanıtladı)
NARLIDERE REKORU
Başkan Ali Engin, şunları söyledi: "Türkiye gibi seçmeninin dinamik olduğu bir ülkede hakikaten kolay sonuçlar değil. Toplumun bu kadar ayrıştığı, yoksulluğun bu kadar olduğu, beklentilerle seçmenin manüpüle edildiği, duygularla insanların oy kullandığı bir ülkede yüzde 85 kolay değil. Sadece cumhurbaşkanlığı seçiminde değil milletvekili seçiminde de hemen hemen İzmir'de oyunu tek artıran ilçeyiz. CHP olarak yaklaşık 6 puan oyumuzu artırdık. Bunda birçok faktör var. İlçe örgütümüzün, ilçe başkanımızın, 4 yıldır birlikte uyumlu çalışmamızın, belediye olarak yaptıklarımızın da etkisi olduğuna inanıyorum. Pozitif kişiliğimizin, tecrübemizin, insanları bir araya getirme konusundaki samimiyetimizin, belediye başkanı olarak toplum arasında ayrım ve adaletsizlik yapmamamızın, belediyeyi açık saydam yönetmemizin bence etkisi var. Narlıdereliler'in sağduyusu, cumhuriyetçi ve birlikte yaşama kültürünün etkisi de eklendiğinde böyle bir sonuç çıktı. Ben buradan ilçe başkanımıza, ilçe örgütümüze ve tüm Narlıdereliler'e de teşekkür ediyorum."
MUHALEFETE ÖFKE DUYMALARI NORMAL!
İzmir genelinde CHP oylarında bir düşüş olup olmadığı sorusuna Engin, "Genel merkez adaylar belirlenirken daha çok cumhurbaşkanlığına odaklandı. Milletvekili adayları, parti programları öne çıkarılmadı. Sadece ortak mutakabakat metni ve Kemal Kılıçdaroğlu öne çıktı. Ama sonuçları partimiz de irdeleyecek. Biz de irdeleyeceğiz. İlçe ilçe, bölge bölge, sandık sandık sonuçlar irdelenmeli. Şunu yapmamız lazım; seçmen yoruldu, yoksullaştı, korktu, yurt dışına gitmeye başladı. Muhalefete öfke duymaları normal. Ama biz siyasetçiler, sorumluluk sahibi insanlar soğuk kanlı olmalı. Telaşa gerek yok bence. Sabah işi bırakmakla da çözüm olmuyor ki.. Sonuçta bu yeni durumu kavrayarak yeni yol haritası belirlemek lazım" dedi.
GENEL BAŞKAN NİYE İSTİFA ETSİN!
Ali Engin, yeni MYK ile birlikte değişiklik için düğmeye basıldığını, il ve ilçelerde de bunun görüleceğini aktarırken, şöyle devam etti:
"CHP dinamik bir parti, tüm hatalar, eksiklikler konuşulacak. Ama mutlaka bunun sonucunda bir iç hesaplaşma değil; yenilenerek, güçlenerek, eksiklerini görerek geleceğin toplumunun önüne yeni umutlar koyarak bu iç dinamizm sonuçlanmalı. MYK üyelerinin istifası bile bir özeleştiridir. Tüm yönetici kadrolar 'biz görevimizi bırakıyoruz' diyor. Önemli bir aşama bu. Genel başkanın istifası konusunda ise şunları söyleyeyim. Genel başkan hem tüzüksel hem fiilen partinin lideri. Kurguyu yapan, aday olan ve yüzde 48 oy alan. CHP yüzde 25 oy aldı, Kemal Kılıçdaroğlu yüzde 48 oy aldı... Tarihin en büyük oyu. Neden hemen istifa etsin. İstifa ederse sorun çözülür mü? Genel başkanın zamansız, orta vadeyi planlamadan bırakmasının siyasete ve partimize bir yararı yok. Süre içinde parti bunu değerlendirecek. Tabii ki hepimiz geçiciyiz. Kişilere bağlı olamaz bir büyük siyaset yolculuğu ve davası. Ama böyle bir kızgınlık ve öfkeyle hemen bırak git demek, bilimsel analizden uzak suçlamalar çok yanlış."
TAMAM DA NEREYE BIRAKACAĞIZ!
Kılıçdaroğlu'nun seçimi kazanamasa bile muhalefet görevini doğru yaptığını, taleplerinin ve politikalarının hükümetin de gündemine girdiğini, uygulandığını vurgulayan Engin, "Ya 'hemen bırak git' ne demek. Tamam da nereye bırakacağız. Biz neyi yanlış söyledik muhalefet olarak. İnsanları bir araya getirdik. Seçime beraber girdik. Efendim 40 milletvekili niye fazla verdiniz. Ya bunlar muhalefet partileri zaten, mutabakat metnine imza attılar. Seçime ortak giriyorsun, ne kadar oy alacağını bilemiyorsun. Yüksek oy alacağını umuyorsun. Bence her seçimin bir aklı ve dinamiği var. O seçimin aklı ve dinamiği de oydu."
