Mersin'de yapımı devam eden Akkuyu Nükleer Güç Santralinin (NGS) inşaat sahasının etrafında fay hatları bulunduğu ve olası bir depremde risk oluşturduğu yönündeki haberler üzerine Akkuyu Nükleer AŞ'den açıklama yapıldı.
Türkiye'de ayrıntılı diri fay hattı çalışmasının Maden Tetkik ve Arama Genel Müdürlüğü tarafından yapıldığı belirtilen açıklamada, "Bu çalışmaya göre Türkiye’de bulunan tüm sismik fay hatları bilinmektedir. Bu çerçevede, Akkuyu sahasının etrafında 100 kilometrelik yarıçaplı alanda herhangi bir diri fay hattı bulunmamaktadır. Ecemiş fay hattı ise ölü fay hattı olup, Akkuyu sahasına 160 kilometre uzaklıkta yer almaktadır" denildi.
Açıklamada, "Sismik olayların meydana gelmesi olasılığının çok düşük olmasına rağmen nükleer güç santrali 9 büyüklüğündeki deprem dahil olmak üzere her türlü dış etkilere dayanabilecek şekilde tasarlanmıştır" ifadelerine yer verildi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Ahmet Akın, Akkuyu Nükleer Santralı’yla ilgili hazırlayıp CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’na sunduğu bilgi notunda "Nükleer santralın kurulacağı alanın 30 kilometre yakınından geçen yaklaşık 300 kilometre uzunluğundaki Ecemiş fay hattının çok uzun süredir suskun olmasının; fay hattında enerji birikiminin olduğu ve deprem riskinin bulunduğu değerlendirmeleri yapılmaktadır" ifadelerine yer vermişti.
"FOKLAR VE DENİZ KAMLUMBAĞALARI ETKİLENMEYECEK" İDDİASI
Projenin Çevresel Etki Değerlendirmesi (ÇED) süreci kapsamında Akdeniz foklarına yönelik bir araştırmanın da gerçekleştirildiği aktarılan açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Çalışma ÇED raporu ile birlikte ilgili kurumlara sunulmuştur. Bu çalışmanın sonuçlarına göre projenin Akdeniz Foklarının yaşama ve üreme alanlarında herhangi bir olumsuz etkisi olmayacaktır. Projenin inşaat faaliyetleri süresince deniz ekolojisi izleme çalışmaları gerçekleştirilecektir. Ayrıca, Caretta Caretta deniz kaplumbağaları yumurtalarını Göksu Deltasına bırakmaktadır. Göksu Deltası proje sahasına 36 kilometre uzaklıkta bulunmakta olup, projenin etki alanı dışındadır. Santralin işletme aşamasında ise yine biyolojik izleme sistemi çerçevesinde izleme faaliyetleri devam edecektir."