MENÜ
İzmir 25°
Son Kale İzmir
PAYLAŞ 
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Facebook'ta Paylaş
Basmane Çukuru'nda ortalık karıştı! GÜÇBİRLİĞİ'NDEN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA..
Güncel
16 Temmuz 2020 Perşembe 14:58

Basmane Çukuru'nda ortalık karıştı! GÜÇBİRLİĞİ'NDEN ZEHİR ZEMBEREK AÇIKLAMA..

İzmir'in kangren halini almış sorunlarından Basmane Çukuru'nda, İzmir Şehir Plancıları Odası'nın "hisseler hileli" açıklamasının ardından ortalık karıştı. Zehir zemberek bir açıklama yapan Güçbirliği Holding A.Ş, odanın yaptığı 'manidar' açıklamayla "yalan beyan", "iftira", "hakaret" ve "ticari itibar zedeleme" suçlarını işlediğini ileri sürdü, tazminat sopasını gösterdi.

SONKALEİZMİR- Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu (TMSF) Başkanı Muhiddin Gülal’ın İzmir Büyükşehir Belediye Başkanı Tunç Soyer’i ziyaretinin ardından tekrar günedeme gelen Basmane Çukuru ile ilgili Şehir Plancılar Odası İzmir Şubesi'nden flaş bir çıkış gelmişti. Oda, Basmane Çukuru'nun mülkiyet hakları konusunda çarpıcı iddialar ortaya atmıştı. Basmane Çukuru'ndaki sürecin 1990 yılında yapılan “Kültürpark Mimari Proje Yarışması”na kadar uzadığı, 1997 yılında ANAP'lı Burhan Özfatura'nın belediye başkanlığı döneminde, İzmir Büyükşehir ile Güçbirliği Holding arasında, pazarlık usulü ile kat karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığı iddia edilmişti. Daha sonraki süreçte ise Basmane Çukuru'nun sermayeye peşkeş çekildiği, hisselerin hileli olduğu öne sürülmüştü.


Şok etkisi yaratan Şehir Plancılar Odası İzmir Şubesi'nin açıklamalarına Güçbirliği Holding A.Ş.'den yanıt gecikmedi. Güçbirliği Holding A.Ş. ve İş Ortaklığı Pilot Firması Güç Yapı A.Ş. adına avukat Pulat Gago tarafından yapılan açıklamada, odanın açıklamasının "hukuka ve vicdana sığmaz ifadelerle dolu" olduğu belirtilirken, "TMSF ve İzmir Büyükşehir Belediyesi’nden, konuya ilişkin herhangi bir açıklama gelmemesine rağmen, Şehir Plancıları Odası gibi resmi bir kurumdan, kulis bilgilerine dayanarak yapılan bu açıklamayı yadırgadığımızı ve manidar bulduğumuzu ifade etmek isteriz. Kamunun hukukundan bahsedenler, öncelikle kamu hukukunu bilmelidir. Kamu hukukunu koruduğunu ifade eden Şehir Plancıları Odası’nın,  Basmane Meydanı ile ilgili yaptığı ve Güçbirliği Holding’i hedef alan beyanları, gerçek dışı ifadeler, iftira ve hakaret içermektedir" denildi.

TAZMİNAT HATIRLATMASI
Odaya tazminat sopasını gösteren Güçbirliği Holding A.Ş. "Yanlış gözlemlerle beyanda bulunan oda, hem kamu hukukunu, hem herhangi bir şirket hakkındaki olumsuz beyanlarının tazminat yükümlülüklerini, bunun sorumlularının da yönetim kurulu üyeleri olduğunu bilmelidir.  Oda Yönetimi ancak böylece, açıklama yaparken hakaret etmemeyi öğrenecektir" ifadelerini kullandı.

ODAYA YAKIŞMADI
Güçbirliği'nin açıklamasında, Basmane Meydanı ihalesinin belediye tarafından yapıldığı, tamamen yasal olduğu, "sermayeye peşkeş çekme" gibi bir durumun söz konusu olmadığı vurgulandı. "Yani sermayeye peşkeş çekilme iddiası, odaya yakışmamış olup, müvekkil şirketlere de hukuki yönden zarar verici bir beyandır" denilen açıklamada, odanın kasıtlı olarak Güçbirliği'ni hedef aldığı, "pazarlık usulü ile sözleşme yapıldığı" yalanını ortaya attığı belirtildi.