MERKEZ SİYASET DOKTRİNİ
Başkan Engin, Türkiye'de siyasetin çok marjinalleştiğini ve merkezi büyütme sorunu yaşandığını belirtirken şunları söyledi:
"Sınıflarda orta sınıf, siyasette de merkez siyaset sorunu var. Bunu İYİ Parti tam beceremedi. Keşke yapabilseydi. Kemal Kılıçdaroğlu buna çaba gösterdi aslında. CHP ile beraber merkezi de büyütmek istedi. Merkezi büyütme doktrini... Bu meclise giren 40 milletvekili, önümüzdeki 4-5 yılda büyük bir merkez inşa edebilseler, AK Parti ve MHP'ye oy veren insanların bir kısmını alsalar, daha rahat o seçmene ulaşamazlar mı? O 40 milletvekili, bize benzeyen insanlar olsaydı acaba siyaseten ne kadar etki edebilirdik biz. Ama merkez sağ, muhafazakar demokrat siyasetçilerden olduğunda belki bir çekim merkezi oluşturabilirler. Ama bu daha önce imzaladığımız 2500 sayfalık protokole bağlı olmaya devam edecekler."
ÇABALARINI ÖNEMLİ BULUYORUM
CHP'nin bundan sonraki dönemde içe kapanarak yolunda yürüyemeyeceğini, merkezi büyüterek hedefini yükseltmesi gerektiğini kaydeden Engin, CHP'nin sağa kaydığı eleştirilerini de yersiz bulduğunu söyledi. Engin, "Toplumun büyük bölümü merkeze getirilebilir. Bundan sonra hepimizin yapması gereken, toplumu merkeze getirmek. O açıdan Kılıçdaroğlu'nun bu çabalarını önemli buluyorum. Kılıçdaroğlu doktrini de denilen bu bir araya getirmeyi, yeni şeyler söylemeyi, kutuplaşmayı azaltmayı, insanlar önüne kendileriyle ilgili somut şeyler söylemeyi önemli buluyorum" dedi.
YÜZDE 48'İ 55'E, 60'A ÇIKARALIM!
Kılıçdaroğlu'nun başarısız olmadığını vurgulayan Engin, şunları söyledi:
"Günün sonunda 51 yerine 48 alınmış, 'herşey kötü'... Bu büyük haksızlık. Bunu yaparak bir yere varamayız. Bundan sonra bunun üstüne koyacağız. Üzerine koymamız gerekir. Niye geri gidiyoruz ki biz. Lider değişse de parti değişse de yeni şeyler konuşsak da bu 48'in üzerine koyarak gideceğiz. Çünkü bu bir başarı ve ciddi bir destek halktan. Neden bunu yok edip de yeniden başlamak istiyoruz. Yapacağımız bir şey varsa eksiklerimizi tespit edelim bunun üzerinden yürüyelim. Çünkü bir daha böyle bir mutabakatı bir daha ne zaman sağlayacağız. Bir de ne gerek yok. Zaman alacak çünkü. Yapamadıklarımızı yapalım üzerine. 48'den başlayıp bunu 55'e, 60'a çıkaralım. Yılbaşında oy vermeyi düşünüp sonra vazgeçenlerle ilgili bir araştırma yapalım mesela. En az 6- 7 puan. Bunların üzerinden yürüyelim, geçmişteki çabayı yok etmeyelim. Yazıktır yani. O meclise giren 40 milletvekili de bizimle mücadeleye devam edecek. Bu haksızlığa ve adaletsizliğe karşı... AK Parti saflarına neden geçsinler. O zaman geçerlerdi."
DEVRİM BARIŞ ÇELİK'E HAKSIZLIK YAPMAMAK LAZIM...
Ali Engin, İzmir'de milletvekilliği seçiminden çıkamayıp CHP'nin yeni MYK'sında genel başkan yardımcılığı görevini üstlenen Devrim Barış Çelik'le ilgili soruyu ise şöyle yanıtladı: "Bilgisi, becerisi, partiye karşı gösterdiği sadakat, çabası, kapasitesi ile değerlendirmiştir sayın genel başkan. Milletvekili olması gerekiyordu, evet. Ama Devrim Barış Çelik'in orada yararlı olacağına inandı genel başkan. Haksızlık yapmamak lazım Devrim Barış'a... O görevleri yapabilecek bir arkadaş. Milletvekilliği de yapabilirdi. 17 bin oy daha alsa milletvekili de olabilirdi."
YENİ BİR İTTİFAK OLABİLİR...
Gelecek yerel seçimler konusunda, "Evet o dönemin ittifakı bitti ama toplum bizi yeni bir ittifaka zorlayabilir. Hem İYİ Parti hem de CHP seçmeni" diyen Ali Engin, eylüle kadar tüm partilerin bir muhasebe yapacağını, sonrasında bu konuların gündeme geleceğini dile getirdi. Engin, "Yerel seçimlerde adayların da çok büyük önemi var. Mutlak bir parti bağnazlığı yok. Kendi dinamikleri var. Partiler arası işbirliği önemli ama temel belirleyici adaylar. Ayrıca, büyükşehirlerde AKP'nin oylarını azalttığı görülüyor. Muhalefet her halükarda şanslı. Sosyal değişimi de görmek lazım" diye konuştu.
BEN DE OLMAYABİLİRİM YENİ DÖNEMDE...
Siyaseti klişelerle konuşmanın ve yaklaşmanın kimseye faydası olmadığını belirten Engin, "Kişiler önemli değil. Ben de olmayabilirim yeni dönemde. Başka arkadaşlarımız da olmayabilir. Kimin olup olmadığı önemli değil. Neyin olması gerektiği belli. Bunu bireleri yapar. Yeni MYK yapar. Eskisi de yapardı. Yeni oluşacak kurultayda gelecek arkadaşlarımız da yapar. O açıdan CHP kadroları güçlü. Her sektörde, medyada, üniversite camiasında, iş insanlarında var. Yeter ki bu kutuplaşmayı bertaraf edelim, topluma akılla, bilimle bakabilelim, uzlaştırabilelim..."
Haberin Videosu