Geçen yıl şubat ayında Dalgıç Ailesi'nin İnönü Caddesi'ndeki evinde yaşanan olay iddiaya göre şöyle gelişti: Fen Bilimleri Temel Lisesi 4'üncü sınıf öğrencisi Soykan Özgizler, babası Sertaç Özgizler ile sürekli alkol aldığı için tartışmaya başladı. Tartışma sırasında da alkollü olan baba, mutfaktan aldığı bıçakla oğlunu kalbinden bıçakladı. Can havliyle evden çıkan Soykan Özgizler, yere yığılıp hayatını kaybetti. Olayın ardından gözaltına alınıp tutuklanan baba Özgizler hakkında 'çocuğunu kasten öldürmek' suçundan dava açıldı.
İzmir 10'uncu Ağır Ceza Mahkemesi'nde yapılan yargılamada, mahkeme heyeti, tutuklu sanık sanık Sertaç Özgizler'e, eyleminin 'taksirle ölüme sebebiyet verme' suçu kapsamında kaldığı ve ölenin oğlu olması nedeniyle mağdur olduğu gerekçeleriyle ceza vermedi. 'Ruhsatsız bıçak taşıma ve bulundurma' suçundan da 5 ay hapis ile 20 gün adli para cezası verip, erteledi. Mahkeme babayı, tutuklu kaldığı süreyi göz önüne alarak tahliye ederken acılı anne Sibel Dalgıç'ın avukatı Rezan Epözdemir kararı, İzmir Bölge Adliye Mahkemesi'ne (BAM) taşıdı.
Bölge Adliye Mahkemesi de sanığa ceza verilmesi gerektiğini bildirerek, kararı bozdu.
İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 4. Ceza Dairesi'nde yeniden yapılan yargılamada,
baba Sertaç Özgizler'i, 'nitelikli kasten öldürme' suçundan 24 yıl hapis cezasına çarptırdı. Cezayı, olayda ilk haksız hareketi kimin yaptığının belirlenememesi ve iyi hal indirimiyle 20 yıla indirdi. Mahkeme, kararla birlikte, Özgizler’i tutukladı.
'ADALETİN TECELLİ ETMESİNDEN DOLAYI MUTLUYUM'
Anne Sibel Dalgıç (44), adaletin yerini bulmuş olmasından dolayı mutlu olduğunu ancak bu durumu bir zafer gibi görmediğini belirtti. Dalgıç, "Tahliye kararından sonra büyük bir şaşkınlık yaşadım ve nasıl bir yol izlemem gerektiğini düşündüm. Oğlumla ilgili bir şeylerin mücadelesini vermem gerektiğine inandım. Bir gün televizyonda bizim haber dönerken Avukat Rezan Epözdemir'den görüş alındığına şahit oldum. Kendisiyle iletişime geçtim ve benimle görüşmeyi kabul etti. Karar ne olursa olsun Soykan geri gelmeyecek. Ancak anne olarak vicdanen bir şeyler yapmam gerekiyordu. Bu süreçte Rezan Bey bunu takip edeceğini söylediğinde mutlu oldum ve itirazla bozulan kararın yeniden değerlendirildiği davada karar çıktı. Adalet tecelli ettiği için mutluyum ancak bu durumu bir zafer olarak görmüyorum" dedi.
'ACIM HALA ÇOK TAZE'
Olayın üzerinden bir yıl geçmesine rağmen acısının hala çok taze olduğunu söyleyen Dalgıç, "Oğlum her an gelecekmiş gibi hissediyorum. O kadar iyi bir çocuktu ki beni hiç huzursuz etmedi. Onun cennette olduğunu biliyorum. Bu acıyla yaşamayı öğrenmem gerekiyor. Bir seneyi geride bıraktık ama acım hala çok taze. Babasının bu olayı tamamen alkolün etkisiyle yaptığını düşünüyorum. Çünkü hiçbir anne baba evladına zarar vermek istemez. Sonuç olarak hem babası hem de ben evladımızı kaybettik" ifadelerini kullandı.
Soykan'ın odasını yaşadığı dönemde olduğu gibi muhafaza etmeye gayret gösteren Dalgıç, zamanının büyük bir bölümünü de burada geçirdiğini şu sözlerle aktardı:
"Burası Soykan'ın ve artık benim de odam. Eşyaları, fotoğrafları ve oyuncakları burada. Ben de buraya gelerek oğlumla yakınlaşıyorum. Özlemimi bir nebze olsun bu sayede gideriyorum. Zaman zaman arkadaşları da geliyor ve onlarla Soykan'dan konuşuyoruz. Herkesle çok iyi anlaşabilen bir çocuk yetiştirmişim."
'KARARIN YERİNDE OLDUĞUNA İNANIYORUZ'
Ailenin avukatlarından Bahar Topsakal, sanığa verilen cezanın yerinde olduğuna inandıklarını ifade ederek, "Mağdur aile, bizi basında gördükten sonra bize ulaştı. Biz de bunun üzerine aileye sosyal sorumluluk kapsamında herhangi bir bedel almadan yardımcı ve destek olmak bakımından dosyaya el attık. Dosyayı istinaf ettikten sonra tekrar duruşma açıldı ve biz de bu dosyaya iştirak ettik. Yargılama aşamasında sanığın 'nitelikli kasten öldürme' suçundan cezalandırılması gerektiğini gerekçelerle anlattık. Olay anında sanığın 1,96 promil alkollü olması, elinde bıçak olması, sanık ile oğlu arasında sorunlar ve olay ardından Soykan'ın koşarak uzaklaşması gibi durumları belirttik. Mahkemede bizim beyanlarımız sonucunda sanığa 'nitelikli kasten öldürme' suçundan ceza verdi. Çeşitli indirimlerle sanık, 20 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Bu kararın hukuken doğru olduğunu düşünüyoruz. Dosyadaki deliller bakımından da teşhis edilen hükmün yerinde olduğuna inanıyoruz" dedi.