BELEDİYE YÜZÜNDEN BİTİRİLEMEDİ
İnşaatın belirlenen sürede bitirilememesinin ise yüklenici firmalardan değil imar planının hukuka uygun yapılamamasından kaynaklandığı kaydedilen açıklamada, "Yüklenici şirketler, belediyeye sözleşme gereği maddi ödemeleri süresinden önce yapmış, Kahramanlar Otoparkı’nı karşı edim olarak yapıp teslim etmiş ve çok ciddi bedellerle teminatlarının yıllık ödentilerine tahammül ederken, arsa sahibi belediyenin, imar planındaki hatalarının giderilmesine tahammülü devam etmiştir. Üstelik Basmane Meydanı’nda tarafımızca yapılan proje ve inşaat masrafları, milyon dolarları bulan gelir kaybıdır. İzmir Büyükşehir Belediyesi yetkililerinin de defaatle ifade ettikleri gibi imar planı sorunları çözülememiştir" denildi.

GERÇEĞİ ARAŞTIRMAMIŞLAR
Güçbirliği açıklamasında şu ifadelere yer verildi:
"Şehir Plancıları Odası’nın beyanında belirttiği gibi 2001 yılında Güçbirliği’ne ait şirketlere TMSF tarafından el konulmamıştır. Bu beyan tamamen gerçek dışıdır. Bankalar yasasına tabi olmayan şirketlerin yönetimine, TMSF tarafından el konulması mümkün olmadığı gibi, müvekkil şirket hukuken ve fiilen halen ayakta olup, bu yalan beyanla çok sayıda ortağın edişelenmesi amacı güdülmesi suretiyle, şirket hukukuna verilen zararın sorumluları da doğru araştırma yapmadan basına beyanda bulunan oda yöneticileridir. Oda yöneticileri bu beyanla ticari itibar zedeleme suçu işlemişlerdir. Bu meselede TMSF’nin mevcudiyeti, şirketimiz nedeniyle değil, EGS’nin yönetimini üstlenmiş olması nedeniyledir. Oda yöneticileri ise gerçeği araştırma zahmetine girmeden, Güçbirliği’ni hedef almış ve bu beyanlarıyla sorumlu olmuşlardır.
Öte yandan, TMSF’den Basmane Meydanı arazisini ihaleyle alan ve inşaata yasal sürede başlayamadığı için geçen yıl iade eden şirket, yaptığı ön ödemeyi, tüm masraflarıyla birlikte geri almışken, İş ortaklığı taraflarının 30 yıl önce bu projeye yatırdığı büyük rakamların tek kuruşunu geri alamamış olması, tarafımıza yapılan haksızlığın boyutunu açıkça ortaya koymaktadır."

KAMU İDARESİNİN ODANIN SAVUNMASINA İHTİYACI MI VAR
Odanın, “hukuksuz ve hileli bir evrak” gibi iftiraları da ortaya attığını belirten Güçbirliği Holding A.Ş, "Bunları açıklayacak  maddi bulgular gösteremeyeceği cihetle haklarında hukuken yapılacak olan gereğine katlanmak zorunda kalacaklardır. (Gözü doymak bilmeyen sermaye) gibi bir hakarete maruz bırakılanlar, bu şirketleri oluşturan çok ortaklı yapılardaki vatandaşlardır. Kamu idaresi elbette resmi ihale ile kurduğu hukuki ilişkinin gereği olan tazminatları ödemek suretiyle ki haklarında dava açılmıştır; ilişkiyi sona erdirme iradesine sahip olup, bir meslek odasının korumasına ihtiyaç duymayacaktır. Ne acıdır ki, Şehir Plancıları Odası’nın açıklaması; resmi bir kurumun, resmi bir ihale sonucu kurmuş bulunduğu hukuki sözleşmeye ilişkin ödemenin önemli bir bölümünü aldıktan sonra, (Burada kamu yararı var) diyerek hiçbir bedel ödemeden geri almasını meşru kılacak bir tavrı desteklemektedir. Böyle bir tavrın, bir hukuk devletinde onay görmesi, mümkün değildir. Üstelik bu işin muhatabının, çok ortaklı halka açık bir şirket olması, yapılan haksızlığın geniş bir kitleye yönelik olduğu gerçeğini de doğurmaktadır" görüşünü dile getirdi.

Yorum Ekle
Yorumunuz gönderildi
Yorumunuz editör incelemesinden sonra yayınlanacaktır
Yorumlar

   Bu haber henüz yorumlanmamış...

Benzer Haberler
Sayfa başına gitSayfa başına git
Masaüstü Görünümü  ♦   İletişim  ♦   Künye
Copyright © 2024 Son Kale İzmir