AK Parti'nin HDP'nin Hazine'den alacağı seçim yardımına bloke koyma girişimi sonrası siyaset arenası iyice ısındı. HDP'li siyasetçilerden Altılı Masa'ya yönelik peş peşe açıklamalar gelmeye başladı. Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Mithat Sancar, Habertürk'te Fatih Altaylı ile ‘Teke Tek’ programına konuk oldu. Gündeme ilişkin açıklamalarda bulunan Sancar, kendisine yöneltilen "Kapatma davası ne alemde? Kapatmaya hazır mısınız?" sorusuna "Türkiye'de yargının durumu ortada. İktidarın bu kararların herhangi birinde etkisi olacağı açık. Nitekim son tedbir kararı da bunu gösteriyor." şeklinde yanıt verdi.
"AYM'DEN TALEP EDECEĞİZ..."
Sancar, "Biz Anayasa Mahkemesi'nden (AYM) böyle bir talepte bulunacağız. Seçimden sonra kapatma kararı alınabilir. Seçim sürecine bu şekilde girilmesi sadece HDP'yi değil seçim sürecini de etkileyecektir. Seçim sonrasına bırakılmasına dair karar bildirilmelidir. Biz cumhurbaşkanlığı seçiminde tavrımızı belirleriz. İstersek adayımızı çıkarırız. Hangi tavrı alacağımız partinin kapatılmasından etkilenmez. Esas mesele güçlü bir şekilde temsil edilmektir. Bu kapatma davası süreci, seçim döneminde bir tehdit olarak kullanılacak şekilde yürütlüyor. Biz kendimizi en kötü senaryoya hazırlıyoruz." diye konuştu.
Altaylı'nın "Siz şu an 'anahtar parti' konumundasınız. Partinizin alacağı tavrın seçimlere etkili olacağını herkes biliyor. Siz biraz değişik bir tavır içerisine giriyorsunuz. İttifaka karşı bir takım şartlar öne sürüyorsunuz. Buraya sunduğunuz her şart iktidara yarıyor, deniliyor. Sizin altılı masa ile ilişkiniz ne durumda? Mansur Yavaş olmaz, Akşener olmaz... Nedir durumunuz?" sorusuna şöyle yanıt verdi:
"İster HDP'li ister başka aday olsun, isimler yerine ilkelerin tartışılmasının gerekli olduğu görüşündeyiz. Biz muhalefetin ortak bir adayla ama önceden müzakere edilmiş ve mutabakata erilmiş programlar üzerinden seçime girmesi için tartışmaya, diyaloğa varız, demişiz. Bunları kabul edin, şartlar bunlar dememişiz.
Biz seçimlere giden yolda öneride bulunuyoruz. Açık konuşuyoruz. Sözü hiç dolandırmıyoruz. Bugüne kadar diğer muhalefet partilerinden kayda değer bir adım atılmadı. Partisine en bağlı seçmen HDP seçmenidir. Partinin dikkate alınmaması HDP'nin dikkate alınmamasıdır. Seçmenimizin yüzde 94'ü 'Partim ne derse onu yaparım' diyor.
'O seçmeni kazanacağım' diye süslü sözler üretmeye kalkarak sonucu belirleyemezler.
Bunu AKP'ye yarasın diye yapmıyoruz. Biz diyoruz ki siyasetin bu şekilde yürütülmesi Türkiye'yi bu karanlık girdaptan çıkartmaya yetmiyor. İkinci tura kalma iddiasıyla aday belirleyeceğiz. Altılı Masa'da tartışmalar devam ediyor. Bizim bunları beklememizi neden istesin insanlar? Bunu anlamıyorum. HDP seçmenine sorumluluğu olan bir hamle yapıyor, yüzde 74, Kürt şehirlerinde HDP'nin kendi adayını belirlemesi doğru olan diyor. Bizim taban buna büyük bir destek verdi.
Altılı Masa'da yer alma konusunda hiçbir politikamız olmadı. Onlar bir araya gelebilirler. Bu demokrasi adına güzel bir şeydir. Ama bunu Türkiye'de bir dönüşüm gücüne dönüştürmek daha önemlidir. Bizimle açık ve doğrudan diyaloğa girsin diyorduk. Şimdi bunlar olmadı.
Bizden beklenen ne? Bizi AKP'ye avantaj sağladınız diye eleştirenler ne bekliyorlar? Sesimizi çıkarmayalım. Bedeller ödüyoruz. Eski eş genel başkanlarımız içeride. Napalım? İdare edin, bize oy verin sonrası Allah kerim. Ya bu politika değil.
Biz kapıları kapatmıyoruz. Adayımızı çıkaracağız. Ama doğrudan kamunun önünde görüşme ve herkesin bilgisi dahilinde bir mutabakat arayışına girerse altılı masa, adayımızı çekeriz demiyorum. Böyle bir arayışa girerlerse hayır deemyiz. Bunun sonucunda formüller bulmak mümkündür.
Biz ikinci tura kalmak istiyoruz kendi adayımızla. O zaman dengeler bambaşka olacak."