İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener, partisinin TBMM’deki grup toplantısında konuştu. Akşener'in açıklamalarının satırbaşları şu şekilde;
ARANIZA GİRMEYE NİYETİM YOK!
''Akşener'in konuşmasından satır başları:11 kişilik bir listemiz oluyor, teknik ekibimiz oluyor. Bir milletin kürsüsünde derdini anlatan arkadaşımız oluyor. Biz lebalep bu salonu doldurmuyor. Önlemlerimizi alıyoruz ama dün akşam 17.30’dan itibaren müthiş bir kriz yaşandı. Kimse giremez’ denildi. Abiler bana çok kızmış. Üzgünüm rahatsız etmeye devam edeceğim. Anadolu’yu gezmeye devam edeceğim. Bu milleti aldattınız bununla sizi yüzleştireceğim. Yaptığınız her çirkinliği ifşa edeceğim. Ya milletin emrinde hizmetkar olacaksınız, 5 maaşlarınızı söyleye söyleye milletin karşısına çıkamaz edeceğim ya da milletimize sizi öyle anlatacağım ki, milletimizin iradesiyle bu ülkenin yönetiminden demokrasiyle gideceksiniz. Anadolu’yu dolaşmaya devam edeceğim, üzgünüm. Sizin yaptırmadıklarınızı yapmaya gayret edeceğim. Yaptığınız her çirkinliği ifşa edeceğim üzgünüm. Küçük ortak ve arkadaşlarına söyleyeyim, aranıza girmeye niyetim yok endişelenmeyim. Cumhur İttifakı, et-tırnak asla orada olmam, aranıza girmem merak etmeyin. TBMM’ye insan mı almıyorsunuz, biz milletin sesini duyurmaya gayret ederiz. Bu milleti aldattınız, bununla sizi yüzleştireceğim, üzgünüm. Ya bu ülkeyi seçime kadar adam gibi yöneteceksiniz ya da milletimize sizi öyle anlatacağım ki ilk seçimde bu ülkenin yönetiminden gideceksiniz.''
KISMI KAPANMA KARARINA TEPKİ
Salgının başından beri iktidarı defalarca uyardık, neler yapılması gerektiğini gün gün anlattık. Bilim insanlarına kulak verin, milletimizin canı yanmasın dedik. Üç hafta tam kapanma için gecikmeyin dedik. Aşı tedariğini ciddiye alıp, getirin dedik. Dar gelirli vatandaşlarımızı, öğretmenlerimizi öncelikli olarak aşılayın dedik. Sağlık ordumuz yoruldu, yüklerini hafifletin dedik. Esnek mesai uygulamasına acilen dönün dedik. Ekonomik destek paketleri önerdik. Kaynaklarını gösterdik. Bir kulaklarından girdi, birinden çıktı. Onlar lebaleb kongreler yapıp, virüse davetiye çağırdılar.
“SEN DOKTOR MUSUN?”
''Türkiye dünyada en çok vaka görülen birinci ülke oldu. Biz bu tabloyu hak etmedik. Sağlık ordumuzun uyarısını dinlemeyenler, Türkiye’yi maalesef bu tablo ile baş başa bıraktı. Büyük bir beceriksizliğin sonucudur. Bilim Kurulu’na sizi susturuyorlarsa istifa edin demiştim. Pazartesi yine toplanıldı. Bilim Kurulu’nun çözümü bir tavsiye muamelesi gördü. 24 saat daha heba edildi. Sayın Erdoğan inceleyip, karar verecekmiş. Hangi bilgi, birikimle belli değil. Sen doktor musun? Sen enfeksiyon uzmanı mısın? Böyle ciddiyetsizlik olmaz böyle devlet yönetilmez yazıktır günahtır aylardır acilen üç haftalık tam kapanmaya geçin diyoruz esnafımızı çalışanlarımızı koruyacak önlemleri alın ülkemizi üç haftalık bir kapanmayla rahatladın diyoruz bilim bunu söylüyor. İşin uzmanları bunu söylüyor sen hala kafana göre takılıyor Sayın Erdoğan ülkeler birer birer Türkiye uçuşları durduruyor. Türkiye'nin en önemli gelir kaynağı olan turizm sezonu yaklaşırken milyonlarca çalışanın ekmeğiyle oynadın mutlu musun vatandaşlarımız hastanelerde yatak bulamıyor mutlu musun? Milletimiz aşı beklerken Libya'ya 150.000 aşı gönderip caka satmaya utanmıyor musun hiç mi Allah'tan korkmuyorsun yazıklar olsun. Hadi bizi duymamazlıktan geliyorsun onu anladı ama Türk Tabipler Birliği çıktı ‘üçüncü ve en yüksek zirvedeyiz’ dedi onu da mı duymadınız… İstanbul Tabipler Odası ‘hastaneler doldu hastalar sıra bekliyor’ dedi onu da mı duymadınız.''
“SORUMLUSU SİZSİNİZ”
''Ankara Tabipler Odası seslendi ’12 saat sedyede bekleyen hastalarımız var’ dedi onu da mı duymadınız. Adana ‘bir yılın sonunda başa döndük tam kapanma şart’ dedi onu da mı duymadınız. Bursa ‘sözün bittiği yerdeyiz durum tespiti işe yaramaz’ dedi onu da mı duymadınız. Giresun ‘vakalar pik yaptığı görmüyorlar mı’ diye sordu, Diyarbakır ‘vakalar 6-7 kat arttı bu yükü taşıyamayız’ dedi, Samsun ‘tükenme noktasındayız’ dedi onları da mı duymadınız. Duymadınız, merak etmediniz umurunuzda bile olmadı çünkü milletimiz canı ile uğraşırken siz başka hesapların başka planların peşindeydiniz. Şimdi de çıkıp utanmadan salgının bu noktaya ulaşmasından 84 milyon hepimiz sorumluyuz diyerek suçu milletin üzerine atmaya çalışıyorsunuz. Kurallara uymayanları önlem almayanları ayrı tutuyorum ama hayır bu tablonun sorumlusu milletimiz değil bu tablonun sorumlusu salgını yönetemeyen aşıyı getiremeyen milleti yokluğa mahkum eden sizsiniz. Bu kadar basit.''